19 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara18°C
  • Antalya22°C

DİN EMPERYALİSTLER İÇİN HER ZAMAN EN İYİ SÖMÜRÜ ARACI OLDU.

Yalçın Bayer

17 Eylül 2020 Perşembe 12:00

Halifelik nedir? /  Hürriyet

Süleyman Çelik, ‘Halif-i Müslimin ve Emirü’l-Mü’minin ve de Cihat’ başlıklı yazısında halife sözcüğünün Arapça ‘halef’ten (Türkçesi ‘ardıl’) geldiğini, ‘Peygamber’in ardılı’, yani ‘onun yerine geçen’ demek olduğu için halifeliğin hem dinsel hem de siyasi liderlik makamı olarak görüldüğünü aktarıyor. Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlı’dan örnekler veriyor. Selçuklu’da halifenin artık siyasal hiçbir gücü kalmamış, sadece dinsel bir simge olarak kullanılır olmuş. Osmanlı’da Arap mollalar danışman yapılmış, askerlik ve vergiden muaf tutulmuş.

‘Kızılbaş’ denilerek Türkler dışlanırken, Arapların kucaklanmasına ve onlara birçok ayrıcalıklar/ödünler verilmesine karşın, Osmanlı’yı Araplar hiçbir zaman benimsememiş ve sevmemiştir.

Osmanlı ordusunun yeniden düzenlenmesiyle görevli Alman askeri kurulunun başkanı olarak İstanbul’a gelen, sonra Çanakkale’deki 5. Ordu ve Filistin Cephesi’ndeki Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevlerinde bulunan GeneralOtto Liman von Sanders, anılarında cihat ilanını şöyle anlatıyor: “(...) 1914 Kasım ayının ortalarına doğru, İslamiyet’in bir zamanlar en kıymetli silahı olan cihat, savaşın terazi kefesine atıldı ve törenle ilan edildi. Çok dindar olan Anadolulu askerler için cihada gerek yoktu; onlar, cihat olmadan da padişahları için kahramanca ve düşünmeksizin ölüme giderlerdi. Türk egemenliği altındaki Müslüman Araplar için ise cihat, Türkler ve Araplar arasındaki kökü derinlere giden zıtlıkları ve Türk yönetimine karşı nesillerdir büyüyen ve beslenen genel hoşnutsuzluğu dengeleyememişti.”

- Sözde ‘kutsal halifelik makamı’nın Araplar ve diğer Müslümanlar üzerinde maddi-manevi hiçbir yaptırım gücü ve işlevinin olmadığı zamanla görüldü.

- Gerçekler bu kadar ortada iken, bizim dinciler niçin hilafet istiyor, bunun için neden bu kadar yanıp tutuşuyorlar? Çünkü din emperyalistler için her zaman en iyi sömürü aracı oldu.

- Bugün de hilafet isteyen dincilerin arkasında, AKP’lilerin ‘dış güçler’ dediği, emperyalist güçler var. Bunu içimizdeki ajanlarının ağızlarından kaçırdıkları oluyor. Örneğin, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyecek kadar alçalan, fesli paranoyak Mısıroğlu, “Halifelik gelsin de isterse kukla olsun” diyerek ifade etmişti. Emperyalistler ise bu isteklerini açıkça belirtiyor, hatta ajanlarına kitaplar yazdırıyorlar.

- Türkleri sevdikleri için laik Kemalist düzenin yıkılıp başında bir halifenin bulunduğu şeriat devleti kurulması gerektiğini anlatıyorlar!

‘ARAPLAR İŞE YARAMAZ’

- Meşrutiyet’ten sonra Araplara tanınmış olan askerlik muafiyeti kaldırılmış ve askere alınmışlardır. Otto Liman von Sanders, Çanakkale’deki Arap askerlerin muharebelerde başarısızlığını anlayınca itfaiye alayları gibi geri hizmetlerde görevlendirmiştir. Çanakkale’den sonra Cemal Paşa, 4. Kolordu 18. Ordu’nun 18 Arap taburu ile değiştirilmesini istemiştir. Liman Paşa buna şiddetle karşı çıkmıştır. Gerekçesinde bunların işe yaramaz olduklarını belirtmesinin yanında Arapların bölgedeki Rumlarla işbirliği yapıp, Türkleri arkadan vurabileceklerini bildirmesi ilginçtir. Türkiye’de birkaç yıl kalan bir Alman gerçeği görmüş, ama Osmanlı göremediği gibi, içimizde hâlâ göremeyenler var!