TÜRKİYE’NİN KREDİ NOTUNU DEĞİŞTİRMEDİ

EKONOMİYE BAKIŞ
İSTANBUL- Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye'nin BB+ olan kredi notunu teyit etti, görünümü de negatif olarak korudu.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Türkiye'nin kredi notuyla ilgili açıklama yaptı. Kuruluş Türkiye'nin yabancı para cinsinden BB+ olan notunu ve negatif görünümü teyit etti.

Açıklamada, "Türkiye'nin esnek döviz kuru ve bankacılık sistemi dış şoklara karşı tampon olacak, bu nedenle yerel ve yabancı para cinsinden not teyit edildi. Görünüm, dış finansmanın daha pahalı, kurumsal kontrol ve dengelerin daha da kötüleşeceği alternatif senaryo risklerini dikkate alıyor. Global ekonomik ortamdaki belirsizlik, Fed faizlerindeki artış Türkiye'deki reel faizleri artırabilir " ifadelerine yer verildi.

S&P, 2015 yılında büyümenin yüzde 3.1 olmasını beklediğini açıkladı.

Standard & Poor's, 8 Mayıs'ta yaptığı değerlendirmede de yabancı para cinsinden olan nota dokunmamış, ancak yerel para cinsinden kredi notunu BBB'den BBB-'ye düşürmüş, görünümü negatifte tutmuştu.


Fitch Ratings, Türk bankaları için negatif 
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından, 1 Kasım seçim sonuçlarının Türk bankaları için önemli olacağına işaret edilerek, "Siyasi belirsizliğin devam etmesi negatif olacaktır. Siyasi istikrar ise güveni artırması ve büyümeyi desteklemesiyle bankaların görünümü için faydalı olacaktır" açıklaması yapıldı.

Fitch'in resmi internet sitesinden yayımlanan açıklamada, Türk bankacıları için risklerin yükseldiği belirtilerek, ancak şimdiye kadar finansal rasyoların iyi desteklendiği ifade edildi.

"TÜRK LİRASI YÜZDE 26 DEĞER KAYBETTİ"
Türk lirasındaki değer kaybının, bankaların varlık kalitesi, sermayesi ve döviz likidite pozisyonu için riskleri yükselttiği kaydedilen açıklamada, "Türk Lirası bu yıl dolar karşısında politik istikrarsızlık, ekonomik yavaşlama ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırım beklentileri doğrultusunda yüzde 26 değer kaybetti" denildi.
Açıklamada, banka müşterilerinin döviz cinsinden kredilerini geri ödemede giderek zorlanabileceği dile getirilerek, şu ifadelere yer verildi: "Bankaların döviz cinsinden kredilerden zarar yazmalarını bekliyoruz. Ancak borcun vade profili oldukça uzun olabilir ve bu da bankaların zararları zaman içinde absorbe edebileceği anlamına geliyor. Türk lirasındaki değer kaybı aynı zamanda bankaların sermaye oranlarını da erozyona uğrattı. Türk Lirası'ndaki yüzde 10'luk değer kaybının, sektörün sermaye yeterlilik oranında 50 baz puanlık düşüşe yol açtığını tahmin ediyoruz.
Türkiye'de yeni şube açmak isteyen bankaların sermaye yeterlilik oranı minimum yüzde 12 olmalı. Bu da bankaların hala Türk Lirası'nda ılımlı değer kaybından doğacak doğrudan etkiyi absorbe edebilecek ciddi kapasiteye sahip olduklarını gösteriyor."
Açıklamada, 1 Kasım seçimlerinin Türk bankaları için önemli olacağına da vurgu yapılarak, "Siyasi belirsizliğin devam etmesi negatif olacaktır. Siyasi istikrar ise güveni artırması ve büyümeyi desteklemesiyle bankaların görünümü için faydalı olacaktır" ifadeleri kullanıldı.

Dolar ve Euro aralıkta eşitlenebilir`

Goldman Sachs, dolar ve euro paritesinin Aralık ayı gibi eşitlenmesini beklediklerini ifade etti.
ABD'nin en büyük bankalarından Goldman Sachs, dolar ve euro paritesinin Aralık ayı gibi eşitlenmesini beklediklerini ifade etti.
Bloomberg'in haberine göre, bankanın uzun zamandır öngördüğü euro/dolar parite eşitlenmesinin Aralık ayı gibi gerçekleşeceğine işaret edildi.
Neden olarak ise ABD ve Avrupa merkez bankalarının para politikalarında farklılık göstermesi gösterildi.
ABD merkez bankası Fed, son Toplantısında Aralık Ayında faiz arttırma ihtimaline işaret etti.
Avrupa Merkez Bankası ise Aralık ayında parasal genişlemede yeni adımlar atılabileceği mesajı vermişti.

SEÇIMLERINDEN SONRA U DÖNÜŞÜ BEKLEMIYORUZ`
Morgan Stanley, 1 Kasım seçikleri sonrasında Türkiye`nin `yeni normal`inde toptan ve kalıcı bir U dönüşü beklemenin gerçekçi olmadığına inandıklarını bildirdi.
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, 1 Kasım seçikleri sonrasında Türkiye'nin 'yeni normal'inde toptan ve kalıcı bir U dönüşü beklemenin gerçekçi olmadığına inandıklarını bildirdi.
1 Kasım seçimleri için en olası senaryonun koalisyon olduğunu düşünmeye devam ettiklerini belirten Morgan Stanley, ancak koalisyon görüşmeleri sürecinin büyük olasılıkla çok artışmalı olacağını, çözülmesi geeken ciddi görüş ayrılıkları bulunduğunu vurguladı.

