İÇKİ YASAĞININ HATIRLATTIKLARI

TBMM'den yeni içki düzenlemesi geçti. Bir takım yasakları içeren bir dizi tedbir. En önemliside gece 10 sabah 6 arası içki satışı yasak. Reklam her halükarda yasak. İçki firmalarının sosyal aktiviteleri yasak vs. Sn. Başbakan'da benim herşeyden haberim var dercesine “ Kafası kıyak gençlik istemiyoruz” dedi.

Bu gelişmeler bana Özal döneminde 1980'li yıllarda Anadolu Endüstri Holding'in sahibi olduğu Efes Bira'nın başına gelenleri hatırlattı. Kurucusu Kamil Yazıcı anılarında bu hususu çok güzel anlatır. Yazıcı ailesi Nevşehir'li muhafazakar bir aile. Otomativ bayiliği vs yaparlarken, daha dogrusu Skoda'nın bayiliği sebebiyle Çekoslovakya'ya sık sık giderler. Orada Pilsen biralarını görür ve fabrikayı ziyaret ederler. Amaçları Türkiye'de bira fabrikası kurmaktır. Akılları yatar ama ailenin büyüklerinin aklı yatmaz.”Alkole bulaşmayın.Günah falan...” desede büyükler sonunda izin alınır. İzzet Özilhan ile birlikte Erciyes Bira kurulur. İyide gider. Ama 12 Eylül falan derken, Özal siyasete girer ve iktidar olur. Özal o günlerin takunyalı denen takımındandır. Onlara şirin gözükmek ister. Alkollü içki satışlarına tıpkı bugünkü gibi bir dizi yasak ki, en önemlisi reklam yasağı getirilir. Herşey birden durur. Reklam olmayınca satış olmaz borç harç kurulan tesis ve grup sıkıntıya girer. Bereket ki bankalar anlayışlıdır. Bende o zamanlar İktisat Bankası'nda grubun tahvillerini satmışım. Bizde zorda kalırız. Ancak İş Bankası'nın başında Burhan Karagöz gibi değerli bir bankacı vardır. Bütün bankaları toplar. Anlayış göstereceğiz der. Grup adına işleri yürüten Tuncay Özilhan'ın üstün gayretleri ile kimi bankaya bina verilir. Kimine arazi verilir. Bazı şirketlerki içlerinde o dönemin en başarılı şirketlerinden Naşaş da vardır, satılırlar. Grup kısa zamanda kendini toparlar. Tekrar bugünün en güçlü şirketlerinden biri haline gelir.

Sn. Tuncay Özilhan o günlerin tecrübesiyle yumurtaların hepsini aynı sepete koymamayı artık ögrenmiştir. Pekçok sektörde olduğu gibi Bira konusunda da çok büyür ama Türkiye'de değil. Avrupa'da, Balkanlarda ve Rusya'da hatta Azerbaycan'da kurar fabrikalarını. Ne olur ne olmaz der burası Türkiye.

Kamil Yazıcı anılarında rahmetli Özal'dan pek iyi bahsetmez . Haklıdır da. Bir avuç takunyalı uğruna ekonomisi ters yüz olmuştur. Bugün takunyalılar bir avuç değil maalesef. Devran aynı devran. Avrupa, Amerika fellik fellik gezen başbakanımız, o modern ülkelerde görmüyor mu ki içki onun bildiği gibi değil. Günlük yaşamdan. Yurda gelen turist için, bu ülkenin turizm politikası için gerekli bir ihtiyaç.Kimseye zorla içirmiyorsunuz. Ama yasak getirmeye başladığınız zaman, arkası gelir lafına çok inanırım.
Bu ülkeye gelecek turistler için 150 milyon kapasiteli havaalanı yaptırıyorsun ama içkiyi yasaklamaya çalışıyorsun. Bu yanlış politikadır beyler. Ondan sonrada turizm gelirlerinde 50 milyara ulaşacağım diyeceksin. Yatırımda hedeflerim büyük diyeceksin. Yarın Mey İçki'nin sahibi yabancı firma dava açarsa ne olacak. Biz geldiğimizde bu yasaklar yoktu diyorlar. Haklılar.

Özal'ın yasakları tutmadı. Hatta ters repti. Bakalım bu sefer nasıl gidecek.

Bu arada lafı gelmişken, Türkiye'deki biranın tarihine kısaca göz atalım. Bizde İlk bira fabrikası İsviçreli Bomomti Kardeşler yarafından 1890 yılında Bomonti'de kurulmuştur. İslami Osmanlısında bile tepki çekmemiştir. Aynı fabrika Cumhuriyet döneminde 1930 yılında Bomonti Bira Parkını açmıştır. Kadınların gündüzleri kadın kadına gidp bira içtikleri yer olmuştur Bomonti Bira Parkı. Bugün yerinde yeller esiyor. Ama nostalji olsun diye Efes Pilsen geçtiğimiz aylarda Bomonti birası çıkarmıştı. Birde Ankara Gazi Orman Çiftliğinde içtiğim Tekelin siyah biralarını unutamıyorum. Siyah birayı Ankara'da sadece İnegöl Köftecisi verirdi.