KONTROLLÜ SIKILAŞTIRMA %5'E KADAR SÜRECEK
MB Başkanı Erdem Başçı, parasal sıkılaştırmaya devam edeceklerini belirterek, "Sıklaştırma enflasyonu bizim yüzde 5 hedefine indirene kadar yapılacak dedi

25 Mart 2012 Pazar 12:05
MURAT EMEN-EMEN&EMEN
İSTANBUL- Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyon açısından kontrollü parasal sıkılaştırmaya devam edeceklerini bildirdi.
Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı, parasal sıkılaştırmaya devam edeceklerini belirterek, "Sıklaştırma enflasyonu bizim yüzde 5 hedefine indirene kadar yapılacak” dedi.
Avrupa'daki ekonomik krize işaret eden ve aşırı kredi artışı, hızlı borçlanma ve TL üzerinde değerleme baskısına karşı Türkiye'nin neler yaptığını anlatan ve Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırmaya devam edeceğini açıklayan Başçı, bu parasal sıkılaştırmayı ne kadar yapacağına ilişkin olarak, şu bilgileri verdi:
"FİYAT İSTİKRARI İÇİN GEREKTİĞİ KADAR YAPILACAK.
-Ne demek gerektiği kadar? Enflasyonu bizim yüzde 5 hedefine indirene kadar, görünüm oraya gelene kadar yapılacak. Zaman zaman bu tür sıkılaştırmalar uygulanacak.
-Gerektiği kadar ne demek? Birincisi, gereken miktarda yapacak sıkılaştırmayı.
-Güçlü derken ne kadar güçlü? Onu koridorun yüksekliği ile ayarlıyoruz.
-İkincisi, gereken süre boyunca yapılacak. Yani enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacak Merkez Bankası.
-Bunu yaparken de bankacılık sektörüne hasar vermeyecek. İkisini aynı anda yapacak. Böyle bir imkana sahibiz. Çünkü iki boyutlu politika yapıyoruz. Tek boyutlu politika yapmıyoruz. Böyle bir avantajımız var. Şartlar değiştiğinde, politika araçlarımızı farklı şekillerde kullanabiliyoruz" dedi.
Başçı bunları söyledi ve TCMB hemen uygulamaya geçti..İstisnai günlere geri döndü
İlk olarak kura müdahale amacıyla 2011’in son haftasında uygulamaya koyduğu istisnai günlere yeniden geri dönerek bankalara verdiği ucuz fonlamayı azalttı.
9’lu seviyelere kadar gerilemiş olan piyasa faizlerinin Merkez Bankası’nın bu adımının ardından 9,67’ye yükselmesi, fonlama maliyetlerindeki artışın göstergesi olarak yorumlanıyor.
Pazartesi günü yüzde 7,5 seviyesinde olan fonlama maliyeti üç günde yüzde 8,76’ya yükselerek bankaların fonlama maliyetinde 1,2 puan artış görüldü.
TL likiditesinin daha kısılması durumunda fonlama maliyetinin daha fazla artarak, bankalar üzerindeki baskıyı daha da arttırması bekleniyor.
TCMB’nin 2011 sonunda öne çıkardığı ve yüzde 5.75 olan politika faizinden fonlama yapmadığı günleri ifade eden istisnai günü ilk defa 29 Aralık-13 Ocak tarihlerinde uygulayan Merkez Bankası’nın o dönemde toplam fonlama maliyetini yüzde 12’ye kadar yükselttiğini hatırlayalım.
Piyasa kurların özellikle sepetin yüksekliği devam ettikçe TCMB’nin istisnai gün uygulamasına devam etmesini bekliyor. Ancak geçen haftanın son günnde dolar kurunun 1.79’a gerilemesine bakarak uygulama son bulabilir diyenlerde var.
Dış Ticarette veresiye verip peşin alıyoruz
Dünya Gazetesinin haberine göre Türkiye, dış ticarette ödeme şekilleri bakımından dezavantajlı.111.2 milyar dolarlık malı peşin alan Türkiye sadece 9.4 milyar dolarlık malı peşin satıyor.
Rakamlara bakarsak Türkiye ithal ettiği malların %46.2’ sini yani yarıya yakınını peşin olarak yapıyor. İhracatında ise sattığı malların sadece %7’sini peşin satıyor. Bununda nedeni rekabet gücünün azlığı.
