İSTANBUL - 16. yüzyılda Avrupa burjuvazisi arasında başlayan ve bir statü göstergesi olarak gelişen "Turquerie" akımı moda, müzik, sanat ve eğlence gibi alanlarda Türk gibi davranmak, giyinmek, beste yapmak gibi yönlerde gelişmişti.
Fransız ressam Antoine de Favray'ın portresinde Türk kostümünde bir Avrupalı 17. yüzyılda Avusturya ile Osmanlı arasında sık sık gerçekleşen savaşlar sayesinde yaşanan etkileşimle bu akım viyana'ya da sıçramıştı. (dönemin ünlü oyun yazarı moliere, “Le Bourgeois Gentilhomme” adlı oyununa Türk töreni eklemiş, sahnelenen bu temsilde Türk kıyafetinde oyuncular yer almıştır.)
18. yüzyılda viyana'da 16. yüzyılda Avrupa burjuvazisi arasında başlayan ve bir statü göstergesi olarak gelişen "Turquerie" akımı moda, müzik, sanat ve eğlence gibi alanlarda Türk gibi davranmak, giyinmek, beste yapmak gibi yönlerde gelişmişti.
Fransa büyükelçisi Charles Gravier de Vergennes, Osmanlı kıyafetiyle 17. yüzyılda avusturya ile osmanlı arasında sık sık gerçekleşen savaşlar sayesinde yaşanan etkileşimle bu akım viyana'ya da sıçramıştı. 18. yüzyılda Viyana'da Türk kıyafetleri giymek, düğünleri Türk usulü yapmak, Türk kahvesi içmek, sarayları Türk halılarıyla donatmak büyük bir statü sembolü haline gelmişti. Arşidüşes Maria Josepha'nın Saksonya Prensi Friedrich August ile düğünü “Türk bıyığı ve yeniçeri kıyafeti konsepti”nde (Moustache A La Turqua) yapılmıştı. 4 hafta süren düğün tam bir Türk festivali gibi gerçekleşmişti.
Davetliler hilal motifli kıyafetler giymiş, gelin Türk gelinliği ile düğünde yer almış, Avusturya tören birlikleri yeniçeri kıyafeti giymişti. Gelini götüren gemi de Osmanlı tarzı dekore edilmişti:
1720 yılında Fransa'ya elçi olarak atanıp yaklaşık 1 yıl (11 ay) orada kalan Osmanlı devlet adamı Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin yaşadığı ve gördüklerini anlattığı Paris Sefaretnamesi kitabından birkaç eğlenceli bölüm.