BUGÜN, 26 AĞUSTOS 1922 BÜYÜK TAARRUZ'UN YILDÖNÜMÜ
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Türk ordusunun Büyük Taarruz'u başlatarak, düşman işgali altındaki Anadolu topraklarını kurtarmak için giriştiği büyük mücadele günüdür

26 Ağustos 2025 Salı 09:00
İSTANBUL -26 Ağustos, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. 1922'de, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Türk ordusunun Büyük Taarruz'u başlatarak, düşman işgali altındaki Anadolu topraklarını kurtarmak için giriştiği büyük mücadele günüdür. Bu taarruz, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesidir.
Büyük önder Atatürk ve şehitlerimize minnet ve rahmet diliyoruz.
Uşak Atatürk Müzesi'nde Atatürk ve Trikopis'in mumya haykeli
Büyük Taarruz, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşuyla son bulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmıştır. 26 Ağustos, bu büyük zaferin anısını yaşatan, Türk milletinin azim ve kararlılığının simgesidir. Her yıl bu günde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi hatırlanır ve tüm dünyaya Türk'ün özgürlük ve vatanseverlik anlayışı bir kez daha gösterilir.
BÜYÜK TAARUZ'U ÖĞRENELİM. LİNKİ TIKLAYIN
https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Taarruz


TRIKOPIS’IN ATATÜRK’E KILICINI TESLIM ETMESI / İBRAHIM ÇALLI 1927
General Trikopis, Başkomutanlık Meydan Muharebesinde esir olmamak için kaçmış, Uşak’tan İzmire doğru geçerken yakalanmıştır. Bundan sonrası tarihi kaynaklarda hatıralarda farklı olarak yorumlanır. Trikopis kılıcını yaverine verip kırdırdığını, Türk kaynaklarında yakalandığında kılıcının bulunduğu ve bugün İstanbul Askeri müzede yer alan kılıcın özgün kılıcı olduğu geçmektedir.
Tablodaki an kaynaklarda geçmemektedir. Böyle bir an hiç yaşanmamış olsa bile tarihi kaynaklarda geçen, yaşandığı bilinen şey esir alınan Yunan kuvvetlerine nezaketle davranıldığıdır. Hatta Trikopis esir düştüğü için çok üzülmüş Başkomutan Mustafa Kemal tarafından Napolyon gibi büyük komutanların da esir düşmesi örneğiyle teselli etmeye çalıştığı hatıralarda geçmektedir.
Bu tablo gerçek bir hikayeyi anlatmasa da zaferi anlatan önemli bir eserdir. Tablo Şişli Atatürk Müzesi koleksiyonundadır.
2 EYLÜL 1922 YUNAN BAŞKOMUTANI GENERAL TRIKOPIS'IN ESIR ALINIŞI
(Atatürk’ün günlüklerinden)
Yunanlılar, Türk hücumunu çok zayıf bir ihtimal olarak görüyordu. Afyon cephesi komutanı General Trikopis ve bütün subaylar, 25-26 Ağustos gecesi Afyon’da yapılan bir baloda gece geç vakitlere kadar eğlenebiliyorlardı.
Taarruz, 26 Ağustos sabahı saat 04:30’da çok yoğun topçu ateşimizle başlar. 26-27 Ağustos günlerinde, Afyonkarahisar’ın güneyinde 50 km ve doğusunda 30 km uzanımında bulunan bir hat boyunca düşmanın bütün müstahkem mevkileri düşer. İngiliz askeri uzmanlarının 6 ayda bile geçilemez dedikleri mükemmel Yunan savunma hattı sadece iki gün içerisinde Türk ordusu tarafından geçilmiştir.
26 Ağustos günü başlayan Büyük Taarruz gizli tutulmuştur. 28 Ağustos günü akşama doğru, saat 16’da, Yunan Başkomutanı Hacı Anesti’nin İzmir’deki genel karargâhındaki irtibat subayı Elefteros Kazanidis Avrupalı gazetecilere içki ve sigara ikram ederken şunları söyler: ‘Türklerin bölgesel bir saldırıya geçtikleri doğrudur. Mustafa Kemal, Ankara’da perişan olan saygınlığını pekiştirmek için bir savaş oyununa başvurmuştur. Kim bilir belki de iki gün sonra “esir Mustafa Kemal’i” size burada takdim ederim.’ Sonra da kahkahayı basar; fakat bir şeyler duyan ve topladıkları bilgilerden sonuç çıkaran gazeteciler gülmezler.