Türkiye’de 1988 yılına kadar ihracat rejimi peşin esasına dayanıyordu. Özal tarafından ihracatı artırabilmek için 6 aya kadar vadeli ihracat sistemi başlatıldı. Yıllar boyunca rekabet gücümüzün zayıflığından peşinde %7’lere kadar gerilemiş olduk.
KOMŞUDAKİ SATIŞA 15 TÜRK FİRMA TALİP
Dünya Gazetesinin haberine göre ekonomisini tamir için uğraşan ve özelleştirme atağına kalkan Yunanistan’daki bu satış gayretlerine 1.5 ayda 15 türk firmasının ilgi gösterdiği açıklandı. Talip sayısının daha da artacağı konusunda genel bir kanı var. Benim merakım isimlerini bizdeki ihalelerde görmeğe alıştığımız belirli firmalar acaba orada da boy gösterecek mi? Özelleştirmeler arasında Uluslararası Selanik Havalimanı dahil 37 yerel havaalanı,Pire, Selanik dahil 12 liman da mevcut.
Hürriyet Gazetesinde Sn. Ege Cansen bu konuyu köşesine taşımış ve çok değerli bir özeleştiri yapıyor. Yazı kısmen aşağıda verilmiştir.
LONDRA’DAN SICAK PARA GETİRİP ATİNA’DA YATIRIM YAPMAK
Hafta içinde gazetemizin ekonomi bölümünün ana sayfasında iki önemli haber yer aldı.
Birinci haber: Krizden kurtulmaya çabalayan Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ndeki hamilerinin (yoksa vasi mi demeliyim) tavsiyelerine uyarak bir “borç-varlık takası” projesi için Türkiye’ye geldikleriyle ilgiliydi. Yunanlılar bizim 10 yıl önce yaptığımız gibi, ülkenin varlıklarını yabancılara satıp, kamu borç stoklarını düşüreceklermiş. Bunun için önlerine yerel bir kılavuz-rehber alıp, Türk zenginlerinin önünde tezgâh açmışlar. Sıcak para değil kalıcı soğuk para yani doğrudan yatırım istiyoruz demişler. İkinci haber: Türkiye’nin önde gelen bir bankasının yurt dışından 1 milyar dolar “sıcak para” getirdiği müjdesiydi. “
“AKP iktidara gelmeden o yıl büyüme % 6.2’ye çıkmış, enflasyon da % 69’dan % 30 düşmüştü. O günden bu yana 300 milyar dolar cari açık vererek pupa yelken yol alan ülkemiz, şimdi Yunanistan’ı kurtarmaya soyunmaktadır. Türkiye’ye gelen sıcak para, başka ülkelerin tasarruf fazlasıdır. Tasarruf açığımız varsa, nasıl olacak da Yunan mülklerini almak için tasarruf ihraç edeceğiz?
Zengin veya fakir her ülke kendi topraklarına “Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları” yapılmasını ister. Çünkü bu yolla ülkeye sadece para değil, ürün ve üretim teknolojisi, uluslararası piyasalara açılmayı sağlayacak dağıtım ağına eklemlenme ve güven veren bir marka ile piyasaya çıkmak gibi imkânlar da gelir. Bu sermaye hareketi “devletten-devlete” değil, “firmadan-firmaya”dır. Her ülke hem doğrudan sermaye ithal eder hem de ihraç eder. Çünkü bu bir “işletme ekonomisi” meselesidir. Durgun geçen 2011 yılında bile dünyada 1.5 trilyon dolarlık doğrudan sermaye hareketi olmuştur. Bunun çoğu zengin ülkelerin kendi arasındadır. Türk firmaları bu anlamda Yunanistan’da yatırım yapacaksa, amenna. Yok, Londra’dan borçlanıp, Yunanistan’da arsa alacaksa bu çok tehlikeli bir fırsatçılıktır. Bu hatanın en somut örneği, batmak üzere olan Yunanistan’da kurulu bankalarının Türkiye’de hovardaca banka almalarıdır. Bu alımlar, ülkelerine hayırlı olmamıştır.
Sn. Cansen’in görüşlerine bizde katılıyoruz. O Yunanlıların sadece Türkiye’de değil Balkanlarda da hovardaca aldıkları bankalarda şimdi satılık tabelası var.Sadece Bulgaristan’da 14 adet banka satın almışlar. Şimdi satıyorlar ama alan yok.
