TARAKÇOĞLU KONAĞI'NDA TURİZM

ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Bukla Tur'un ortağı Bülent Saraloğlu, Çamlıhemşin’de enkaz halinde duran 104 yıllık Tarakçoğlu Konağı’nı turizme kazandırmak için kolları sıvadı. Türkiye’nin eko turizmde en önemli bölgesi olan Fırtına Vadisi’nde 104 yaşındaki Tarakçoğlu Konağı, 1. derecede doğal sit alanı içinde Türk turizminin en özel tesisi olmak üzere bekliyor. Bülent Saraloğlu "Projeye inanıyor ve güveniyoruz. İdealleri olan, vizyonu olan ve parası olan yatırımcılar ile yola çıkmaya hazırız. Tarihi Tarakçıoğlu Konağı'nı enkaz halinden kurtarıp turizme kazandırmak istiyoruz” diyor.
Tarakçıoğlu Konağı ve diğer konakların hikayesi ise şöyle... Osmanlı döneminde Rusya'ya çalışmaya giden Hemşinliler firıncılık ve pastacılık öğrendiler. Zamanla işyeri sahibi olan Hemşinliler iyi para kazandılar. Ancak Osmanlı-Rus savaşı çıkınca tüm birikimleri ile Hemşin’e döndüler. Rusya’da gördükleri mimariyi örnek alarak birbirleriyle yarışırcasına konak yaptırdılar.

TARAKÇIOĞLU KONAĞI'NI HARABELİKTEN TURİZM KURTARACAK
Rize'nin Çamlihemşin ilçesindeki konakları en büyüğü olan Tarakçioğlu Konağı zamanla sahipsiz kalarak harabeye döndü.
Türkiye’de ekoturizmin lider seyahat acentalarından Bukla Tur'un ortağı Bülent Saraloğlu Tarakçoğlu Konağı’nı turizme kazandırmak için kolları sıvadı. Saraloğlu, 4 yıl uğraşarak konağın sahibi olan 24 varisi tek tek ikna etti. Yap-konağı işlet-devret modeli ile kiraladığı konağı sağlık turizmine göre “detox” oteli haline getirmek istiyor.
Bukla Tur'un ortağı Bülent Saraloğlu 4 yıldır “muhteşem” dediği projeye odaklandıklarını belirterek “Muhteşem tabirini biz bulmadık. Proje hakkında fikir sahibi olanlar böyle dediler. Herkes muhteşem bulsa da maalesef bu projeyi hayata geçirecek finansman ve yatırımcı bulma konusunda pek şanslı sayılmayız” diyor.
Doğu Karadeniz’de birinci sınıf konaklama tesisi bulmanın zor olduğunu anlatan Bülent Saraloğlu, “Şehir merkezlerini saymazsak

TURİZM İÇİN ENVAİ ÇEŞİT KORUMA ENGELİ BULUNUYOR
Doğu Karadeniz’in turizm tesisi taşıyan yerleri olan yaylalarında böyle tesis bulmak zor” diyerek projeyi hayata geçirmedeki sıkıntıyı şöyle dile getirdi.
“Doğu Karadeniz'de belli başlı turizm merkezleri var. Uzungöl, İkizdere, Fırtına Vadisi ve Maçahel bunların önde gelenleridir. Fakat bu yerlerin çoğu koruma altında olduğu için yapılaşma yasaktır. Maçahel biyosfer rezervi, Uzungöl tabiat parkı, İkizdere sit alanı, Fırtına Vadisi sit alanı olarak korunuyor.
Tarakçıoğlu Konağı Projesi de Fırtına vadisi'nin göbeğinde ve 1. derece doğal sit alanı içindedir. Üstelik konak 1. derece tarihi tescilli yapıdır. Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından restorasyon projesi onaylanmış bir yapıdır.
Yani cebinize paranızı koyup ben Doğu Karadeniz'de bir yatırım yapmak istiyorum dediğinizde karşınıza sit, milli park, tabiat parkı, biyosfer rezervi gibi envai çeşit koruma engeli çıkacaktır. Bu yüzden bizim projemiz Fırtına Vadisi'nde yapabileceğiniz tek yatırım olma özelliği taşıyor.”

