SAİNT JOSEPH LİSESİ SPOR ŞENLİĞİ

Fransız liseleri arasındaki geleneksel spor şenlikleri her yıl daha zengin olmaya başladı. Önce geçtiğimiz ay İzmir St.Joseph Lisesinin spor şenliği yapıldı. Şimdide İstanbul’un ki 14-16 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy’deki okulun zengin spor tesislerinde yapıldı. Tenis-masa tenisi-voleybol-basketbol ve futbol branşlarında yarışan Fransız liseliler seyredenlere çok zevkli anlar yaşattılar. Saint Joseph yanında, Saint Benoit, Saint Pulcieri, Saint Michel ve İzmir Saint Joseph liselerinin katıldığı şenlik güzel havanında yardımıyla tam bir karnaval havasında geçti.

Torunumun  oynadığı Saint Michel basketbol takımının maçlarını izlemek bahanesiyle katıldığım bu yılın spor şenliği, gençliğin mücadele azmi, dostluk ve kaynaşma duygusunu göstermesi bakımından çok özeldi. Bu vesile ile Kadıköy’deki Saint Joseph lisesini de gezme şansı buldum. Bahariye’deki enfes yerleşkesinde  140 yıllık bu eğitim abidesini hayranlıkla seyrettim. Yemyeşil ağaçlar arasındaki okuldaki spor tesisleri içinde  tenis kortlarını görünce hayretim bir kat daha arttı. Ülkemizde çok az sayıda olabileceğini tahmin ettiğim okul  tenis kortları, kapalı açık basket- voleybol ve futbol sahaları ve bütün kampüsü çevreleyen yemyeşil çevre düzeni ile Amerika’daki kampüslerden hiçbir farkı olmadığını hatta fazlası olduğunu görmek beni çok memnun etti. Bir zamanlar dünya şampiyonu olan Saint Joseph voleybol takımını hatırlıyorum.

Şaşmamak lazım.

Hatıralarım beni Mülkiye yıllarına götürdü. Oradaki birlikte okumaktan gurur duyduğum Saint Joseph’li arkadaşlarımı hatırladım. Hepsi başarılarıyla Dışişleri Bakanlığında Büyükelçilik payesine erişip dönemlerinin parlak diplomatları oldular. Gitarıyla bize en güzel Fransızca şarkıları söyleyen rahmetli büyükelçimiz Yalçın Oral, o yılların temayüz eden basketbolcularındandı. Pek çok ülkede büyükelçilikler  yapan rahmetli Tahsin Tarlan’da Mülkiye’nin basket takımında oybuyordu. Kulakları çınlasın Erkan Gezer çok iyi bir futbolcu idi. Ünal Maraşlı, Fikret Üçcan, Attila Sunay ve Anayasa Profesörü Cem Eroğul bizim dönemin diğer Saint Joseph’lileri idi. Yatılı okudukları için yurt hayatına ve spora  aşina olan bu arkadaşlarımızın Saint Joseph’ten senyörlerin denetiminde aldıkları eğitim düzeyleri yanında yazı stillerine, kaligrafilerine  her zaman hayranlık duymuşumdur.Gayet güzel Fransızcaları yanında İkinci dilleri olan İngilizce’de de çok başarılı idiler. Esasen dışişlerinde Galatasaray’lılara  her zaman en büyük rakip olmuşlardır.

Okulun Fransız müdürünün eşi ile sohbet etme imkanım oldu. Okulu evi gibi benimsemiş bir madam. Çevre temizliği dahil her şey ile ilgileniyor. İki yıl olmuş Türkiye’ye gelmeleri. Okulu, türk talebeleri ve çalışmalarını çok sevdiklerini söyledi. Bu tür spor şenliklerinin  dersin dışında talebeye verdiği o kadar çok şey var ki. Bunu onların arasında gezerken kolayca görebiliyorsunuz. Birde bizim türk okulları bu gerçeği görebilseler. Devlet okullarından ümidim yok. Çünkü hacı hoca doldurup, güzelim okulların özelliğini bozdular. Nerede bir zamanların İngiliz High School’u olan Nişantaşı Anadolu Lisesi. Başarı listelerinde artık göremiyorum. Bari özel okullarımız bu Fransız okullarından esinlenip spora yatırım yapsalar.