Bu konudaki sözümüzü gene Sn. Cansen’in lafı ile bitirelim.
“Dış borç alan kutlama yapıyorsa, o ülkenin ekonomisinde mutlaka bir yamukluk vardır.”
ÇİN RAPORU
YAVAŞLAYAN ÇİN, EMTİAYI SANCILI BİR DÖNEME SOKACAK
Dünyanın en büyük bakır, demir cevheri, kömür ve diğer bazı önemli hammaddeler tüketicisi olan Çin, BHP Billiton, Rio Tinto, Xtrata, Vale gibi dünya devlerinin karlarının ve emtia piyasalarının lokomotifi. Analistlere göre, küresel ekonomik büyümenin barometresi olarak da görülen Çin’in çelik talebi ve üretiminin gerilemesi, Çin’in önderliğinde süren emtia döngüsünün sonuna gelindiğine işaret ediyor.
Çin geçtiğimiz haftalarda, büyüme hedefini 2004’ten bu yana en düşük seviyesi olan yüzde 7.5’e çekerek, ihracat bağımlılığını azaltmaya çalışan liderlerin daha düşük büyümeyi tolere edeceğinin sinyalini verdi.Ülkenin yurt içi tüketime yönelmesi ve ihracat ile altyapı harcamalarından uzaklaşmasıyla Çin’in emtia ihtiyaçları zirvesine ulaşmış oldu.
Credit Suisse’in temel metal analistlerince hazırlanan bir raporda, “2012’de Çin’in emtia talebi hız kesebilir. Emtia piyasalarının yukarı yönlü hareketine ivme kazandıran Çin, şimdi aynı şekilde emtia fiyatlarının gerilemesinde öncü rol oynayabilir” denildi.
Raporda, şu ifadeler kullanıldı: “Çin’in durgun altyapı ve gayrimenkul sektörünün Çin’in talebinde artış bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacağını düşünüyoruz. Orta vadede, 2009-2010 döneminde sağlanan teşviklerin patlattığı emtia talebinin normalizasyon sürecine girmesi, fazla kapasitenin normale dönmeye başlaması, inşaat patlamasının sona ermesi ve bunun gayrimenkul sektörüyle bağlantılı diğer sektörler üzerinde yarattığı etki, 2012’nin Çin’in talebi açısından zor bir yıl olacağını gösteriyor. Çin’in yumuşak bir iniş yapacağına inanıyoruz fakat bu iniş sürecinde en büyük sancıyı Çin’in emtia talebi çekecek.”
Bu rapora göre, Çin’in önderliğinde süren emtia döngüsü şimdilik sona erdi. Çelik talebi geriliyor Çin’den son gelen çelik verileri, uzmanların taşıdığı karamsarlığı doğruluyor. Küresel ekonomik büyümenin barometresi olarak da görülen Çin’in çelik talebi ve üretimi, ülkenin inşaat projelerinden iç tüketimi canlandırmaya yönelik projelere yönelmesiyle sert şekilde geriledi.
Dünya Çelik Derneği (Worldsteel) verilerine göre ocak ayında Çin’in ham çelik tüketimi yüzde 15.8 oranında düşüşle, 49.2 milyon ton, ham çelik üretimi ise yüzde 13 oranında düşüşle 52.1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Çin’in demir cevheri ithalatında da gerileme görülüyor. Ocak ayında ülkenin demir cevheri ithalatı yüzde 13.9 oranında düşüşle 53.9 milyon ton seviyesine geriledi
AMERİKA RAPORU
DÜNYA BANKASI BAŞKANLIĞINA SÜRPRİZ ADAY
Başkan Obama Dünya Bankası başkanlığı için Kore doğumlu Amerikalı öğretim üyesi Jim Yong Kim'i aday gösterdi.
Ivy Leage’e dahil Dartmouth Koleji’nin Dekanı, doktor ve Dünya Sağlık Örgütü'nün HIV/AIDS dairesi eski başkanı Jim Yong Kim'in Başkan Obama tarafından Dünya Bankası Başkanlığına aday gösterilmesi sürpriz oldu.