Afyonkarahisar’da esir düşen Hristo Diamandisis adındaki bir topçu çavuş ise saldırının başladığı anları şöyle anlatır: ‘Türklerin saldırıya geçeceklerinden haberimizin olmaması bir yana, bazı subaylarımız o gece verilecek balo için Afyonkarahisar’a gitmişlerdi. Topların sesleri ile uyandık. Biz silah başı yapana kadar düşman tel örgüleri çoktan kesmiş ve hatlarımızın içlerine kadar girmişlerdi.’
Fahrettin (Altay) Paşa komutasındaki süvarilerimiz de Ahır Dağlarından, yüksek bir dağ geçidindeki patika yolu kullanmak suretiyle geçerek düşmanın arkasına akmıştır. Gece gündüz demeyip sürekli ileri at sürerek önlerini gelen düşmanı kılıçtan geçirirler. Şaşkın ve panik halinde kaçan düşman yedekleri, cephede savaşmakta olan askerlere geriden yardım vermekten yoksun bırakılmış olur. Yenilen düşman ordusu bütün kuvvetleriyle birlikte 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar’a çekilmek zorunda kalır.
Aslıhanlar’da 30 Ağustos günü gerçekleştirilen Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonucunda düşmanın bütün esas kuvveti imha veya esir edilir. 31 Ağustos günü ordunun ana kuvvetleri İzmir yönünde hareket eder iken diğer kuvvetler Eskişehir ve kuzeyinde bulunan düşman üzerine taarruza geçer. Bütün yolları Türk ordusu tarafından kapatılan Yunan cephe komutanı Trikopis, Uşak’taki Murat Dağı’nda kıstırılır.
Dumlupınar savaş zafer ile sonuçlanmış. Düşman kaçıyor.
Atatürk Uşak'a gelmiş, Niziboğlu'nun konağında "düşmanı denize dökmenin planlarını" yapıyor.
Ve bu sırada Ahmet Çavuş, yanında iki erle, keşif için dağa tırmanıyor
Bir kuytuda, birkaç Yunan subayını görünce, bombayı fırlatmaya hazırlanırken...
Yunan subaylar ellerini kaldırıp, teslim oluyorlar. ve Trikopis 2 Eylül günü karargâhı ile birlikte teslim olur.
Daha sonra Yarbay Hüseyin Hüsnü bey ile Tabur Komutanı Fuat bey oraya geliyorlar.
Yarbay Hüseyin Hüsnü bey, "Ahmet Çavuş" diyor:
- Kimi esir aldığını biliyor musun?
- Ne bilem kumandanım... Yunan gavuru işte.
- Ahmet Çavuş, sen Yunan Başkomutanı General Trikopis'i esir aldın.
Bozguna uğrayan Yunan Orduları Başkomutanı (aslında biz yakaladığımız sırada başkomutan olduğunu bilmiyordu kendisi; iletişim hatları kesik olduğu için müjdeli haberi alamamış, daha doğrusu haberi biz vermiştik kendisine; tabii esir olduktan sonra!)
Trikopis’in kuvvetlerimize teslim olurken kılıcını teslim ettiği o kadar sık tekrarlanmıştır ki, neredeyse tartışılmaz bir aksiyom (mütearife) haline gelmiştir kafamızda.
Komutanların şerefi, kılıçlarını teslim edip etmemeleriyle ölçülebilir.
Trikopis’i Göğem köyü civarında esir alan Beşinci Kafkas Tümeni Komutanı Albay Dadaylı Halit (Akmansü), hatıralarında kılıç teslimi olayından hiç bahsetmez. Yalnız yatmadan önce çadıra girerken generallerin bellerindeki tabancaların alındığından bahseder ki, tabancaların da teslim olduktan sonra saatlerce üzerlerinde kaldığını anlıyoruz. Cemal Kutay’ın aktardığı hatıralarında şunları söylüyor Albay Halit Bey:
“General Trikopis ve arkadaşları yanıma kendi atlarıyla geldiler ve yine atlarıyla Uşak’a gönderildiler. Üzerlerinde ve hayvanlarının eğer takımları üzerinde kat’iyyen kılıç yoktu.
