UNKAPANI SGK BİNASI, MÖVENPİCK OLD TOWN OLUYOR

İSTANBUL- Türkiye’de lüksten orta segmente 15 markası ve 82 oteliyle faaliyet gösteren Accor, bu yılı aralarında Unkapanı SGK binası olmak üzere 12 yeni otel sözleşmesiyle kapatacak. Yeni otellerden biri Mövenpick Old Town adıyla Unkapanı’nda Accor, 110'dan fazla ülkede 5.700 tesiste 10 bin yiyecek ve içecek mekânında hizmet sunan dünyanın önde gelen konaklama gruplarından biri… Grup, lüksten ekonomiye 45'ten fazla otel markasına sahip. Ruffles, Fairmont, MGallery, Swissotel, Mövenpick, Rixos, Sofitel, Mercure, Novotel grubun markalarından birkaçı…
Accor; Orta Doğu, Afrika ve Türkiye bölgesinde 26 ülkede 27 marka, 361 otel ve 90 bin oda ile varlığını sürdürüyor. Gelecek dönem planları arasında 159 otel ve 39 bin oda bulunuyor.
 

TÜRKİYE’DE 15 İLDE 82 OTELİ VAR

Grup Türkiye’de ise 15 otel markasıyla faaliyet gösteriyor. Grubun Türkiye’deki otel sayısı ise 82. Bu da 15 şehirde 17 bin 158 oda anlamına geliyor. Hedef 2030 yılına kadar otel sayısını 100’ün üzerine çıkarmak.
Geçtiğimiz günlerde Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli & Ekonomi Markaları Operasyon Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu ile buluştuk. Hem 2025 yılını değerlendirdik hem de yatırım planlarını konuştuk. Köseoğlu, Accor’un Türkiye’de 2025 yılının ilk yarısında 6 yeni otel projesinin anlaşmalarını imzaladığını anlattı. Yılın geri kalanında ise aralarında KKTC’de olmak üzere farklı segment ve lokasyonlarda 6 yeni projenin daha imza süreçlerini tamamlamayı hedeflediklerini vurguladı.
Köseoğlu, “Accor; İstanbul, Yalova, Sapanca ve Muğla başta olmak üzere farklı lokasyon ve segmentlerde imza atılan 6 proje ile portföyüne 1000 oda daha ekledi. Böylece yılı 12 yeni otel ile tamamlamayı öngörüyor. Tüm imzalarla birlikte grup Türkiye’deki otel sayısını yıl sonunda 94’e ulaştırmayı planlıyor” dedi.
Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli & Ekonomi Markaları Operasyon Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu

DIŞI KORUNDU, İÇİ TAMAMEN YIKILIP YENİDEN YAPILDI

Sinan Köseoğlu’nun anlattığı yeni oteller arasında Unkapanı’nda Mövenpick Old Town olarak yakında hizmete açılacak olan otel dikkatimi çekti. Bu otel SGK’nın eski binasında hayata geçiriliyor. Köseoğlu, bu otel yatırımını tam bir başarı öyküsü olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti: “Binanın tavanları çok alçaktı, otel olmaz dedik. Yatırımcılara tavanın en az 2.5 metre olması gerektiğini söyledik. Birçok kolon vardı ayrıca… Binanın dışını tuttular, içini tamamen yıktılar ve güçlendirip yeniden yaptılar. Tavanları 3 metre ile istediğimiz hale getirdiler. Ve ortaya güzel bir otel çıktı.”

SGK binasının otel hali

“ORTADOĞU VE AFRİKA’DA GELİRİN YÜZDE 14’Ü TÜRKİYE’DEN”
Sinan Köseoğlu, Türkiye ve bölgedeki stratejilerinin büyüme ve genişleme odaklı olduğuna da değindi. Köseoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de fırsat çok. Özellikle şehir otelciliğinde fırsatlar dikkat çekiyor. Accor içinde şu anda yıldız ülkeler Türkiye ve Suudi Arabistan şu anda grup için iki önemli ülke durumunda. Ortadoğu’daki gelirin yüzde 14’ü Türkiye’den geliyor. 300 civarında otelin olduğu Ortadoğu ve Afrika bölgesinde Swissotel The Bosphorus İstanbul, bölgede en çok gelir sağlayan dördüncü otel. Türkiye'deki marka portföyümüzü büyütmeye devam etmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz, mevcut otellerimizi ve resortlarımız genişletmenin yanı sıra, yeni markaları şemsiyemiz altına getirmeyi ve markalarımızı genişletmeyi de içeriyor. Daha Türkiye’ye gelmeyen 30 markamız var. Hem yerli hem de uluslararası alıcılar için giderek daha cazip hale gelen Türkiye'de markalı konut fırsatının da farkındayız. Mövenpick Living ve Swissotel Residences gibi pazarda ses getiren markalarla Çeşme, Antalya, İstanbul ve Bodrum'daki lokasyonlarımızla Türkiye'deki premium segmentlerdeki markalı rezidans portföyümüzü aktif olarak büyütüyoruz.”

SGK binasının eski hali

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNCELİKLER ARASINDA
Sinan Köseoğlu, sürdürülebilirlik konusuna da özellikle değindi. Tüm otellerinde “eko-etiketleri” zorunlu hale getirdiklerini belirten Köseoğlu, şöyle konuştu: “Yeşil enerji kullanıyoruz. Burada kriterlerimiz AB kriterleri… 2030 yılını beklemeden, tüm otellerimizde Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’nın üçüncü aşamasını almaya hazırız. 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarımızı mutlak olarak azaltmayı taahhüt ettik. Türkiye genelindeki otellerimizin yüzde 80'inden fazlasında tek kullanımlık plastiklerin ortadan kaldırılmasıyla karbon salınımını azalttık. Gıda atık ölçümünü de kullanarak yüzde 85'inin akreditasyon aldığı ve geri kalanının akreditasyon sürecinde olduğu otellerimizle Accor’un sektör için bir referans noktasına dönüştüğünü söyleyebiliriz.”