BİR ŞARABIN ÖLÜMÜ
Işıklar Holding’in Kalecik’te Fransızlar’la kurduğu Château Kalecik şarapları kapandı. 20 yıl yaşayabilen firma, geriye yeni şarap yatırımcıları için derslerle dolu bir öykü bıraktı…
30 Nisan 2020 Perşembe 20:38
İSTANBUL, Işıklar Holding’in Kalecik’te Fransızlar’la kurduğu Château Kalecik şarapları kapandı. 20 yıl yaşayabilen firma, geriye yeni şarap yatırımcıları için derslerle dolu bir öykü bıraktı…
Mehmet Yalçın "Bir şarabın ölümü"nü yazdı...
Esenboğa havalimanına birlikte indiğimiz bir yolcu hayli tanıdıktı. Hafızamı zorlayınca birkaç ay önce Fransa'da, benim de izlediğim bir yarışmada Avrupa'nın en iyi someliyesi seçilen Frank Thoma olduğunu hatırladım. Kendimi tanıttım ve biraz hoşbeş ettik. "Yeni kurulan bir şarap firmasından kupajlarını yapmamı istediler. Onun için ülkenize geldim" dedi. "Ben de o şarap firmasının lansmanı için davet edildim, aynı yere gidiyoruz öyleyse" dedim. Yol boyu söyleştiğimiz genç someliye ne ülkemizi, ne firmayı, ne de kupajı için çalışacağı Kalecik Karası üzümlerini tanıyordu. Zaten farklı üzüm cinslerinden yapılan taze şarapların belli oranlarda harmanlanması demek olan "kupaj", şarabın servisinden sorumlu someliyeler tarafından değil, üretiminden sorumlu önologlar tarafından yapılırdı ve ayrı bir uzmanlık işiydi. Frank Thoma, o yıllarda bu incelikleri pek bilmeyen ülkemizde belli ki bir tanıtım figüranı olacaktı…
Ankara'nın Kalecik ilçesindeki tesise girdiğimizde, Türk ve Fransız ortaklar tarafından karşılandık. Fotoğraflar fıçı holünde çekildi, yoğun güneş alan bu salondaki fıçıların dışlarının sıcaktan kuruduğu, içlerinden de şarapların taştığı fark ediliyordu. Bu manzara kendi ülkelerinde olsa kıyameti kopartacak Fransızlar, şarabı henüz yeni öğrenen biz Türkler'e gülümsüyor, muhtemelen de içlerinden "Buraya bu kadarı yeter…" diyorlardı.
Asıl şoku ise bodrum kattaki mahzende yaşadım. Binlerce şarabın istiflendiği bodrumda termometre 20 dereceyi gösteriyordu. Az sonra yanıma bir ustabaşı yaklaştı, "Neye baktığını anladım… Merak etme beyim, ben burada kalıyorum. Gece 24.00'te elektrik tarifesi yarıya iniyor, tepedeki klimaları açıyorum, içeriyi 10 dereceye getiriyorum. Sabah da 06'ya 5 kala tarife yükselmeden kapatıyorum. Şaraplar her gece soğuyor" dedi. Yaptığı tam bir cinayetti, 13-15 derece sabit sıcaklıkta saklanması gereken şaraplar bir ısınıp bir soğuyor, adeta her gün işkence görerek hırpalanıyordu…
Çıtayı yükseltecek sanmıştım
Aslında her şey rastlantılarla başlamıştı. Asıl iş alanı tuğla üretimi olan Işıklar Holding, 1993'te özelleştirme idaresinden Ankara-Kalecik'te 500 dönüm arazisiyle birlikte bir çimento fabrikası almıştı. Başka bir amaçla değerlendirilmeyince de arazinin 100 dönümüne bağ dikilmişti.
