İSTANBUL Türk otelciliğinin deneyimli yöneticilerinden Kamil Berk, Kartalkaya’da 78 kişinin ölümüne yol açan yangından turizm sektörünün ders çıkarıp çıkarmadığını sorguladı.
Kamil Berk’in yazısı şöyle:
Maalesef, bu büyük yangınla birlikte otel yangınlarında literatüre utanç verici bir biçimde girdiğimiz aşikar.

PERSONEL EĞİTİMİ ŞARTTIR
Gerekli makamlar mutlaka sorumluları tespit edecektir, etmelidir.
Bu arada konuyla ilgili çok şey yazılıyor ve söyleniyor. Elimden geldiği kadar yorumları takip etmeye çalışıyorum. Yetki ve sorumluluk karmaşası içinde yerel belediye ve Bakanlık tartışmaya devam ede dursun, henüz söylenmemiş olanları yazmak için kalemi elime aldım.
Aktif yöneticilik yaptığım zamanlarda, “otel müdürünün iki kabusu vardır; birincisi yangın, ikincisi ise gıda zehirlenmesidir’’derdim.
İlkinin mutlaka etkisi çok daha büyüktür. Çalıştığım kurumlarda bu konuyla ilgili çok eğitim aldım. Üst düzey yönetici olduğum zamanlarda ise önleyici tedbirleri almak ve yangına müdahale konusunda gerekli birimleri hep hazır durumda tuttum.
Personelin eğitimlerini hiç aksatmadım.

YÖNETMELİĞİNİN ETRAFINDAN DOLAŞANLAR
Türkiye’de ki mevcut yangın yönetmeliği yeterlidir. Ancak, insan hayatını ikinci plana iten zihniyet sahibi olanlar bir şekilde yönetmeliğin maddelerinin etrafından dolaşmayı tercih ediyorlar
Global markalar ise, bu konuda hiç taviz vermeden kendi güvenlik standartlarının uygulanmasını ön koşul olarak ortaya sürüyor ve uygulatıyorlar.
Otelin marka anlaşması veya yönetim anlaşması ile işletilmesinin hiç bir önemi yoktur. Böylesine bir olayın markaya zararı bir yana, vicdani sorumluluğu hiç bir şey ile mukayese edilemez.
Hal böyleyken maalesef bazı yatırımcılar olayın ciddiyetini ancak böylesine büyük olayda veya başlarına geldiği zaman fark ediyorlar.

YABANCININ HAYATI TÜRKLERDEN DEĞERLİ Mİ?
Otelcilik hayatımda anlattıklarımla ilgili çok anım vardır.
Yangın yönetmeliğinin tavizsiz uygulanmasının şart olmasının yanı sıra, somut önerilerde bulunmak istiyorum.
XYurt dışından Türkiye’ye turist gönderen tur operatörleri oteller ile anlaşma yapmadan önce, kendi güvenlik standartları ile otelleri kontrol ediyorlar. Standartları eksik olan otel ile çalışmıyorlar.
İç turizmde hiç bir acentenin bu alanda denetim yaptığını görmedim. Türklerin hayatı, İngilizlerden daha az değerli olmayacağına göre, bu uygulamanın başlatılması için acente müşterilerinin bilinçlenmesi gereklidir.
Müşteriler, bunu hak olarak görmeli, oteli pazarlayan acenteden bu güvenceyi talep etmelidirler.

OTEL MÜŞTERİLERİ AYDINLATMALIDIR
Otelcilerinde diğer sektörlerden öğreneceği bazı uygulamalar söz konusudur.
Uçak yolculuğunda, uçak daha pistteyken hostesler acil durumda yapılacakları anlatırlar.
Keza, Cruise gemilerinde, gemi limandan ayrılmadan binlerce yolcu ile acil durumda ne yöne gidecekleri ve nerede toplanmaları gerektiği ile ilgili bilgi verilir.
Ben, geçmişte otelde acil durumda yapılacakların anlatıldığı oda televizyonunda bir kanalın olmasını önermiş ve bir film çektirmiştim.
Ancak, sektörden sorumlu sivil toplum örgütü, misafirleri gereksiz yere huzursuz ederiz gerekçesini ileri sürudü. Bu uygulamayı hayata geçiremedim ve film de şirket arşivinde yerini aldı.
Otelde konaklayan misafirin can güvenliğini önemseyen ve yangın gibi acil durumlarda yapılması gerekenleri gösteren eğitici ve rehberlik eden bu filmin misafirleri niye huzursuz edebileceğini düşünmenin mantığını hala anlamış değilim.

BILGI VERILMESI ILE MISAFIRLER OTELE GÜVEN DUYARLAR
Aynı yaklaşımla uçak ve gemilerdeki uygulamalarında huzursuzluk vermesi iddia edilir.
Halbuki, bence tam aksine, misafirler otel yönetiminin ciddiyetini ve otelde var olan uygulama ve tedbirleri görerek kendilerini güvende hissedeceklerdir.
Otellerde yangın güvenliğinin sağlanması tartışmasız otel yönetiminin sorumluluğundadır.
Umarım ve dilerim ki, böylesine korkunç bir olay bir daha yaşanmasın.
Yaşanmaması içinde otel sahiplerinin gerekli düzenlemeleri ivedilikle hayata geçirmelerini tavsiye ederim.
Yaşanan bu elim olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır dilerim.