LIRADAKI KAYıPLARA RAĞMEN IHRACAT 9 AYDA YÜZDE 9.4 AZALDı
Liradaki büyük kayıplara rağmen ihracat yılın ilk dokuz ayında yüzde 9.4 azaldı. Dövizdeki yükselişle yabancı malların fiyatları artınca ithalattaki düşüş de yüzde
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ihracat Eylül ayında yüzde 14.2 azalarak 11.66 milyar dolara, dokuz aylık dönemde de yüzde 9.4 azalarak 107.29 milyar dolar a geriledi. İthalat da Eylül ayında yüzde 25.2 azalarak 15.4 milyar dolara ve dokuz aylık dönemde de yüzde 13.1 azalarak 156.32 milyar dolara düştü.
Böylece, dış ticaret açığı Eylül'de yüzde 46.6 azalarak 3.74 milyar dolara, yılın ilk dokuz aylık döneminde de yüzde 20.2 azalarak 49.02 milyar dolara geriledi.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACAT YÜZDE 7.7 AZALDI
Avrupa Birliği’ne Eylül'de yapılan ihracat, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 7.7 azalarak 5.51 milyar dolara geriledi. Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı Almanya’ya ihracat Eylül ayında 1.14 milyar dolar olurken, bu ülkeyi İngiltere 959 milyon dolar, Irak 607 milyon dolar ve İtalya 583 milyon dolar ile izledi.
Buna karşılık ithalatta ilk sırada yer alan Çin’den yapılan ithalat, Eylül ayında 1.97 milyar dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya 1.61 milyar dolar ile, Rusya 1.42 milyar dolar ile ve ABD 1.03 milyar dolar ile izledi.

MILYAR DOLARLıK ANLAŞMALAR MERKEL'IN BAŞıNı DÖNDÜRDÜ
Almanya Başbakanı Merkel’in Çin ziyaretinin ilk gününde 17 milyar dolarlık uçak anlaşması imzalandı. İngiltere gibi Almanya da Çin ile anlaşmalar imzalanırken sorunlu konulara girmemeye özen gösterdi

ALMANYA, ÇIN, ANLAŞMA
Çin’in Avrupa’nın önde gelen ülkeleriyle gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik temaslara bir yenisi daha eklendi. Çin Başbakanı Li Kekiang’ın daveti üzerine Çin’e iki günlük ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel bugün temaslarını tamamlayacak. Ziyaretin ilk gününde Merkel ve Li’nin katılımıyla gerçekleşen imza töreninde iki ülke arasında havacılık, finans, telekomünikasyon ve ekonomi gibi alanları kapsayan bir dizi anlaşma imzalandı. Görüşmelerde iki lider, Çin ve Avrupa Birliği (AB) işbirliğinin yanı sıra Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) ve Çin para birimi Yuan’ın uluslararası kullanımının artırılması gibi ekonomik konulara da değinirken, Merkel, Çin ve AB’nin yakın zamanda yatırım anlaşması imzalamasını umduğunu dile getirdi.

130 UÇAK ALACAK
Karşılıklı yapılan ekonomik anlaşmalar arasından göze çarpan en önemli imza ise Çin’in 17 milyar dolar değerindeki uçak alımı oldu. Buna göre Çin, AB’nin ortak havacılık kuruluşu Airbus’tan toplam 130 uçak alacağını duyurdu. Liste fiyatı 17 milyar dolar olan 130 uçağın 100 adedinin küçük gövdeli A320 modeli, geri kalan 30 adedinin ise geniş kabinli ve uzun mesafe uçuşlarına yönelik A330 modelinden olacağı belirtildi. Söz konusu anlaşmanın Çin’in havacılık alanında bugüne kadar imzaladığı en büyük anlaşmalardan biri olduğu duyuruldu. Airbus, A320 modelini Çin’in Tianjin kentindeki fabrikasında üretiyor. Haziran ayında da Çin’de A330 üretimi için anlaşma imzalandı.

170 MİLYAR $’LIK TİCARET
Çin’in Avrupa ile olan ticaret hacmi 2014’te 170 milyar dolara ulaştı. Bunun yüzde 30’luk bölümü doğrudan Almanya’ya yönelik yapılıyor. Alman şirketlerinin başta makine ve kimya olmak üzere Çin’e olan bağımlılığı ise her geçen yıl biraz daha artıyor. Çin’in dünya çapında en büyük ticari ortakları Fransa, ABD, İngiltere ve Almanya olarak sıralanıyor. Almanlar Çin pastasından paylarını artırabilmek için ülkeye toplam 52 milyar dolarlık yatırım yaptı. Çin’in Almanya’daki yatırımları ise 2 milyar dolar seviyesinde. Merkel bugün Anhui Eyaleti’ndeki temaslarının ardından Çin ziyaretini tamamlayacak.

ÇİN, İNGİLTERE'YLE 60 MİLYAR DOLARA İMZA ATTI
Çin geçtiğimiz haftalarda İngiltere’yle de bir dizi ekonomik anlaşmaya imza attı. Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’in gerçekleştirdiği ziyarette toplam 60 milyar dolar değerinde ticaret anlaşması imzalandı.