Ancak o kılıç, Trikopis’e ait değildir. Bu kesin. O kadar kesin ki, kılıcın sahibi olduğu iddia edilen şahıs, yani Trikopis, 1952 yılında Atina’da kendisini ziyaret eden gazeteci Hıfzı Topuz’a işin gerçeğini bir de kendi açısından anlatmış ve kılıcının, teslim olmadan biraz önce kendi yaveri tarafından parçalandığını söylemiştir.
Halbuki Yunan Hükümeti birkaç gün önce Hacı Anesti’yi azletmiş ve yerine Trikopis’i Başkomutanlığa getirmiştir. Bundan haberi olmayan Trikopis, haberi, Uşak’ta esir düştüğünde Kolordu Komutanı Diyenis ile birlikte karşısına getirildiklerinde ‘üzülmeyin, her savaş sonunda böyle şeyler olur’ diyerek kendisini teselli eden Mustafa Kemal’den alır; yanıt olarak ‘General, yapmam gereken son görevi beceremedim’ der. Bu kadar kolay ve çabuk zaferin nasıl gerçekleştiğini merak etmekte olan Mustafa Kemal onları oturtarak birer meslektaş gibi konuşurlar. Trikopis, ‘bir ucu Afyon’da, öbür ucu Kütahya’da bulunan bir Türk ilerleyişinin bir anda keskinleşerek hızla daraldığını, etraflarını git gide üçgenlemesine kapladığını ve sonunda kendilerini bir dağın eteğinde bulduklarını’ anlatır. Mustafa Kemal’in ‘böyle bir şey olacağını anlamadınız mı’ sorusuna Trikopis taarruzun son dakikaya kadar iyi gizlenebilmiş olduğunu itiraf eder: ‘Sırtımız o yamaca dayatıldıktan sonra kıpırdamamıza imkân kalmamıştı. Bir an geldi ki tüfeklerin bile işleyemediği bir darlığa düşürüldük. Süngüler parlamaya başladı.’
Sonra Trikopis sorar:
-‘Siz bu harbi nereden idare ediyordunuz?
Mustafa Kemal, mükemmel bir lider yanıtı verir:
-İşte tam o süngülerin parladığını söylediğiniz yerde, askerlerimin yanında idim.’
Sonra korku içindeki esir generale şöyle der:
- Aileniz sizi merak eder... Bir telgraf yazınız... Derhal çektireyim.
Trikopis'in gözleri yaşarır:
- Ben intihar etmek istiyordum.
Atatürk, yaverine döner:
- Misafirimiz yorgundur... Banyo alsınlar... İstirahatlerini sağlayınız... Artık Türk askerinin misafiri muamelesini göreceklerdir.
Gazi Mustafa Kemal, Meclis’te verdiği 6-7 günlük taarruz sonunda düşmanı tamamıyla yeneceği sözünü fazlasıyla yerine getirerek sadece 5 günde kesin sonucu almıştır. Daha sonra yakın arkadaşlarıyla yaptığı sohbette niçin yanıldığını şöyle açıklar: ‘Bu kadar dirençsiz olacaklarını öngöremedim!’
Gazi, düşman ordusunu tamamıyla yok edeceğimizden emin olduğundan savaş hazırlıklarını ve taarruzu, öğrendikleri anda Yunan ordusunu kurtarmak için her çareye başvuracaklarını bildiğinden bütün dünyadan gizli tutmuştur. Nitekim taarruzu ve gidişini öğrendiklerinde, daha savaş sürerken 4 Eylül günü, itilaf devletleri temsilcilerinin İstanbul’dan Ankara’ya çektikleri telgraf ile bir mütareke (silah bırakışması) talebi gelir. Gazi, Meclis Başkanlığına, düşman ordusu imha edildiğinden herhangi bir görüşmeye gerek kalmadığını, düşmanın kayıtsız ve şartsız 1914’deki Trakya sınırlarına çekilmesini ve işgal boyunca verdikleri bütün zararı tazmin etmeleri gerektiğini belirtir. Ardından, İzmir’deki itilaf devletleri konsolosları da doğrudan Mustafa Kemal’e çektikleri bir telsiz telgraf ile bir görüşme isterler. Gazi, 9 Eylül günü İzmir’de görüşebileceklerini bildirir.
