REHBERLERİN KENDİ NAMINA TUR YAPMASI

Ali Yalnız
19 Temmuz 2012 Perşembe 08:41
Anayasa mahkemesi devletin sonradan koymuş olduğu hastanede çalışan doktorların muayenehane açmalarını yasaklayan düzenlemeyi iptal etti!
Darısı turist rehberlerinin başına !
Rehberler Meslek yasası çıkana kadar profesyonel turist rehberliği yönetmeliğinin çizmiş olduğu çerçeve içinde çalışmaktaydı ve bu çerçeve rehberleri acentelere yüzde 99 bağımlı hale getiriyor ve rehberi sadece acenteden tur alan basit bir görevli durumunda tutmak istiyordu.
Oysaki müze rehberliğinin yanında değişik birçok branşta özel rehberlik çeşitleri vardır. Gastronomiden tutun dağcılığa kadar belki 50’ye yakın değişik branşta rehberlikten söz etmek mümkündür.
Bu özel tip rehberlikler okulda öğrenilecek şeyler değildir tamamen kişisel yetenek, beceri ve özellikler sonucu bazı meslektaşlarımızda olan özel vasıflardır.
Bu tip özel turları alanlar genellikle varlıklı turistler olduğu içinde hizmet satın aldıkları özel rehberin niteliği oranında tatmin edici ödemelerin yapılması söz konusudur. Özel turlar artı tatmin edici ücret eşittir turizmde kalite denklemini verecektir. Bu sayede turizmin dışında birçok özel nitelikli insan açılacak kurslarda rehberliğe kazandırılacak ve bu da bize turizmde artan kalite olarak geri dönüş yapacak ve ülke turizmi kazanacaktır.
Türk rehberleri çok geniş bir coğrafyada ve çok değişik kültürel veya diğer konularda rehberlik yapmak durumundadırlar. Aslında bu yanlıştır çünkü bu düşünce 40 yıl önce Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı 500 binlerde iken düşünülmüş tek tip kültürel rehber yetiştirme programının bir parçasıdır. Günümüzde turist sayısı 35 milyona yaklaşmış ve kültürel rehberliğin yanında birçok değişik branşlarda rehberlik icra etme gereksinimi doğmuştur.
Bir rehberin her şeyi bilmesi gerekmemektedir, bilemezde…
Bazılarımız rafting rehberliğini iyi bilecek bazılarımız arkeolojiyi iyi bilecek, bazılarımız dini rotaları ve yerleri iyi bilecek. Ama iyi bilecek.
Öyle eften püften 2-3 günlük veya eğitim programlarıyla öğrenilecek bir iş değildir bu. Üniversitelerden mezun olan rehberlerin kaç tanesi yukarıda bahsettiğim özel rehberlik branşlarında öne çıkacak kadar iyi olabileceklerdir. Bu rehberlerin çoğu sadece kültürel turlar yapabilecek nitelikte olacaklardır.
Kaç üniversite mezunu rehber dalgıç rehberlik yapabilecektir, kaç tanesi avcı rehberlik yapabilecektir?
Tabii ki yapamayacak ve yetersiz kalacaklardır.
Yıllardan beridir hep bunu savundum.
Özel niteliklerinden dolayı öne çıkmış, tanınmış ve ün yapmış rehberlerin kuracakları basit bir şahıs firmasıyla, acente kurmaya gerek duymadan sadece kendilerinin liderlik yapacağı turlar düzenlemesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedim.
Bu tip rehberler kendilerinden hizmet alan seyahat acentelerine da fatura karşılığı hizmet satabileceklerdi. Bu yapılmış olsaydı bahsettiğim özel branşların adamı olan birçok nitelikli kişiyi rehberliğe kazandırmış olacaktık.
Mevcut sistem niteliğinden dolayı kolaylıkla iş bulabilecek rehber yetiştirmekten uzak ve ne yazık ki ancak birilerine şirinlik yaparak ağabeylerinden tur kapma sevdasına düşmüş birçok niteliksiz rehber yetişmesine yol açmaktadır.
Rehberlerin kendi nam ve hesabına tur yapabilmelerinin Türsab’ı fazla ilgilendirmemesi gerektiğini ve bunun gerçekten Anayasal bir hak olduğunu düşünüyorum. Aynen doktorların muayenehane açma yasaklarının engellenmesi gibi bizim de bu anayasal hakkımız engellenmektedir. Bunu özellikle kimin engellediğinin araştırılması gerekmektedir.
Ancak görüyoruz ki doktorlar Anayasa mahkemesine başvurmuşlar ve kendilerini engelleyen, haklarını gaspeden kuralı iptal ettirmişler.
Rehberlerin de şu soruyu kendi kendilerine sormanın zamanı gelmedi mi?
Bunu neden biz yapamıyoruz?
Rehberler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın personeli (memuru veya işçisi) değildirler.
Bakanlığın düzenlediği seçme, eğitim ve uygulama gezisine katıldıktan sonra rehberlik belgesini (kokartlarını) almaktadırlar. Rehberlik kokartlarını aldıkları andan itibaren turist rehberliği mesleğini icra etmek konusunda hukuken müktesep hak kazanmışlardır.
Bakanlığın verdiği Turist Rehberliği Belgesi ile mesleklerini serbestçe icra edebilmeleri, onların çalışma temel haklarından ve hürriyetlerindendir. Mesleklerinde çalışma temel haklarının, idari işlemleri ile kısıtlanabilmesi, Anayasada açıklanan kişinin temel hak ve hürriyetleri ilkelerine göre hukuken mümkün değildir.
Anayasa’nın üstünlüğü ve kanunların bağlayıcılığı ilkesine aykırı ve yasama organının yetkisinin gaspı niteliği nedenleriyle “yok hükmünde olan” hukuka aykırı düzenlemeler ve hukuka aykırı uygulamaların bulunduğu iddia edilen eski yönetmelik artık tarih oldu.
Ancak görülen odur ki yeni yasanın yukarıda bahsettiğim konuda eski yönetmeliği bile aratacak düzenlemeler içerdiğini iddia edenler var. Zira bundan sonra yeni yasamıza tabi olarak çalışmak durumunda olan turist rehberlerinin kendi nam ve hesabına direkt olarak kendilerinin rehberlik yapacağı turlara serbestlik getirmesi diye bir şey görülmemektedir.
Geçmişe bakınca rehber camiasının ne kadar zor bir süreçten geçtiğini ve kötü liderliklerden dolayı perişan durumlarda olduğu görülüyor. Hiçbir sosyal statüsü olmayan, her yerde itilen kakılan, hor görülen ve müze - ören yerlerinde sürekli hakaret maruz kalarak görev yapmakta olan kişiler olarak görülüyoruz.
Ancak bundan daha berbatı da bu durum karşısında herkes sadece ağlaşmakta veya meslekten kaçmayı tercih etmekte ancak somut bir eyleme geçme konusunda isteksiz ve pasif kalmaktadırlar.
Önümüzdeki, 3 ay içerisinde yeni seçimler olacak. Umut ediyorum ki son 9 yıldır bu mesleği perişan etmekte olan bu eskimiş kadrolar artık görevden uzaklaştırılacaklar ve yerlerine yepyeni, dinamik ve cesur temsilciler seçilecektir.
Bu yeni gelenler yepyeni bir dönemde rehberliği daha güzel mevkilere taşıyacaklardır.
Rehber camiası bunu yapmak zorundadır ve yapacaktır da…
3 ay sonra bu gün havasından geçilmeyen, turlarda beyaz Panama şapka takarak adeta sınıf atladığını düşünen temsilcilerimiz resmen tarih olacaklardır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
