MEDYA KAVGALARI

Bir dönem özellikle 1990’lı yıllarda parlayan görsel medya ile birlikte medya kavgaları da başlamıştı. Gazete patronluğunun basından gelme insanlarda olduğu dönemde böyle kavgalar olmazdı.
Ne zaman ki medya patronlarının isimleri değişmeğe başladı kavgalarda aldı başını gitti.
Artık medya iş adamlarının, banka sahiplerinin tekeline geçmişti ve menfaatleri uğruna medyayı kullanmağa başlamışlardı.
Kavgaların nedeni paylaşım üzerine kurulmuştu. Eskiden basının ilgisini çekmeyen konular birden ilgi odağı oldu.
İhaleler, özelleştirmeler, bankalar paylaşılıyordu.
Bazen bu paylaşımlarda ortalık kızışıyor ve bildiğimiz medya kavgalarına sahne oluyordu. Bir medya patronu banka sahibi olunca hemen öteki de banka sahibi olma yarışına giriyordu.
Bu güç sayesinde zengin listelerinde insanların yerleri inanılmaz atlamalara sahne oluyordu,
Giderek medya güvenirliğini yitirdi. Siyaset işin içine fena halde girdi ve bir daha da çıkamadı. Arkasından yandaş medya ortaya çıktı.
Gazeteler, televizyon kanalları ve radyolar artık belirli bir görüşün sözcülüğünü yapıyorlardı.
İşte bu rekabet ortamının göbeğinde mesela Deniz Feneri Davası ve Kanal7 vardır. Tarikatlar vardır. Büyük holdinglerin patronları vardır.
En son sevgili ve gerçekten çok akıllı dostum Ahmet Çalık vardır.
Kırk yıl düşünsem Çalık’ın medya işine gireceğini düşünemezdim.
Nasıl Hüsnü Özyeğin girip hemen çıktı ise Çalık gibi akıllı bir iş adamının da bu işe bulaşacağını düşünemezdim.
Medya ve kavgaları ciltler dolusu hikaye çıkarır.

Şimdi bakıyorum gazetelerimizden birinde işadamlarının vergilerini ele alan ve onların lüks yaşamları yanında ödedikleri naçiz vergileri deşifre eden yayınlar var.
Bu haberlere vatandaşın verdiği tepkiyide takip ediyorum.
Aferin size ne güzel yapıyorsunuz diyen samimi mesajlar diziliyor.

Bizim gibi eskilerden kalma, medya kavgalarının içinde büyümüşlerde de bir tür sezi ile “kazın ayağı öyle değil ama” düşüncesi beliriyor.
Biliyoruz ki deşifre edilen işadamının son zamanlarda çarşaf çarşaf verdiği ilanlardan yayını yapan gazetenin gereken payı alamadığını sanki hemencecik anlamışız gibi buruk buruk gülümsüyoruz.
Bilmiyorum eskiden bu işler böyleydi.
Günahı boynumuza şimdi nasıldır!
Onu da kavganın sonunda görürüz.