Bağlar olgunlaşırken 2001'de ünlü Anayasa krizi patlak vermiş, krize büyük borçla yakalanan holding batmaması için "İstanbul yaklaşımı" denilen bir statüye alınmıştı. Tam da bu dönemde holdingin başkanı Rıza Kutlu Işık Fransız ve Güney Afrikalı ortaklarıyla birlikte uluslararası bir şarap şirketi kurmuş, Altavinia adlı bu grup Güney Afrika ve Fransa ile birlikte Türkiye'ye de yatırım yapmıştı. O yıllar, Kalecik Karası üzümünün iyice parladığı yıllardı. İlçenin bağlarında bol üzüm vardı ve bunların bir kısmını Kavaklıdere satın alarak yarım saat mesafedeki tesisinde şaraba işliyordu. Bu şaraplar çok beğenilip adeta "kült" olmuştu ancak Kalecik'te bir şarap tesisi yoktu. İlk tesis, Château Kalecik'ti.
Château Kalecik şarapları, stokları erimediğinden son yıllarda üretilmiyordu
Tesis gerek kurulumunda, gerek bağ dikiminde Fransızlardan danışmanlık almış, bağlara da Kalecik Karası'nın yanı sıra Fransız kökenli altı ayrı siyah üzüm daha dikilmişti. Civar köylerden alınan üzümlerle yapılan şaraba Domaine Kalecik, tesisin bağından yapılanlara da Château Kalecik denilmişti. "Domaine" vasattı, "Château" ise iddialı ve derinlikli olmasa da, düzgünce bir kırmızıydı. Ancak hayli koyu renkli, yüksek alkollü ve güçlü tanenliydi. Kupajına Cabernet Sauvignon da eklendiğinden Kalecik Karası'nın zarif karakterinden uzaklaşmıştı.
Tesisteki lansman ve Frank Thoma'nın kupaj şovundan sonra, bardağın dolu tarafına bakarak o günlerde çıkardığımız Gusto dergimizde "Fransızların bizzat Anadolu'nun içlerine kadar girerek Kalecik'te şarap üretmeye başlamaları, Türk şarapçılığında çıtayı yükseltecek bir girişim" diye yazmıştım. Ne yazık ki sonrası ise pek öyle olmadı…
Château Kalecik, 2001'de Fransızlar ve Güney Afrikalılar'ın da ortaklığıyla kurulmuştu
"Şaraba lâyıkıyla odaklanamadık…"
Holdingin ekonomik sorunları devam etti, şarapların arkasında fazla durulmadı, iyi pazarlanmayan ve çok da heyecan verici olmayan şaraplar talep görmedi. Satılmayınca kavlarda bekleyen şaraplar geçkinleşti, bunlar fiyat kırılıp piyasada eritilmeye çalışıldıkça da imaj kaybına yol açtı. Eldeki stok bir türlü eritilemediğinden, son yıllarda yeni üretim de yapılmadı. Ve ülkemizin en değerli teruarlarından biri olan Kalecik'in ilk şarap tesisi, geçtiğimiz hafta resmen kapandı.
Peki, neden böyle oldu?
Rıza Kutlu Işık, soruma şu cevabı verdi: "Şarapta reklam yasak, büyük firmaların mekânlarla anlaşmaları dolayısıyla yeni firmaların satış ve pazarlamaları da sıkıntılı. Bir yandan da vergi memuru gibisiniz, satmadığınız şarabın vergisini ödüyor, kârlılıktan ödün veriyorsunuz. Yıllar önce tanıştığım bir Amerikalı şarap üreticisi, şarapçılık için 'Para kaybetmenin en asil yolu' demişti. Haklı olduğunu gördük… Bağlarımızın sulama sorunu da oldu. Bağları söküp araziye su istemeyen ceviz fidanları dikecek, bundan böyle cevizcilik yapacağız."
Ya kusurları, hataları? Işık, bu konuda da "Doğrusu kriz ortamında holdingin onca işinin arasında biz de şarap işini lâyıkıyla takip edemedik. Şarap aynı zamanda bir odaklanma meselesi" dedi.
