08 Aralık 2025
  • İstanbul9°C
  • Ankara6°C
  • Antalya10°C

TURİST REHBERLİĞİNİN BAŞLICA SORUNLARI

Ali Yalnız

01 Aralık 2010 Çarşamba 00:52

1-Değişen dış konjöktüre bağlı olarak Turist Sayısının artmasına rağmen kültür turlarının azalması ve buna rağmen kontrolsüz bir şekilde artan rehber sayısı.

 

1989 yılında kurulan Ankara Üniversitesi Başkent Meslek Yüksekokulu bünyesinde, Turizm Rehberliği Programının ilk mezunlarını 1992 yılında vermesi ile turist rehberliği eğitiminin üniversiteler tarafının verilmesinin önü açılmıştır. Ankara Üniversitesi’nden sonra farklı Üniversitelerin Meslek Yüksek Okulları bünyesinde rehberlik bölümleri açılmaya devam etmiş ve 2009 yılı itibariyle bu önlisans eğitimi 15 farklı üniversitenin 17 Meslek Yüksek Okulunda verilmektedir.

Toplam kontenjan :1295

Yerleşen öğrenci sayısı : 963  (ÖSYM 2008)

 

Turist Rehberliği alanındaki ilk Lisans eğitimi veren Yüksekokul ise 1997 yılında eğitim öğretime başlayan Erciyes Üniversitesi Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’dur. Bu yüksekokuldan sonra 4 Üniversite bünyesinde daha açılan yüksekokul ve fakültelerle turist rehberliği alanında lisans düzeyinde eğitim verilmeye başlanmıştır.

Toplam kontenjan ve yerleşen :377  (ÖSYM 2008)

 

 

2-1 no’lu maddeye bağlı olarak arz-talep dengesinin bozulması sonucu  Rehberlerin değerinin azalması ve buna bağlı olarak çalışma şartlarının zorlaşması.

 

Bakanlıkça belirlenen Profesyonel Turist Rehberlerinin çalışma esaslarına göre Rehber taban ücretleri Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ve ilgili meslek kuruluşlarının yazılı görüşleri alınarak yılda iki kez Bakanlıkça belirlenir. Bakanlık uygulanacak rehber taban ücretlerinin tespitine ilişkin kararını ilgili kurum ve kuruluşlara bildirir, bu ücretlerin uygulamasını sağlar ve denetler.

Oysa durum böyle iken TUREB’in yapmış olduğu ankete göre 5-Turist rehberlerinin ancak yüzde 45’inin belirlenen taban ücreti alabildiğini söylüyor. Yüzde 44’lük bir kesim alamıyor ve taban ücretinin altındaki fiyatlarla çalışmak zorunda kalıyor.

 

3- Yeterli denetimlerin yapılmaması veya yasal yaptırımların azlığından dolayı kaçak rehberliğin giderek büyüyen bir sorun oluşturması.

 

Seyahat acenteleri, sadece profesyonel turist rehberliği kimlik kartı olan kişileri turist rehberi olarak çalıştırabilirler.1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Yasası Md.10 Profesyonel turist rehberliği kimlik kartı olmadan rehberlik yapılamaz. Yapanlar hakkında 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu ve diğer ilgili kanunlar uyarınca gerekli işlemler yapılır.Ancak gelin görünkü ortalık belgesiz rehber çalıştıran acentadan geçilmemektedir; belliki denetim kademesinde bazı sorunlar vardır.

 

4- Rehberliğin bir türlü çözülemeyen ve daima halının altına süpürülen SGK sorunları.

….

Yukarıda kısaca değinmeye çalıştığım sorunlar ne yazık ki 2 dönemdir Turist Rehberleri Birliği’nin başkanlığını yapan Sn Şerif Yenen tarafından görmezden gelinmekte ve adeta yok sayılmaktadır hatta yeni sorunlar yaratılması için adeta yeni ortamlar yaratılmaya çalışılmaktadır.  Mesela rehberlerin alan Klavuzu belgesi alması bile gündeme getirilmektedir.

 

Tüm sorunlarımızın çözümü adeta sihirli bir değneği bekler gibi Meslek Yasa tasarısının çıkarılmasına endekslenmiş durumdadır. Görülecektir ki bu yasa çıksa bile pratikte ne mesleğimize ne de meslek mensuplarına hiç bir fayda getirmeyecektir; zira asıl yapılması gereken değişiklikler ve iyileştirmeler daha güçlü bir liderlik, kuvvetli bir vizyon sahibi olmayı ve biraz da bu işlere kafa yormayı gerektiriyor…tabi biraz da vakit ayırmayı.

 

Turist rehberleri kesinlikle daha iyi bir önderlik ihtiyacındadır ve hergün bu eksiklik daha net olarak hissedilmektedir.