ABD ve AB ülkelerinde devam eden krizin yansıması beklendiği gibi bu bölgelerin bankalarına sıçradı. Derecelendirme kuruluşları gözlem altına aldıkları bankaların bazılarında derece indirimine başladılar.
Bilindiği gibi AB ülkelerinde bir tarafta borçlular var. Bunlar başta Yunanistan olmak üzere, Portekiz, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin hükümetleri. Global likiditenin yüksek olduğu dönemlerde aşırı borçlanmış, bol bol tahvil satmışlar. Bankalarda bu tahvilleri almışlar. Sonunda ciddi açıklarla krize yakalanan bu ülkeler ratinglerinin de düşmesi ile piyasada değer kaybedince dönememe riski ile karşılaştılar. Borçlarını ödeyemez duruma düştüler. AB Yönetimi bu ülkelere çare ararken, bu krizin alacaklısı durumunda olan bankalar tahsilat yapamadıkları için giderek zora girdiler.
Şimdi hangi bankaların batabileceği üzerinde tahminler yürütülmeğe başlamışken teker teker sürüden ayrılmalar başladı ve ilk olarak Belçika-Fransız Bankası Dexia resmen bölünmeye gidiyor.Bizdeki uzantısı Denizbank içinde satılacak anonsu yapıldı.Eğer kısa vade de darda olan bu bankalara veya ülkelere gereken destek verilmediği takdirde, alacaklı bankaların piyasa değerleri düşmeye başlayacaktır.Çogu halka açık olan bu bankaların değer kayıpları onarılamaz noktalara gerileyebilir.
Çoğunluğu oluşturan Alman, Fransız Bankalarına destek konusunda Merkel+Sarkozy'nin dün yaptıkları görüşmeden, bankalar için destek kararı çıktı. Toplantı sonucunda yapılan açıklamaya göre “İki ülkede sorumluluğunun bilincinde ve bankalarının sermayelerinin güvence altına alınması için gerekeni yapacaklardır” denildi. Bu konuda bankaları desteklemek için kapsamlı bir paketin çalışmasına başlayacaklarıda ifade edildi. Bu girişim diğer ülkelerede bankalarına sahip çıkmaları konusunda bir mesaj niteliği taşıyor.
Görüldüğü gibi kriz Yunanistan'ın batışı noktasından çok ötelere kayarak bankaları tehdid etmeğe başladı. Nihayet sorumluluk almaktan kaçınıyorlar diye tenkit edilen iki ülke lideri bankalar konusunda seri adım için karara vardılar. Ancak faturanın yüksek olması halinde iki ülkeninde rating kaygısı taşıdığını unutmayalım. Bir yandan miktarı artırılan Yardım Fonu diğer yandan bankalara destek oldukça ağır bir yük getirecektir. Bu konuda AB ülkelerinin çok zorlanacaklarınıda belirtmek gerekir.
AB ülkelerindeki bankalar krizi ve yaşadıkları likidite krizi, Türkiye'deki bankalara yaptıkları sendikasyon kredilerinin yenilenmeleri sırasında da bizim bankalarda sıkıntı yaratacaktır. Temenni edelim liderler bu konuda ellerini çabuk tutsunlar.Darısı okyanusun karşısına. Onlarında AB'den pek farkı yok.