PROJE TOPLANTI SALONU BULUNAN ÜÇÜNCÜ TESİS
Bülent Saraloğlu, detox oteli olarak hazırlanan proje için şunları anlattı:
“1908 yılında Rus mimarisinden özenerek yapılmış olan bu tarihi Tarakçoğlu Konağı projesinde 33 oda bulunuyor. Ayrıca 100 kişilik toplantı salonu yer alıyor. Proje bölgedeki şehir otellerini saymazsak toplantı salonu bulunan üçüncü tesisi oluşturuyor.
Bu proje sadece konaklama değil, ekolojik bir tesis olarak değer kazanacaktır. Yenilenebilir enerji kullanımıyla ve atık yönetimi ile örnek bir proje olacaktır. Ayrıca sağlık oteli şeklinde detox oteli olması planlandı.
Muhteşem bir orman içinde, kendine ait şelalesi, değirmeni bulunan, etrafında hiçbir yapılaşma olmayan bölgede yer alıyor. Türkiye'nin en büyük milli parkı Kaçkar'ın kenarında, 1. derece doğal sit alanı içinde, Batum ve Trabzon havaalanlarına 1.5 saat mesafede olan turizm bölgesi içindedir. Tarakçıoğlu Konağı, dünyanın 100 korunması gereken bölgesinden biri olan Fırtına Vadisi’ne bakan bir yamaçta, tüm izinleri alınmış, yatırıma hazır bir proje olarak bekliyor.

BÖLGEDE EN BÜYÜK SORUN VERASET SİSTEMİ
Tarakçıoğlu Konağı’nın çevresinde konak özelliği taşıyan yaklaşık 40 yapı bulunuyor. Hepsi onarım bekliyor ve hepsinin tek kurtuluş yolunun turizm olduğu görülüyor. Yani uzun vadede bölge yeni bir Safranbolu, Beypazarı olacak potansiyele sahip bulunuyor.
Ancak bölgede en büyük sorun veraset sistemidir. Yaklaşık 100 yıldır ayakta olan yapıların içinde 4-5 nesil yetişti ve hepsinin çocukları oldu. Bugün en iyi ihtimalle bir konağın 30’a yakın varisi bulunuyor. Neredeyse hepsi gurbete çıkmışlar. Kimi Amerika'da, kimi İzmir'de, kimi işadamı, kimi emeklidir.

TARAKÇIOĞLU KONAĞI İÇİN ÇOK ÇALIŞTIK
Tarakçıoğlu Konağı için tam 24 varise ulaşmak ve onları ikna etmek için 4 yılımızı harcamak zorunda kaldık. En büyük varisinin bu işe çok hevesli olmasından dolayı şanslıydık. Bu sayede hepsinden vekalet alabildik ve 27 yıllığına yap işlet devret modeli ile teslim almayı başardık.

YATIRIMCILAR İLE YOLA ÇIKMAYA HAZIRIZ
Proje maliyetimiz yaklaşık 3 milyon dolardır. Fizibilitemize göre 72 yatağa sahip olacak tesisin yıllık ortalama yüzde 44 dolulukla ve ortalama kişibaşı 68 dolar konaklama fiyatı ile kendini 5 yılda amorti edeceğini öngörüyoruz. Bu ne iyimser ne de kötümser senaryo. Alternatifi olmayan bir tesisin her zaman iş yapabileceğine inanıyoruz. 21 yıldır Doğu Karadeniz turizmi ile uğraşıyoruz. 11 yıldır Türkiye'nin en fazla yayla turu yapan acentesiyiz. Projeye inanıyor ve güveniyoruz. İdealleri olan, vizyonu olan ve parası olan yatırımcılar ile yola çıkmaya hazırız.”