GEZİ PARKINDAYDIM

İsmail Emen
10 Haziran 2013 Pazartesi 00:04
Üniversite hocalarıyla birlikte geçen akşam İstiklal caddesinden Taksim'e yürüdük. Hocalığa bizde bulaştığımız için bende o grubun içinde zevkle gurur duyarak yürüdüm. Amacımız gezi parkı için direniş yapan gençlere destek vermekti.
Taksim meydanı ve Gezi Parkı tıklım tıklım. Neredeyse igne atsanız yere düşmez. Yürümekte zorlanıyorsunuz. Tam bir panayır. Bu kadar genç İstanbul'da gerçekten yaşıyormu diye merak ediyorsunuz. Çadırlar, aktiviteler, saatler geçirseniz sıkılmayacağınız bir ortam.
Bir tarafta halaylar çekiliyor. Bir tarafta Tayyip Bey'e methiyeler düzülüyor. Bir tarafta batı müziği çalıyor, öbür tarafta davul zurna. En güzeli pankartlar, pankartlar. Ağaçlara iliştirilmiş mesajlar. Sokak satıcıları, köfteciler, karpuzcular, meşrubat satanlar...Bir tarafta bakıyorsunuz celebrity dediğimiz meşhur simalar. Sohbet ediyorlar gençlerle.Diğer tarafta yere çömelmiş yüksek sesle okunan şiir veya hikayeyi dinleyen gençler.
Bu gençlik 31 Mayıs günü biber gazının tadını, tomanın banyosunu belkide polisin copunu tatmış ve korku çenberini yırtmış atmış bir gençlik. İş kaybetme, ihale alamama, vergicinin zülmü endişesi taşımayan ve devletin nimetleri ile ilişiği olmayan , açığı bulunmayan gençler.Korkuyu muhtelif nedenlerle içine sindirmiş büyüklerinin yapamadıklarını yapıyorlar..
Demokrasiye inanmışlar, demokratik hukuk kuralları çerçevesinde protesto haklarını kullanıyorlar. Fazla bir şey istemediler. Gayet masumane başlayan protestoları polisin orantısız güç kullanımı ve başbakanın dikine demeçleri ile çığırından çıkarılan masum ve gerçekten örnek bir direniş sergiliyorlar. Bütün dünyada bunu böyle algıladı zaten.
Dün geziyi belki baştan sona ilk defa gezdim. İstanbulun göbeğinde böyle bir yeşil alanı yoketmek, arap ülkesine benzetmek tabiiki pekçok İstanbullunun hoşuna gitmez. Ne gerek var.İsminde Atatürk var diye AKM'yi yıkacağım demek sultanların bile yetkisinde değildir. Böyle bir yeşil alan, Taksim Meydanı ile birlikte inanılmaz bir buluşma noktası. Romanın San Marco'su, Londra'nın Trafalgar'ı veya Hyde Park'ı gibi bir yer.İnsanlar Londra'nın göbeğinde parkta atla gezebilirken bizim yeşilliklerimiz niye beton yığını haline gelsin.
Meseleyi üçbeş ağaç için diyerek küçümsemek bir başbakana yakışmıyor.Bilakis duyarlı bir gençlik var diye onlara sahip çıkmak elinde iken, küçümseyerek terslemenin sonuçları bunlar. Bu insanlar bu ülkenin halkı. Sizin %50 dediğinizde bu ülkenin insanları. Peki onların fikrini aldınızmı? Dayatmacı bir zihniyetle, taşıma suya güvenerek kılıç kuşanmak akıllı bir başbakana yakışmaz. Başbakan'ın gerçekten akıllı olduğunuda çok iyi biliyorum. Ama niye böyle yapıyor ve diretiyor orasını hala anlayamadım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
