ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
TRABZON- Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak, Trabzon Park Dedeman Hotel’de acentelerle buluşarak düzenlediği “Ortak Akıl” toplantısında “Ben bir görev adamıyım. Bir çok sivil toplum kuruluşunda görevimi gönüllülük esası ve sosyal sorumluluk anlayışıyla yürütüyorum. Artık Türsab’ı 2050’lı yıllara hazırlamalıyız. 2050’de acentecilik ne olacak, onu düşünmeliyiz” dedi



TÜRSAB HEPİMİZİN’DİR
Emin Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Türsab yönetimine gelmek benim için büyük bir sosyal sorumluluk projesidir. Temelinde kişisel menfaat yoktur. Hizmet ve Türsab’ı zirveye taşımak hedefi vardır. Sosyal sorumluluk hareketinde menfaat olmaz. Özveri ve çalışma olur. Benim için en önemli sosyal sorumluluk projesi, Türsab Hepimizin’dir. Onu korumalı ve yüceltmeliyiz. Hadis-i şeriflerde ’Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin, kullarına ulaşmasına vasıta olandır’ der. Biz teknolojinin nimetlerini acentelere ulaştırarak onların kazançlarını artırarak, mutluluğa ulaşmalarına yardımcı olmak istiyoruz” dedi.

TÜRSAB 1972 MODELDEN ÇIKARTILMALIDIR
Emin Çakmak, büyük bir hızla gelişen teknolojinin imkanlarını kullanarak BYK’ları posta ofisi olmaktan çıkarmak gerektiğini belirterek “Türsab teşkilatı yeni baştan, sıfırdan kurulmalıdır. Gerçek değişim budur. Hedefimizde yönetimden başlayarak, en küçük acenteye kadar hizmeti dinamik bir şekilde yayacak, çağdaş ve dünyaya örnek olacak köklü demokratik bir değişim bulunuyor. Türsab hala 1972 model yasa ve yöntemlerle çalışıyor. Sizler bizi secerseniz bir yıl içinde hayata geçireceğimiz projelerimizin yarısıyla bunu sizlere göstereceğiz” dedi.


KENDILERIYLE BILE MUHALIF OLANLAR PROJELERE KARŞı ÇıKıYORLAR
Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak, milli seyahat portal projelerinin proje üretme özürlü bazı kesimler tarafından eleştirilmeye başlandığını belirterek “Dünya artık cebe girdi. Bunun farkında olmayanlar habire konuşuylor. Daha çayı görmeden paçayı sıvayan bu kişiler kendileriyle bile çelişki ve muhalefet içindeler.
Eleştiri başka, herşeye karşı olma başkadır. Eleştirel bakış açısı faydalıdır, kaliteyi körükler. Ancak eleştiri her şeye karşı olma haline dönüşünce gelişmenin ve yeniliklerini önünü keserek zararlı hale gelebiliyor.



TÜRSAB’IN BOŞVERILMEYE TAHAMMÜLÜ YOKTUR
Biz yönetimde hiç görev almadık. Sizler Türsab yönetiminde yer alan denenmiş ve başarısız olmuş, bugüne kadar ortak mefaatler adına ortaya koydukları bir projeleri olmayan kişilerin peşinde koşun. Bunu yaparken devekuşu misali başınızı kuma gömmeye devam edin. Herşeye karşı olan kişiyi simgeleyen “Mandıra Filozofu” filminde boşvermişlikle dalga geçiliyor. 10 bin üyenin sorumluluğu taşıyan Türsab’ın, üyelerinin menfaatini düşünme adına boşverilmeye tahammülü yoktur. Biz hiç birşeyden ümitsizliğe kapılmıyoruz ve projeler üretiyoruz. Çünkü Türsab Hepimizin”

ACENTELERE 365 GÜN AÇIK SANAL ‘DÜNYA FUARI’ SUNUYORUZ
Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak, geniş kapsamlı milli seyahat portali ile bu güne kadar gözardı edilen tüm seyahat acetelerini önüne 365 gün, yani 7 gün 24 saat çalışan bir ‘sanal fuar’ alanı açacaklarını belirterek şunları anlattı:

“Bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışı fuarlara gidecek kaynakları olmayan acentelerin ofislerine e-Türsab ile Türkiye’nin en güçlü ‘Dünya Fuarı’nı getirmek istiyoruz. Bu fuar acentelerin iş hacimlerini 3’e, 4’e katlayacaktır. Biz Türsab’ı, üyelerini, şehirleri, ilçeleri, turizmin paydaşlarını internet ortamına taşıyarak e-Türsab’ı hayata geçireceğiz. En küçük acentenin işyerinde en az 5 bilgisayar varken, tüm işler internet üzeinden yürürken, Türsab’ın internet dışında kalması akıl almaz bir durumdur. E-Türsab sayesinde bundan böyle Türkiye’nin en ücra köşesindeki acentemiz bile her an genel merkezde olacaktır. Katkıda bulunacaktır ve sıkıntıları anında çözüme ulaşacaktır. “



KİŞİLERE DEĞİL TÜRSAB ÜYELERİNE HİZMET GELECEK
Türsab’ı çağdaş ülkelerin seyahat acenteleri sistemini aşacak seviyeye getirmeyi hedeflediklerin belirten Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak “Projelerimizde kişisel çıkarlar değil, ortak menfaat hedeflenmiştir. Kişilere değil Türsab ve üyelerine hizmet edecek, birliğin hareket kabiliyetini artıracak bir projeleri hayata geçirmek istiyoruz. Türsab’ın üzerndeki ölü toprağını atacak ve hantal yapısını ortadan kaldıracak ve Türsab’ın 10 bin üyesinin her zaman yanında olmasını sağlayacak bir projelerle geliyoruz.