Dünya Bankası'nı kurulduğu 1944 yılından bu yana hep bir Amerikalı yönetti. Ama gelişmekte olan ülkeler artık bunun değişmesi gerektiğini savunuyor.
Başkan Obama Dr Kim'in adaylığını açıklarken, "dünyanın en önde gelen kalkınma kuruluşunu bir kalkınma uzmanının yönetmesinin zamanı gelmiştir. Jim küresel deneyim sahibi biri. Hayat öyküsü ülkemizin olağanüstü çeşitliliğini yansıtıyor ve dünya çapında ortaklıklar oluşturmak için ideal bir birikime sahip" diye konuştu.
Dünya Bankası Başkanlığı gerçi oylama ile seçiliyor ama ABD oyları çok fazla olduğu için Obama'nın seçtiği adaya yeni Dünya Bankası Başkanı gözü ile bakabiliriz.
GÜNEY KORE-ABD SERBEST TİCARET ANLAŞMASI 15 MART İTİBARİYLE YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
ABD ile Güney Kore’nin uzun yılları içine alan ticari ilişkileri ve 2006 yılında ilki imzalanmış bir serbest ticaret anlaşmaları mevcuttu. Geçtiğimiz yıl Obama’nın gayretleri ile bu anlaşma Amerikalı ihracatçıya yeni kapılar açan, gümrüksüz ihracat olanakları ile zenginleştirilerek 15 mart 2012 itibariyle yürürlüğe sokuldu.
Anlaşma daha fazla Amerikan malının ihracını içerirken , gümrükleri sıfırlarken iki ülke arasındaki ticaret hacmınada yeni ufuklar açıyor.
Faiz artırım beklentileri öteleniyor
Fed'in resmi açıklamalarında "2014 sonuna kadar düşük faiz ortamı sürecek" ifadelerine rağmen son dönemde öne çekilen faiz artırım beklentilerinin yeniden ötelendiğini görüyoruz. Bu konudaki beklentiler Fed'in her enflasyon ve güçlü ekonomi söylemi ile yeniden öne çekilirken, her zayıf ABD verisi ile yeniden ötelenecek hassas bir dengede ilerliyor.
AVRUPA RAPORU
YUNANİSTAN ALMANYA İLİŞKİLERİ
Avrupa Birliği oldukça sakin günler yaşıyor. Yunanistan krizi sakinleşmiş görünmesine rağmen, ülke üzerindeki AB ve özellikle Alman vesayetinin tepkileri Yunan basınında boy gösteriyor. Alman Maliye Bakanı’nın sert tutumu, yunan basınında onun Nazi üniformalı kararikatürlerinin boy göstermesine neden oldu.
Aynı zamanda iyi bir hukukçu olan Bakan Schauble’ın yunan bütçesini takip ve kontrol için bir komiser tayini ile başlayan sert uygulamaları, mevcut teknokrat hükümetinin göreve devamı için yunan seçimlerinin ertelenmesini istemeğe kadar gitti. Mevcut Alman Federal Hükümetinin bir koalisyon hükümeti olduğunu hatırlayalım. Dolayisiyle başta Schauble gibi hukukçu olan bakanların tavrı ağır basıyor ve bazı şeyler bu nedenle ağır işliyor. Karar tek bir yerde değil, koalisyonun gereği olarak birkaç yerde oluşuyor.
Dünya kamuoyu Yunanistan ile ilgili her kararın Brüksel’den değil, Berlin’den alındığını artık öğrenmiş durumda. İlişkiler devam edecek ama sancılı günler göreceğiz. Bazıları bu ilişkileri ödevini yapmayan çocuğu haşlayan anne-baba ilişkisine benzeterek bazı tutumlara hakveriyor. Herşey Euro bölgesinin geleceği diyerek bu sınavdan başarılı çıkmak istiyorlar. Bunların temelinde de bütün bunları cebinden ödeyen alman seçmeninin bu konulara ilişkin haklı düşünceleri yatıyor.
FRANSA TOULOUSE OLAYININ ETKİSİNDE
Toulouse Fransa’nın güneydoğusunda 4.cü büyük şehir. Üniversiteleri ile popüler. Birde Avrupa Havacılık sanayiinin merkezi. Airbus’ların son montaj hattı burada. Diğer bir özellik Fransız Yahudilerinin temerküz ettiği bir şehir. Geçtiğimiz hafta terör nedeniyle dünya gündemine girdi. Cezayir asıllı bir Fransız genci ikisi çocuk 7 kişiyi öldürdü.
