TURİZMİN DEĞERİNİ BİLELİM

Turizm Yatırımcıları Derneği-TYD'nin Genel Kurulu yapıldı. Yılların dostu Turgut Gür Üstadımız başarıyla geçen iki dönem başkanlığını Sn. Murat Ersoy'a devretti. Sn. Gür'e hizmetlerinden dolayı teşekkür ederken, yeni Başkan Ersot ve ekibine başarılar diliyorum. Her genel kurulda temennim yönetim kurulunun giderek gençleştiğini görmek . Bunu bu seferde başardık. Kızımız Hande Tibuk babasının izinden gidiyor. Bayanların turizm sektöründe yerleri ve ağırlıkları çok farklıdır. Mesela Sn. Oya Narin yıllardır bu mücadelenin içindedir.

Bu ülke bundan 30 sene önce rahmetli Özal döneminde onun açtığı çığır ile 5 milyar dolar turizm gelirini hedeflemiş bir ülkeydi. Bugün 30 milyar doları geçtik. Ödemeler dengemizde müthiş bir sıçrama sağladık. Antalya ve eğe sahillerini değerlendirerek, İstanbul ve diğer tarihsel değerlerinimizi tanıtarak bu noktaya geldik. Yatak kapasitemiz her yıl daha da artarak bugün 1 milyon 220bin seviyesine getirdik. Yeterli mi hayır değil. Bu ülke sahip oldukları değerlerle yıllık turizm gelirlerini 60-70 milyar dolara çıkarabilecek zenginlikte bir ülke bunu unutmayalım. t Üç tarafı denizlerle çevrili. Yaz sezonu uzun olan bir ülkeyiz. Üç medeniyet bu topraklarda eserler bırakmış. Bir milletlerarası toplantıda söylemiştim. Yarım saatin içinde masmavi sularda yüzülebilen, aynı yarım saatte dünyanın en eski medeniyetinin nadide eserleri ziyaret edilebilen ve gene aynı yarım saatin içinde dağda kayak yapılabilen başka ülke yok demiştim de ABD Büyükelçisi Abramowitz yanıma gelip bu tanımı çok beğendiğini ifade etmişti.

İnsanların zamanla zevklerinin değiştiğini hepimiz biliriz. Tatil bir kısım insanlar için beyaz kumlarda güneşlenmek, masmavi sularda yüzmektir. Bir kısmımız için dünyanın ilginç yerlerini gezmektir. Çoğumuz için tarihtir. Ülkenin tarihi yerlerini ziyaret etmektir. Bütün bunlar bizim ülke olarak cevap verebildiğimiz ihtiyaçlardır. Denizinden, Kapadokyasına, Meryen Anasından Nemrut'una ve Ayasofyasına kadar daha neler neler.Ekzotik İstanbul'u gezmek için tatiliniz yetmez. Ben üç yıl üst üste İstanbul'a gelenleri biliyorum. Daha değerlendiremediğimiz Karadeniz bölgemiz, uçsuz bucaksız yaylalarımız var. Yarın terör sona erdiği zaman karşımızda koca bir doğu ve güneydoğu anadolu ve medeniyetleri var. Ulaşım imkanlarımız artık eskisi gibi değil. THY maşallah nerede ise her ilimize uçabilecek hale geldi. Uçak sayımız 364'ü buldu.34 marinamız var. Maşaallah Kongre Merkezi sayımız 24 olmuş. Ülke bütün yıl milletlerarası kongrelerden geçilmiyor.

Bütün bunlar assetlerimiz. Ama biz içki yasağı deyip Anadoluyu turist için yaşanmaz hale getirisek, Galata Kulesinde içkiyi yaşaklarsak, bence dogru olmaz diye düşünüyorum. Kimse alkolik değil. Ama akşam yemeğinde alışkanlıklarına devam etmek isteyen turistten bunu esirgememek lazım.
Dünya turizminde 6.ıncı sıraya oturmuş Türkiye'ye içki yasak damgası vurdurmayalım.

Halkın eğitimide bu konuda çok önemli. Özellikle turistik bölgelerimizdeki huzur ve güven çok önemli. Amerikalı fotografçı en son örnektir. Çok kötü bir reklamdır. Gazetelerde zaman zaman Antalya, Alanya taraflarından arada bir böyle haberler medyada gözüküyor. Ben hep kendim için empati yaparım. Roma'da gezerken ne isterim diyerekten. İnanın en büyük rahatsızlığım zorla size bişeyler satmağa çalışan sırnaşık satıcılardır. Polisimizin turistik yörelerde bunlara bunlara göz açtırmaması lazım.

Başarmak için çalışmak lazım. Başarının yolu sahip olduğunuz tesislerin ötesinde itibarlı yönetimle mümkün. Sözünde duran, reservasyonlarını harfiyen yerine getiren, müşterisini memnun bırakan itibarlı firmalar bu konuda herzaman kazanır. Unutmayalım yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler dogrudur. Uzun soluklu olmanın yolu itibara özen göstermekten geçer. Allahın verdiklerine biz devlet ve firmalar olarak gereken katkımızı yapabilirsek bu sorun çözülür. Bu sektör “Hospitality” sektörüdür. Temizliğin, itinanın ve düzenin hakim olduğu bir sektördür. İnsanları hoşnut etme sanatıdır.