Bankalar ve vatandaşın sıkıntısı

İsmail Emen

Hükümet yeni bir yasa ile kredi kartları sorununu çözüyor. Tam tatmin etmese de gene zaman tanıma, yapılandırma, nefes alma imkanıdır. Flamengo yolunda oturanlar bu sıkıntıyı bilmezler.
Onlar Ferrari, Bodrum ve Reina derdindedir. Evine aş götüremeyen, o gün ödenmesi gereken banka borcunu ödeyememenin verdiği yürek acısını bilmezler. Talimatlarınıda bu duyarsızlık içinde verirler.

Öbür taraftan bir diğer kanayan yara bireysel krediler. Alınan ihtiyaç kredileri, konut kredileri, taşıt kredileri.

Pek çok bankamız bu konudaki şartların gerektirdiği anlayışı gösterirken, Yapı Kredi başta olmak üzere bazıları bu konuda astığım astık ,kestiğim kestik anlayışından çarketmiyor.
Hele Yapı Kredi’nin ilginç bir uygulaması var. Kefilsizlerde yapılandırma var o da seksen tür şarta bağlı. Kefilli bireysel kredilerde ise yapılandırma imkanı yok. Zamanında ödemedinizmi, sizi büyük bir yerden hükmeden bir sesle arıyorlar ve haciz, icra gibi karışık bir sürü lafı sıralayıp asabınızı bozuyorlar.
Hele dosyanız Özel Hukuk Bürolarına verilmiş ise, cahil birtakım kızlar size demediklerini bırakmıyorlar. Belli ki orada görevli kızlara bu şekilde davranmaları özellikle söylenmiş. Bunlar Ebu Garib cezaevinin veya Guantanamo’nun insanlarıdır. Her türlü işkence uygulayabilirsiniz demişler.

Genel müdürler bana gelen bu şikayetlere itibar edip, bu insanlarında vatandaş olduğunu, konuşma adabının nasıl olması gerektiğini bu çalışanlara hatırlatırlarsa iyi olur.
Bir dostum benim TC numaramı çevremden soruşturmuşlar diyor. Banka istiyorsa TC numaralarını müracaat formlarından alabilir. Ama amaç almak değil sizi rencide etmek. Eskiden tahrir memurları vardı. Bugünün MİT ajanları gibiydiler. Okul, iş müracaatlarını veya önemli bir resmi makama tayininiz sözkonusu ise gelir mahallenizde, konu komşudan ahlakınızı soruştururlardı.
Bana en son Hesap Uzmanları Kuruluna müracaat ettiğimde gelip mahalleden beni soruşturduklarını hatırlıyorum. Yıl 1964.
Biz zannettik ki teknoloji bu problemleri çözdü artık böyle şeylere gerek yok. Ama demek ki çözmemiş. Anlı şanlı banka borçlusunun TC’sini etraftan soruşturuyor. Buradan hareketle banka hesaplarına ulaşıp, tedbir koyduracağını belirtmek istiyor.

Ortam kriz ortamı. Vatandaşın dramı var, sıkıntısı var. Bankalar borcun üstüne bir de avukat masrafı koymaktan vazgeçsinler. Borcunu ödeyemeyen Zencilere anlayışlı olsunlar.
Bakmasınlar onlar Başbakana. Onların çocuklarını okutturacak zengin arkadaşları yok. Mecburen borçlanıyorlar. Ödüyorlarda. Ama patron işten çıkarınca aksiyor. Patron maaşı ödemeyince aksıyor. Yoksa onlar herkesten onurlu gururlu insanlar.
Benden hatırlatması.