Gerçekten 9 Eylül günü süvarilerimiz İzmir’e bir ucundan girer iken diğer ucundan da piyadelerimiz girmiştir. Böylece dünya savaş tarihinde ender görülen bir durum gerçekleşmiştir.
Büyük Taaruz’daki savaşçı kaybımız 2318 şehit, 9360 yaralı, 101 esir ve 1697 kayıp olmak üzere toplam 13.476 kişidir. Sakarya Savaşı’nda verdiğimiz kaybın yaklaşık üçte biri kadardır. Bizim kaybımız ordu mevcudunun % 6,3’ü iken Yunanlılarınki % 65 seviyesindedir. Aldığımız esir 25-30 bin kişi kadardır.
Vergi teklifi yasalaştı; cezalar arttı!TBMM Genel Kurulu'nda Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Teklif toplam 40 maddeden oluşuyor.05 Aralık 2025 Cuma 10:00GÜNDEM
Pos vurgununa önlem geliyor!İddialara göre, POS cihazları kara para aklamada kullanılıyor. MASAK ve BDDK'nın da bu yönde tespitleri soruşturma dosyalarına girdi.05 Aralık 2025 Cuma 09:00GÜNDEM
Emlak vergisi önceki yılın iki katını geçemeyecekTBMM'de kabul edilen kanun teklifiyle, emlak vergisinde üst sınır belirlendi. Buna göre 2026 yılındaki vergi değerinin bir önceki yılın iki katını geçemeyeceğini kararlaştırdı.05 Aralık 2025 Cuma 07:00GÜNDEM
Elektrikte yeni dönem: Türkiye genelinde zorunlu olacakTürkiye genelinde elektrik sayaçları akıllı sisteme geçiyor. EPDK’nın Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla 1 Mart 2026’dan itibaren eski sayaçlar kademeli olarak yenilenecek; vatandaşlar tüketim bilgilerine anlık erişebilecek.05 Aralık 2025 Cuma 06:00GÜNDEM
Milyarderler kulübü büyüyor!Milyarderlerin sayısı 2 bin 919'a, toplam servetleri de 15,8 trilyon dolara yükseldi.05 Aralık 2025 Cuma 05:00GÜNDEM
Michelin Yıldızlı restoran sayısı 17'ye yükseldi!İstanbul, İzmir, Muğla ve bu yıl ilk kez Kapadokya’nın dahil edildiği seçkide, dördü Michelin yıldızlı olmak üzere 38 yeni restoran listeye girdi. Böylece Türkiye’de Michelin yıldızlı restoran sayısı 17’ye yükseldi05 Aralık 2025 Cuma 00:28YEME İÇME
Türkiye’nin 2025 mutfak merakı; viraller, yöreler, egzotiklerTürkiye’nin 2025’te Google’da en çok aradığı lezzetler açıklandı. Ortaya tam bir gastronomi panoraması çıktı. Spoonful’un demirhindinin nasıl yendiği, 100 kişilik mercimek çorbası, Kiwano merakı arandı.04 Aralık 2025 Perşembe 23:30YEME İÇME
Hediye Güral: Turizmde yeni temalar gelişiyorKongre turizmi Türkiye için önemli bir alan. 2015’e kadar dünyada ilk altı içinde yer alıyordu Sonrasında büyük bir pazar kaybı yaşandı. Son yıllarda yeniden ilk 20 arasına girildi.04 Aralık 2025 Perşembe 23:00TURİZM
Bakan Ersoy: İstanbul dünyanın bir numaralı gastronomi şehriKültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Michelin Rehberi 2026 ödül töreninde gastronomi turizmi, destinasyonların sunduğu en önemli değerlerden biri haline geldiğini söyledi.04 Aralık 2025 Perşembe 22:30YEME İÇME
FITUR'da kadın liderliği için platform rolü araştırılacak.FITUR ve Women Leading Tourism (WLT) tarafından organize edilen ve Porto Riko Turizm Şirketi tarafından desteklenen, Turizmin istihdam, girişimcilik ve kadın liderliği için bir platform olarak rolü araştırılacak.04 Aralık 2025 Perşembe 22:00MICE
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm











Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.