06 Aralık 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara10°C
  • Antalya8°C

TURİZMDEN PARA KAZANMAK

İsmail Emen

07 Haziran 2009 Pazar 23:31

Sektörün içinden gelenler ve yıllardır kahrını çekenler lütfen kızmasınlar benim gibi kıyısından bulaşanlara. Sürçü lisan edersek affetsinler
1980’li yıllarda başlayan turizm hamlesi devam ediyor.
Ülke turizmin önemini geç anladı ama nihayet anladı.
Önümde 30 ülkeli bir tablo var.
Birkaç yıl eski olabilir ama neticeyi değiştirmez.
İzlanda’sından Çek Cumhuriyetine, İngiltere’den Amerika’ya kadar. Türkiye’ye 100 dersek bu ülkelerdeki turizm fiyat seviyesini (bize göre) mukayese edersek, biz turizm’den daha para kazanamıyoruz.
Bizden fiyatı ucuz ülke o da hemen hemen bizim kadar olan Slovakya (99) ve Çek Cumhuriyeti (98). Diğerlerine bakarsak rekor 254 ile İzlanda’da. Sonra sırasıyla İsviçre(248), Norveç(243), Danimarka (242), İrlanda(226), Japonya(224),Finlandiya (218), İsveç(217), Almanya(193) ve Avusturya(191). Daha fazla devam etmem yazıyı okuyanları sıkabilir ama bilmekte de yarar var diyorum. Mesela ABD (153), komşumuz Yunanistan (154), Akdeniz ülkeleri Portekiz(141), İtalya(179), Fransa (192).

Üç S (Sea,Sun veSand)’den nasibini almamış ülkelerde bile fiyatlar bizim üstümüzde dolaşırken biz hala bu konuda bakınıyoruz ve kendimizi satamıyoruz.
Turizm hamlesinden buyana nerdeyse 30 sene geçti ve epey bir mesafe aldık tabii ki ama gelmemiz gereken yerde değiliz.
Sürümden kazanan bir ülke durumundayız.
Ne zamanki kaliteden kazanmaya başlayacağız, işte o zaman bu fiyatlar yukarılara doğru çıkacak.

Bunun için ne lazım. Maşallah 5 ve üstü yıldızlı resort oteller güney kıyılarımızı doldurdu.
Yatak kapasitemiz şimdilik yeterli.
Mevsimlerimiz sezon olarak uzun.
Üç S dışında öyle bir tarih zenginliği var ki, dünyada zor bulunur. Ama gene gerilerdeyiz.

Konuşulduğu zaman, efendim ülkemizin bir turizm politikası yok ki deniyor. Doğrudur.
Ülkenin en kuvvetli ve zengin lobilerinden biri turizm lobisidir.
Maşallah dernek bolluğu var. Başkanlık kavgaları var. Ama icraat yok. Devlet yapsın politikası o kadar benimsenmişki, armut piş agzıma düş misali her şeyi devletten bekliyoruz. Aralarında dayanışma bile yok. Tıpkı Ortadoğu’da iş kovalayan Türk müteahhitler gibiyiz.
Birbirimizi fiyat kırarak yiyip bitiriyoruz ve üç tane tur operatörünün esiri ve oyuncağı olup durmadan fiyat kırıyoruz.
Yıllardır bu böyle gidiyor. Ondan sonrada fiyatlar niye bu kadar düşük diye hayıflanıyoruz.

Önümdeki istatistik’te Hollandalıların tercihleri var.
En ekonomik tatili sunan ülke konusunda Türkiye’ye %83 gibi tercih veren bu yazımı teyit eden bir sonuç var.
Bu konuda İspanya’ya %9, Yunanistan’a %6 demişler. Demek ki gerçekten ucuz bir ülkeyiz. En iyi hizmet konusunda Türkiye’ye %47, Yunanistan’a %31, İspanya’ya 15, Portekiz’e %7 vermişler.

Kaliteli oteller ve kaliteli hizmet bizde, ekonomik fiyat bizde, sahiller bizde, tarih ve doğal yapı bizde, Güvenlik (?) fazla bir derdimiz yok gibi. Olmayan pazarlama ve yönetim. Başka bir ifade ile tanıtım.

Yabancıların bol olduğu bir konferansta söylemiştim. “Gösterin bana bir ülke ki, yarım saatin içinde masmavi sularda yüz, çık dağda kayağını yap, gene aynı yarım saatin içinde dünyanın en eski medeniyetini ziyaret et. Var mı böyle bir ülke “ dediğimi hatırlıyorum.
Her şeyimiz gibi Turizm Politikamızda henüz amatör. Birkaç fırın daha ekmek yemek lazım bu zenginliği satabilmek için.
Rahmetli Barlas Küntay’ın emekleri olmasaydı buralara da gelemezdik. Rahmetle analım.