SİRKE KOKULU SOKAKLAR

Çocukluğumun Eskişehir'i. John Steinback'in aşağı mahallesi gibi bizim yukarı mahalle yani Porsuk nehrinin üst tarafı. Alt tarafına da aşağı mahalle denirdi. Biz yukarının biraz daha yukarısı tarihi Odunpazarı mevkiine yakın Ankara yolu üzerinde otururduk. Eskişehir Lisesinin önünden geçerek kıvrılıp giden caddenin üstünde idik. Eski ismi deveyolu imiş. Gerçekten çocukluğumun ilk yıllarında sabahın erken saatlerinde konvoy halinde geçen ve yük taşıyan develerin çıngırakları ile uyanırdık.

Odunpazarı Sn. Belediye Başkanı Ağabeyimiz Yılmaz Büyükerşen sayesinde şehrin en tarihi semti haline geldi. Eski evler koruma altına alındı. Tam Odunpazarı'na girerken parkı geçtikten sonra köşede ana otobüs durağı bulunur. Atatürk Lisesinin dağılma saatinde orası anababa gibi olur. Karşısı eski tarihi Askerlik Şubesi öbür köşede de Sirkeci Kemal Kükrer'in yei bulunurdu. Kapısına yaklaşırken keskin bir sirke kokusuyla karşılaşırsınız. İçeri adım atar atmaz geriye doğru uzayan salonun fıçılarla dolu olduğunu görmek mümkündü.

Dün Dünya Gazetesinde Sirkeci Kemal Kükrer ile ile ilgili uzun bir yazı vardı. Okuyunca duygulandım ve bu satırları yazmaya karar verdim. Evden taa oraya elimizde boş sirke şişesiyle gider Rahmetli Kemal Amcanın fıçıdan şişeye sirke dolduruşunu seyrederdik. O yıllarda şişeleme falan yok bugünkü gibi değil. Pazara veya bakkala giderken herzaman elimizde boş yağ şişesi olurdu. Şişeleme epey sonra geldi bizim oralara. Geldiği zamanda Kemal Kükrer'in sirkesi şişeye girdi ve raflara kuruldu.

Yazıdan anladığım kadarıyla Kemal Amcamızın ölümünden sonra 1915 yılında kurulan bu müessese 1990 yılında zora girmiş ve Gülel ailesi markayı satın almış. Gülel ailesini tanımam. Eskişehirlimidir değil midir bilgim yok. Ama Kemal Kükrer markasını yaşattıkları için müteşekkirim. Bugün sirke ve sos konusunda bölgenin merkezi konumuna gelme gayreti içinde imişler. Kendilerine başarılar diliyorum.

Sirkeci Kemal Kükrer her Eskişehirlinin dağarcığında zaten bir marka haline gelmişti. Bugün ülke çapında satılıyor. Raflarda gördükçe iftihar ediyorum. Odunpazarı'nın o 60 metrekarelik yerinde başlayan sirkeciliğin bu şekilde ülke çapında bir marka haline getirilmesi tam bir fabrikasyon üretim haline gelmesi ve yaşaması ülke için fevkalade. Kemal Amca ruhun şadolsun.