SOFYA- Uzmanlar, DANUBE fonksiyonel hava sahası bloğu kapsamında Bulgaristan ve Romanya'nın hava seyrüsefer hizmetlerinin daha etkili hale geleceğini söylüyor. Şu anda, AB'deki toplam hava trafiğinin yaklaşık %9'u Bulgaristan ve Romanya üzerinde gerçekleşiyor.
Avrupa'daki hava trafiğinin, 2010 yılındaki yılda 10 milyon seferden 2030 yılında 20 milyon seferin üzerine çıkması bekleniyor. Şu anda, AB'deki toplam hava trafiğinin yaklaşık %9'u Bulgaristan ve Romanya üzerinde gerçekleşiyor ve bu rakam daha da artacak.
Avrupa'nın mevcut parçalı hava sahası içinde birleştirilmiş bir hava trafik kontrol sisteminin olmayışından, kıta üzerinde hava seyahatinin düşük verimli olması sorumlu tutuuyor. Bu durum trafik sıkışıklıklarına da yol açıyor ve bu da güvenliği etkileyip kapasiteyi sınırlarken, hem uçuş maliyetini hem de gaz emisyon miktarını artırıyor.
Hava trafiği ve seyahatindeki belirgin artışa tepki olarak, Avrupa Komisyonu (AK) gelecekteki kapasite ve güvenlik ihtiyaçlarını yasa yoluyla karşılamak amacıyla 1999 sonlarında AB'nin Tek Avrupa Gökyüzü (SES) girişimini başlattı.
O zamandan bu yana, ilki hava sahasının parçalanmasını azaltma aracı aracı olarak fonksiyonel hava sahası bloğu (FAB) kavramının getirildiği 2004 yılında (SES I), ikincisi de 2011 yılındaki bir tedbir paketi (SES II) olmak üzere iki önemli yasa paketi kabul edildi. Aynı pakette yer alan AK'nin 176/2011 sayılı Yönergesinde, bütün blokların uygulanması için 4 Aralık 2012'ye kadar süre veriliyor.
Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü'ne (EUROCONTROL) göre, Avrupa'da hava trafiği yönetiminden kaynaklanan rötarlar her gün 1.000 saati buluyor. Örgüt, FAB'lar yerleştiğinde durumun iyileşmesini bekliyor.
Daire, "Bir FAB içinde, hava trafiği akışları ve hava seyrüsefer hizmetleri, ülke sınırlarından çok operasyonel ihtiyaçlara göre birleştirilir ve yönetilir. Bu da önemli kapasite kazançlarına ve hava sahasının tüm kıtada daha verimli şekilde kullanılmasına yol açar." şeklinde açıklamada bulunuyor.
Geliştirilmiş dokuz FAB, 27 AB üye ülkesi artı programa katılan üçüncü tarafların ulusal hükümetleri tarafından kontrol edilen mevcut hava sahası bölümlerinin yerini alacak.
14 Mart'ta Bulgar hükümeti, SES girişimi kapsamında Bulgaristan ile Romanya arasında bir FAB kurulmasını öngören bir anlaşmayı onayladı.
Bu hareket, iki Balkan ülkesinin ulaştırma bakanlıklarından üst düzey yetkililerin, DANUBE FAB adlı projenin Ekim 2004'te başlamasından yedi yıldan uzun süre sonra, Aralık 2011'de anlaşmayı imzalamasından üç ay sonra geldi.
DANUBE FAB anlaşması, iki ülkenin hava trafik hizmeti daireleri olan Bulgaristan'ın BULATSA ve Romanya'nın ROMATSA, orduları ve düzenleyicileri de dahil olmak olmak üzere ilgili tüm kurumların rol ve sorumluluklarını tanımlayarak, projenin yönetim yapısını belirliyor.
Bosna-Hersek (BH) ve Hırvatistan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya ve Slovenya ile birlikte FAB Orta Avrupa'nın parçaları. Arnavutluk, Mısır ve Tunus, AB üyeleri Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, İtalya ve Malta'yı kapsayan BLUE MED bloğunun yardımcı ortakları olarak anılıyor.
Ancak EUROCONTROL'un Brüksel'deki Avrupa hava trafiği yönetimi performans inceleme biriminden Denis Huet, "FAB'ların faydalarını ölçmenin çok zor olduğunu" söylüyor.
SETimes'a konuşan Huet, "Bizim bildiğimiz, FAB ortaklarının bu yılın Haziran ayına kadar bir takım bilgiler sağlamak zorunda olduğu ve özellikle de FAB'ın her münferit AB ülkesinden daha iyi bir performansa nasıl katkı sağladığıdır." dedi.
Projenin Bulgaristan tarafının başkan yardımcısı olarak da görev yapan BULATSA uzmanı Asen Stanoev, SETimes'a FAB'ların ülkelerin coğrafi konumlarına göre oluşturulduğunu söyledi. Bu yüzden de, Sırbistan gibi komşu ülkeler de DANUBE FAB'a katılabiliyor.
"Romanya'dan geçen ana hava trafiğinin büyük bir kısmı Sırbistan'dan da geçiyor. [Sırpları] stratejik ortak olarak görüyoruz ve onlarla görüşmelerimiz sürüyor." diyen Stanoev şöyle devam etti: "Onlarla ortaklık kurmak istiyoruz ve Türkiye'yi de dışlamayız."
Stanoev, "Ortaklığa ve işbirliğine ve her türlü pozitif fikre açığız." dedi.
Girişimin amaçlarından birisi de, Balkan ülkelerinin hava sahası boyunca hava seyrüsefer hizmetleri konusunda aynı kural ve prosedürlerin geçerli olmasını sağlamak.