İSTANBUL - TÜRSAB yönetiminin, güç kaybetme korkusu ve koltuk sevdası uğruna şaibeli manevralara yönelerek Olağanüstü Genel Kurul kararı açıklaması üzerine “şeffaflıktan uzaklaşıldığı”, “mal kaçırma” ve “hesap verme korkusu” iddiaları başladı. İstanbul Seyahat Acenteleri Tanıtım ve Geliştirme Derneği - İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ “TÜRSAB Kimsenin Mülkü Değildir! Neden bu acele? Turizm sezonunun ortasında kimsenin katılamayacağı genel kurul nedir? Hangi kararlar, kimlerden kaçırılıyor?” şeklinde açıklama yaptı.

TÜRSAB yönetiminin, üyelerinin ortak çıkarlarını gözardı ederek açıkladığı ve üyelerin çoğunluğunun katılamayacağı bir tarihe yönelik Olağanüstü Genel Kurulu almasına seyahat acentelerinden tepkiler sürüyor.

-

İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ, TÜRSAB’ın kapalı kapılar ardında aldığı bir takım kararlara 27 Mayıs 2025’te yapılacağı açıklanan Olağanüstü Genel Kurul kararının ekleyince tepki göstererek “TÜRSAB Kimsenin Mülkü Değildir!“ diye açıklama yaptı.

İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ’ın açıklaması şöyle:

TÜRSAB Kimsenin Mülkü Değildir!

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği (İSATAG) olarak, TÜRSAB tarafından 27 Mayıs 2025’te yapılacağı açıklanan Olağanüstü Genel Kurul kararını şaşkınlıkla ve derin bir endişeyle karşılıyoruz.

Sektörün en yoğun döneminde alınan bu olağanüstü genel kurul kararı; meşru değil, manidardır. Beş ay sonra yapılacak olağan genel kurul ortadayken, üyelerin çoğunluğunun katılamayacağı bir tarihe olağanüstü genel kurul kararı almak, sektörün ortak çıkarlarını gözeten bir ihtiyaçtan değil, dar bir çevrenin güç kaybını önleme ve kontrolü elde tutma çabasından doğmuş izlenimi yaratmaktadır.

Buradan açıkça soruyoruz:

Sektörün tek bir gününü bile kaybetmeye tahammülü yokken, neden enerjimiz bu tip şaibeli manevralara harcanıyor?

Neden bu acele? Hangi kararlar, kimlerden kaçırılıyor?

Taşınmazların satışı, yeni yapılar kurulması, finansal kaynakların aktarımı gibi ağır ve geri dönüşü zor başlıklar neden sessizce geçiştirilmeye çalışılmaktadır?

Yanıt bekliyoruz!

Bu sorular cevapsız kaldıkça, bu sürecin sektör yararına değil, kişisel çıkar hesaplarıyla yürütüldüğü açıktır.

TÜRSAB, binlerce acentenin onurudur ve bu onur, bir avuç insanın kişisel çıkarlarına teslim edilemez!

İSATAG olarak uyarıyoruz:

Bu oldu-bitti girişimi derhal durdurulmalıdır. Mevcut olağan genel kurul takvimi dururken yapılan bu manevra, sektöre yapılmış açık bir saygısızlıktır.

Unutmayın: Bugün alınan her şaibeli kararın hesabı yarın sorulur. Ve o hesap günü, yakındır !

Aylin ÖZSAVAŞ

İSATAG Başkanı