MALEZYA'DA MERCAN TARLALARI

ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
TERANGGANU / MALEZYA - Malezya Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği Aeromeet 2013 programı ile Güney Çin Denizi’nin kıyısında Malezya yarımadasının doğu kıyısında bulunan Terangganu’nun başkenti Kuala Terangganu’ya uçtuk. Heryerde Malezya dilinde "Hoşgeldiniz" anlamına gelen "Selamat Datang" denilerek karşılandık. 20 ülkeden gelen yaklaşık 100'e yakı8n seyahat acentesi ve gazeteci ile birlikte olduk. Malezya Turizm ve Kültür Bakanlığı’nı gelenleri gruplara ayırarıak ülkenin en önemli tarihi ve turistik yerlerini gezdiriyıordu. Bütün gruplan en sonunda Malezya'nın en turistik bölgesi olan Lankawi Adası'nda buluşacaktı. Türkiye'nin bulunduğu gezi grubunda Rusya, Kanada, İngiltere, İrlanda, İsveç, Norveç ekipleri vardı.

Güney Çin Denizi’nde Tenggol Adası’nda cam gibi pırıl pırıl denizde yüzerek, derinlerde bulunan mercan tarlalarını, binlerce rengarenk balıkları ve deniz kaplumbağalarını izledik. Orman içinde Malay sultanlarının yaşadığı villalarda kaldık. Karides ve kalamar ile balığın en lezzetli olduğu yemekleri yedik. Bu arada Malay mutfağının enfes lezzetlerini tattık.





Denizin kıyısına kadar yaklaşan ormanın yeşilliği ile denizin mavisinin buluşmasını seyretmenin keyfine vardık.



Dünyanın en sesiz köşelerinden biri olan Güney Çin denizi ortasındaki küçücük adada Ağa Han Ödüllü, Tanjong Jara Resort Oteli’nin muhteşem servisiyle unutulmaz bir gün yaşadık.

SULTANLARIN ŞEHRİ TERANGGANU
Malezya Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği Aeromeet 2013 programı ile Kuala Lumpur’dan yaklaşık bir buçuk saatlik uçuşla Güney Çin Denizi kıyısında bulunan saltanatın kurulduğu eyalet Terangganu’nun başkenti Kuala Terangganu’da Sultan Mahmud Havalimanı’na uçtuk. Küçük bir havalimanı idi.

THY RJ 100’LER YERİNE NEDEN ATR 72 ALMIYOR?
Malezya’nın iç hatlarında uçan Firefly Havayolları’nın ATR 72 uçağına bindiğimde Türk Hava Yolları’nın rj 100'lerden kurtulmak için deve kestiğini hatırladım. THY iç hatlar için neden ATR 72 almadığını düşündüm.  ATR 72 ile bir süre önce Cannes’den Paris’e uçmuştum. Çok rahat uçaklardı. İç hatlar için biçilmiş kaftandı. Uçak kalkışa geçtiği zaman içimden saydım 35 saniyede tekerlek kesiyordu. Yani kısa pistten kalkış yapabiliyordu. THY’nin bu uçaklardan neden kurtulmak istediğini hala aklım almıyor. Gayet konforlu ve rahat uçaklar. Bir saatlik yolculukta uyudum ve inişi bile fark etmedim.ATR-72’ler bölgesel havacılık için biçilmiş kaftan ve yakıt harcamasında inanılmaz cimri. Bu uçaklar; SAW-Tokat arasını 1 ton yakıt sarfiyatı ile uçuyor ve handling masrafları da çok düşük. Türkiye'de Borajet bu uçakları kullanıyor.

ROTİ CANAİ YEDİK
Havalimanı’ndan otobüslerle Terangganu’nun tarihi ve turistik yerlerini gezdik. Önce geleneksel ahşap tekne yapılan küçük bir tersaneyi gezdik. Oradan çıkışta acıkınca girdiğimiz yerel bir lokantada bizim gözlemeyi andıran saç üzerinde yufka ile yapılan Roti Canai yedik. Kimisi yumurtalı, kimisi etli yedi. Ama hepsinde de soğan ve sarımsak eksik olmadı.





Terengganu’ya Darul İman (Allah'a İman) denir. Muhafazakar bir, İslam devleti olarak bilinir. Buna rağmen marketlerde alkol satılır. Ancak Çinlilerin restoranlarında servis edilir. Büyük marketlerden Malezya üretimi veya ithal bira satın almak mümkündür. Alkolsüz içecekler taze meyve suları, Hindistan cevizi suyu çok yaygındı.





KRİSTALCAMİ’YE ZİYARET ETTİK
Şehrin ortasından akan nehrin üzerine dikilen beton bloklar üzerine camdan yapılan Kristal Cami’ye ziyaret ettik. Caminin her yanı ışık yansıtmayan camdan yapılmıştı.




İçerde bir hoca erkek ve kız öğrencileri namaz kılma dersi veriyordu. Caminin içi dışı kadar görkemli değildi. Sadece kubbesinden sarkan dev bir avize dikkati çekiyordu.

Caminin ziyaretçisi çoktu. Bu nedenle çevresinde camiye ait çeşitli hediyelik eşyalar satan mağazalar vardı. Şeriatla yönetilen Terangganu’da evlilikler imam nikahı ile yapılıyor. Bu nedenle caminin bir kenarında düğün salonu gibi gelin damadın oturduğu taht ile konukları yer alacağı bir bölüm vardı. Burada imam nikâhı kıyılıyordu. Hatta gelin ve damatlar kıyafetleriyle bir gün önce camiye gelerek düğün provası bile yapıyorlardı.
Daha sonra batik ve el sanatlarının sergilendiği bir merkezi dolaştık.
Hepimiz çok yorgunduk. Kuala Lumpur’da otelde 04.00’te kalkarak havalimana gitmiş ve 07.30 uçağı ile Terangganu’ya uçmuştuk. Öğleden sonra Tanjong Jara Resort Otel’e vardığımızda bitap düşmüştük. Yemek yedikten sonra herkes odalara çekildi. Duşunu aldı. Bazılarımız ise kendini Güney Çin Denizi’nin sıcak sularına attı.

AĞA HAN ÖDÜLLÜ OTELDE KALDIK
Durgun Nehri’nin ve Güney Çin Denizi’nin kıyısında bulunan Ağa Han Ödüllü, Tanjong Jara Resort Oteli’nin toplam 17 hektar arazi üzerine kurulu ve 1.5 kilometre kumsalı bulunuyor. Ahşap işlemelerin hakim olduğu otel Malay sultanlarının 17’ci yüzyıldaki sarayı görüntüsünde inşa edilmişti.
Geleneksel mimari özellikleri ve tasarımı ile Ağa Han Ödülü’nü kazanan Tanjong Jara Resort Oteli’nde odalar villalar şeklinde orman içinde deniz kıyısında sıralanıyor. Villa yaşamı sunulan odalarda Malay yaşamını sunmak için çeşitli bölümler bulunuyor. Odalarda büyükler için büyük yatak yanında çocuklar için cibinlikli yatak, geniş gömme banyo ve duş, televizyon yer alıyor. Klima ve pervane ile serinletme yapılıyor. Otelde Di Atas Sungei, Nelayan, Teratai Terrace restoranları bulunuyor. Wellness, spa, su sporları, eko turizm keşfi gibi imkânlar sunuluyor.