TANIDIĞIM MEHMET AĞAR

İsmail Emen
23 Nisan 2012 Pazartesi 21:07
Polis bir babanın çocuğu, Mülkiye mezunu, Emniyet Müdürü, Vali, Emniyet Genel Müdürü, Milletvekili ve bakan. Sonunda siyasi parti liderliği ile noktalanan bir geçmiş.Yardımsever, herkesin işine koşan, kimseyi kırmayan bir insan. Mülkiyeden büyüğü olduğum için bana karşı herzaman o mesafe ve saygıyı korumuş, sıkıştığımda herzaman yardımını gördüğüm bir kardeşim olmuştur.. Kader ağlarını ördü ve sonunda bu da olacakmış. Devlete hizmet cezasız kalmaz lafına inananlardanım. Kısa zamanda bu da geçer biter. Sayın Ağar’a geçmiş olsun diyorum.
Bizim ülkemizde mülki idareci olmak çok zordur. Kaymakam gibi, Emniyet Müdürü gibi ve vali gibi makamlar öyle yerlerki içi seni dışı beni yakar.Kolay değildir. Başarılı olan yöneticilerimizden Mülkiye de devrem ve tanıdığım olanlarını gözümün önüne getiriyorum. Bu işe severek gönül veren insanlardı.
Mülkiyeye ilk girdiğim yıl, 27 Mayıs Hükümetinin İçişleri Bakanı Emekli General Muharrrem İhsan Kızıloğlu 1961 yılı 4 Aralık Mülkiye yıldönümüne gelip çok veciz bir konuşma yapmıştı. Dinleyince iyiki bu fakülteye geldim, tam bana göre diyerek duyduklarımdan gururlanmıştım. Kader beni idareci değil başka sahalara sürükledi. Ama devrem olan arkadaşlarımın İçişleri Bakanlığındaki başarılarını hep takip etmişimdir.
Sn. Ağar’da yakından izlediğim, takdir ettiğim yöneticilerdendi. Ankara, İstanbul gibi iki büyük şehrin Emniyet Müdürlüğünü yapan bu genç Mülkiye’linin daha sonra Valilik ve Bakanlığa kadar giden başarılı kariyeri, terörle olan yılmaz mücadelesi her zaman hafızalarımızda kalacaktır.
Bu ülkede neye şaşacağımı şaşırdım artık. Bir zamanlar alkışladığımız Kenan Paşa 80’li yaşlarında yargılanmaya başladı. Öbür taraftan akıl sır ermeyen bir Ergenekon ve Balyoz fırtınası devam ediyor. Ülkenin yetiştirdiği vatanseverliklerinden zerrece kuşku duymadığım generallar, kıymetli askerler Silivri’de cezaevinde yatıyorlar. Vatanını seven gazeteciler, üniversite hocaları aklımın henüz almadığı nedenlerle yargılanıyorlar. Sevgili sınıf arkadaşım Gülsevin Yaşer ve dostum Bedrettin Dalan aylardır yurtdışında. Gelemiyorlar. Gözümüzün önünde fevkalade başarılı bir performansla kritik günlerde bulunduğu genel kurmay başkanlığı makamını hakkı ile dolduran saygın paşamız da darbe hazırlığı suçlaması ile içeri alındı. Çevik Bir gibi kıymetli bir asker ve batı çalışma grubundaki arkadaşları içeri alındı. Allah allah diyorum bazen. Bu yıllarda bende bu ülkede yaşadım. Gazetede okudum. Olaylarıda takip ettim. Ama hiçbir zaman bu davalarda gündeme getirilen konular aklımın ucuna bile gelmedi.Hiçbir şey hissetmedim. Mutlaka demokratik rejimlerde hoş karşılanmayacak birtakım olaylarla karşılaştık. Askerin vesayetçi tutumunu zaman zaman tasvip etmedik. Ama onun hiçbir zaman kötü niyetli olduğuna da inanmadık. Bugün bu ülkede olanları okudukça, bazı münafıkları dinledikçe, açılan davaları gördükçe “fesuphanallah” demeden edemiyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