SOKAKLARDA “KAÇAK TUR” AVI BİTECEK
E-Türsab ile acntelerin en büyük sıkıntısı olan kaçak turlar, kaçak acenteler gibi sorunlar e-Türsab ile kademeli olarak ortadan kalkacaktır. Bizi en çok üzen BYK yönetimindeki üyelerin neredeyse ellerinde sopalarla yollarda otobüs çevirerek kaçak tur avına çıkmalarıdır. Ayrıca mevcut Türsab yönetiminin desteğiyle hatalı çıkan Rehber Yasası ile rehberler bile acenteleri denetliyor. Öte yandan camının önünde Türsab tabelası olmayan kaçak turlar Türkiye’nin her yanında cirit atıyorlar. Ortada Türsab’ın 1618 Sayılı Yasası varken yerel yönetimler ve kamu kesiminin kaçak turlara göz yumması Türsab yönetiminin bu işleri iyi takip etmeyişi ve zaafından kayaklanıyor. Kanunu olan bir kuruluşun kamu karşısında güçlenmesi gerekir. Türsab olarak varlığımızı, kanunumuzu sürekli olarak yetkililere hatırlatırken e-Türsab aracılığıyla control sistemini geliştireceğiz. Türsab’ın plastit tabelasının yerini mikro çipler uydudan izlienebilir GPRS sistemler alacaktır. Artık teknoloji çağındayız ve bu gibi sorunları kolayca çözebilecek kabiliyetteyiz. Sokaklarda acentelerimi küçük düşüren, tartışmalara kadar giden kaçak tur avı bitecektir.”

BİLETTE HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR, ÇÖZÜM ÜRETEN YOK
Bilet satan acentelerimiz ile havayolları arasındaki uzlaşmayı sağlayarak ibrenin aentelerin lehine dönmesi için çalışmalar başlattıklarını anlatan Emin Çakmak şöyle devam etti:

“Havayolları ile haksız rekabeti ortadan kaldırmak ve servis ücretlerindeki adaletsizliği engellemek için havayolları ile ön görüşmeler yaptık. Seçildiğimiz zaman bu sorunların nasıl çözüldüğünü göstereceğiz. Biz daha seçilmedik ve bu konuda detaylı bir açıklama yapmak gibi bir mecburiyetimiz yok. Daha bir seçilmeden teknik konular üzerinde herkes ahkam kesmeye başladı. Ağzı olan konuşuyor. Aslında bu gibi konuşmalar en çok Türsab’a zarar veriyor. Biletlerdeki haksız rekabet konusunda her kafadan bir ses çıkıyor, ama çözüm üreten yok. Bizim hedefimizde uzlaşma ve çözüm bulunuyor. Türkiye’de acentelein yüzde 80’i bilet satışlarından ekmek yiyor. Yıllardır küçük servis bedelleriyle yaşamaya gayret ediyorlar. Aslında bilet satan acentelerimiz havayolları için olmazsa olmazdır. Bugüne kadar acentelerin gücü ortak menfaatler için değil kişisel menfaatler için kullanıldı. Artık acentelerin gücü fark edilmeli ve bilette amansız rekabet kalkmalı ve adalet gelmelidir. Bu gibi sorunlar havayollarna sataşarak veya orada burada yazılar yazılarak çözülemez. Türsab ve üyeleri bütün bu sorunları çözebilecek güçtedir.”

BELGE DEVRİ VE BÖLGESEL KOTA AİLE HUZURU BİLE GETİRİR
Emin Çakmak, belge dağıtımı ile kendi içinde haksız rekabeti yaratanın Türsab olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türsab’ta belge devri olmalıdır. Ancak yeni belge verilmemelidir. Emekli olan veya meslekten ayrılan kişinin belgesi acente açacaklara şirketsiz taksi plakası gibi devir edebilmelidir. Gençlere imkan verilmelidir.
Türsab 10 binlere varan acente açılışına izin vererek acentelerin pazar payını daraltıyor. Acente açılan bölgede çalışan diğer acentelerin ekmeği elinden alınıyor. Kendi kendimize zarar veriyoruz. Eczacılar Odası’nın ve sürücü kurslarının 50.000 nüfusta bir sürücü kurusu kota sistemi kadar bile olamıyoruz. Turizmde gelişmiş ülkeler bunun gibi 25 bin nüfusta bir acente kotası koyuyorlar. Hatta bunu sadece acente birlikleri değil belediyeler bile engelliyor. Belediye ‘Bu mahallede yeterli sayıda acente var. Açamazsın. Şu bölgede açabilirsin’ diyerek yönlendirme yapıyor. Bu sayede bölgenin müşteri kapasitesine uygun acente sayısı bulunuyor. Acenteler rahat çalışma imkanı buluyorlar. Bu sayede acenteler kendilerine zaman ayırabiliyorlar. Çoluğuna çocuğuna zaman ayırabiliyor.Biz ne yapıyoruz? 365 gün gece gündüz çalışıyoruz. Haksız rekabetle, komşularla, daralan pazarla boğuşuyoruz. Rahat olursak, kazancımız düzelirse çoluğumuza çocuğumuza kendimizi zaman ayırabiliriz. Böyle bir denge acentelerin kendilerine bile aile huzurunu getirir bunu fazlası ile hak ediyoruz”