Masum 7 kişiyi öldüren Al Kaide Mensubu teröristin ölü ele geçirilmesi yanında Fransız polisinin bu konudaki hataları gazetelerin gündemini işgal ediyor.
Fransa'da yedi kişinin ölümüne neden olan ve El Kaide bağlantılı olduğu öne
sürülen bu katliam dünyada geniş yankı buldu. Bundan sonra, Fransa'nın benimseyeceği tutum, hem Fransa'daki hem de diğer Avrupa ülkelerindeki azınlıkların kaderini belirleyeceğe benziyor. Fransızlar ya "daha fazla demokrasi" diyecek ya da Sarkozy’nin ekmeğine yağ sürüp "cadı avına" çıkacak.
İşin tuhaf olanı böyle bir katliamın Sarkozy’nin seçim şansına müsbet etkisi. Yabancılara olan tavrını bu seçim propagandasında açıkça ortaya koyan Sarkozy’nin bu cinayetleride kullanması ilginç olacaktır.
Kişisel kanımızı sorarsanız, ABD için zenciler ne ise Fransa içinde Cezayirli veya Magribi dediğimiz Kuzey Afrikalılar aynı durumdur.Artık özdeşleşmişlerdir. Fransa bu konuda çok geç kalmıştır. Artık herkes fransız. Gerçi vatandaş yapmama politikasına devam ediyorlar. Ama yaşamalarına bir şey diyemiyorlar. Fransa’nın Cezayirli efsane futbolcusu Zidan’ın babasının hala Fransız pasaportu alamadığını bu arada hatırlatalım.
PİYASALAR
Özetle söylemek gerekirse içinde bulunduğumuz günlerde piyasalar dengeli, veri akışı kalabalık ve volatilitenin artacağına ilişkin bir beklenti hakim.
• TCMB Başkanı Erdem Başçı, enflasyon vurgusu yaparak "kontrollü sıkılaşma" mesajı verdi ve istisnai gün uygulamasına
• Çin HSBC PMI verisi sert düşüş gösterdi Ülkede gevşeme adımları ise sürüyor Çin'in üçüncü en büyük bankası olan Çin Tarım Bankası zorunlu karşılıkları 200 baz puan düşürdü...
• ABD tahvil faizleri gevşiyor %2,39'a kadar yükselen ABD 10 yıllık tahvil faizleri Fed'den faiz artırım beklentilerinin tekrar ötelenmesi ve risk iştahındaki zayıflıkla %2,29'a geriledi...
Borsa
Yurtdışı piyasalarda küresel ekonomik görünüme ilişkin pozitif algının yarattığı risk iştahıyla yılın en yüksek seviyesini test eden ve 8 ay sonra yeniden 63 bin puanın üstüne çıkan IMKB-100 endeksi bu seyrini hafta boyunca korumaya çalıştı.Çin’den gelen büyümenin yavaşladığı haberlerinin yarattığı endişeler, faiz indirimine gideceğine ilişkin tahminlerle sınırlı kaldı. Bu arada Avrupa’dan gelen olumsuz haberler sınırlı bir satış getirdi. Perşembe gününü 61.786 ile kapatan borsa haftayı ile kapattı.
Bu hafta borsa daha ziyade bankacılık sektörüne ilişkin TCMB ve BDDK kararlarının beklentilerini yaşıyacak ve toparlanma süreci yaşayacak. Endekste direnç 62.500 olarak gözüküyor.
Faiz
Faizler istisnai günden rahatsız oldu. Kararın ardından yaklaşık 11 baz puan yükselen gösterge faiz tekrar eski seviyesine geriledi. 9.61 lere yükselen faiz sonra tekrar 9.50 oldu. Valörlü işlemlerde 9.67 görüldü.
Burada hareket noktası dolar/TL paritesi. 1.81’in üzerinde kaldığı sürece yukarı doğru tend devam edebilir. Muhtemelen TCMB’nin daha fazla sıkılaştırmaya gitmesi gerekir.
Döviz
TCMB’nin güçlü desteğini alan ve enflasyon istenen noktaya gelinceye kadar bu sıkılaştırmanın devam edeceği sinyalini alan dolar/TL paritesinde aşağı düşüş başladı. Devamlı 1.80 üstünde seyreden ve Perşembe gününü 1.8125 ile kapatan dolar Cuma günü kapanışta 1.79’a geriledi. Dış yorumcular TL konusunda temkinli konuşuyor.JPMorgan TL için “ağırlığı azalt” konumuna gelmesi, risk getiri durumunun zayıflığı ile izah ediliyor.
Esenlikle kalın.
(DİKKAT: Haftalık ekonomik ve politik yorum Emen&Emen tarafından turkiyeturizm.com için hazırlanmaktadır. İzinsiz kopyalanıp kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi takdirde Basın Yasası ve Telif Hakları Yasası'na göre yasal işlem yapılacaktır)
Turistik Doğu Ekspresi Başlıyor: İki Kişi Gidiş-Dönüş 33 Bin TLTürkiye’nin en popüler tren rotalarından biri olan Ankara-Kars Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonu seferlerine 22 Aralık 2025 Pazartesi günü başlıyor.21 Aralık 2025 Pazar 17:01ULAŞTIRMA
Danıştay’dan Airbnb Vergisi İçin Durdurma KararıDanıştay, Maliye’nin Airbnb kiralamalarına yönelik otomatik KDV ve ticari vergi uygulamasını geçici olarak durdurdu. Karar, binlerce ev sahibi için emsal teşkil edecek.21 Aralık 2025 Pazar 16:00KONAKLAMA
İstanbul, 5 yıldızlı otelde dünyanın zirvesindeİstanbul, Codne Nest Traveller ve Booking verilerine göre 201 adet 5 yıldızlı otelle Şangay’la birlikte dünya lideri oldu. Lüks konaklamada zirveye yerleşti.21 Aralık 2025 Pazar 15:00KONAKLAMA
TAV Havalimanları’nda Hisse Yapısı DeğiştiFransız Aeroports de Paris, TAV Havalimanları’ndaki dolaylı payını doğrudan hissedarlığa dönüştürdü. Hisse devri sonrası yüzde 46,12’lik pay doğrudan kontrol altına alındı.21 Aralık 2025 Pazar 14:00ULAŞTIRMA
Teos Yat Limanı Projesi askıya çıktıDoğal sit alanlarına ve Akdeniz fokunun yaşam alanına yakınlığıyla tepki çeken Teos Yat Limanı kapasite artış projesi, küçük revizelerle yeniden askıya çıkarıldı.21 Aralık 2025 Pazar 13:00ULAŞTIRMA
Ersoy: ETS ve otel zincirleri devletten teşvik almıyorTurizm Bakanı Ersoy, 10+1 izin sisteminin işçi talebiyle getirildiğini, tur operatörü ETS ile otel zincirlerinin ise teşvikten yararlanmadığını söyledi.21 Aralık 2025 Pazar 12:00TURİZM
Fransa’dan Türk vatandaşları için örnek vize kararı Fransa konsolosluklarının verdiği vize retlerine karşı açılan davada mahkeme, tüm şartları yerine getiren başvuru sahiplerine vize verilmemesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.21 Aralık 2025 Pazar 11:00TURİZM
Skal Marmara 2026’yı “şekerpare” lezzeti ile karşıladıSkal Marmara, FHS Turizm’in sahibi ve eski başkan Ferzan Kırhan’ın ev sahipliğinde yılbaşı buluşması yaparak, 2025’in son günlerinde 2026’ya neşeli bir şekilde girdi.21 Aralık 2025 Pazar 10:00DERNEKLER
TGA, Pazarlama ve Medya Alanlarında 8 Personel AlacakTürkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, pazarlama, iletişim, medya ve mali işler alanlarında görevlendirilmek üzere 8 personel alımı yapacak.21 Aralık 2025 Pazar 09:00DERNEKLER
Osmanlı Ege’sinde ezanla çanın buluştuğu yılbaşıOsmanlı döneminde İzmir ve çevresindeki tarih kokan yerleşimler olan Urla ve Çeşme, farklı inanç ve kültürlerin yan yana yaşadığı çok kültürlü Ege kasabalarıydı20 Aralık 2025 Cumartesi 23:55GÜNDEM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm











Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.