Yirmi yıllık bir şarap serüveni, bütün bu faktörlerin bir araya gelmesiyle sona erdi. Türkiye'de şarap kültürünün artmaya başladığı, iddialı butik şaraplar çıkarken büyük firmaların da Pendore, Alçıtepe gibi tek bağ şaraplarıyla kaliteyi yükselttiği bir dönemde, Château Kalecik -yazının girişindeki özensizliklerin de sonucunda- rekabette geride kaldı.
Son yıllarda yeni şarap yatırımları yapılıyor, yeni bağ ve tesisler kuruluyor. Ne yazık ki bazılarında da ya naiflik ve iş bilmezlikten, ya da ciddiyetsizlik ve tüketiciye saygısızlıktan benzer hatalara rastlanıyor. Umarız Château Kalecik'in milyonlarca dolara mâl olan öyküsü, onlar için de bir ders niteliği taşır. Ve umarız, Château Kalecik gibi yeni ölümler yaşanmaz…
Işıklar Holding'in patronu Rıza Kutlu ışık (sağda), çimento fabrikasının arazisini Fransızlarla birlikte bağa çevirmişti
- Turizmciler: TÜRSAB Başkanı ne yapmak istiyor?Turizmciler TÜRSAB başkanı bu tavrını sürdürürken yanında olanları uyardılar ve “Başkan bu kavgacı tavrını sürdürürken yanında olanlar Türk turizmine ihanet ediyorlar. Bizim işimiz turizm, kavga değil” dediler.12 Mayıs 2024 Pazar 10:00DERNEKLER
- THY’den KKTC’ye sağlık turizmi indirimiKıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı, Dr. Ahmet Savaşan THY’den Türkiye’ye giden sağlık turistlerine uygulanan indirimlerin KKTC’ye de uygulanmasını istedi.12 Mayıs 2024 Pazar 09:00ULAŞTIRMA
- Alman turistleri Yunanista'na kaptırmayalım!Mehmet Çayır: Avrupa ülkelerinden gelen "expat" denilen Afgan, Pakistan, Mısırlı, Iraklı, Suriyeli , Hintli, Bangladeş İle Afrika ülkeleri vatandaşları oluşturuyor. Gerçek Avrupalı turisti kaçırdık11 Mayıs 2024 Cumartesi 10:22TURİZM
- Alanya'nın fıstıklı limonatası tescillendi‘Fıstıklı Limonata’ Alanya Belediyesi tarafından yapılan girişimler sonucunda Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi.11 Mayıs 2024 Cumartesi 09:30YEME İÇME
- Princess Cruises 2026 Yılında Avrupa'ya Beş Gemi GönderiyorPrincess Cruises, 2026'da Avrupa'ya beş gemi gönderiyor, çünkü kruvaziyer şirketi bugün şimdiye kadarki en büyük Avrupa sezonunu ilan etti.10 Mayıs 2024 Cuma 18:41ULAŞTIRMA
- 800 yıllık Obruk Hanı, otel hizmeti verecekKızören Obruğu'nun yanı başına 800 yıl önce inşa edilen Selçuklu kervansarayı, 3 yıl süren restorasyon çalışmasının ardından 13 odalı otele dönüştürüldü.10 Mayıs 2024 Cuma 17:35KONAKLAMA
- Bitmeyen gökdelen... 34 yıllık inşaat, lüks otel yapılmak isteniyorTarabya sırtlarında, Boğaz’ı boydan boya gören 27 katlı otelin yapımı için ilk ruhsat, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 1989’da alındı. Ertesi yıl da inşaat başladı.10 Mayıs 2024 Cuma 16:19KONAKLAMA
- İflas eden otel grubuyla ilgili iddia! "Kredi kaçırma..Sanayi Gazetesi'nin haberine göre; Fatih Altaylı, YouTube yayınında, Alkoçlar’ın iflasının bilerek isteyerek yapılmış bir tür kredi kaçırma ve kredi batırma operasyonu gibi göründüğünü belirtti.10 Mayıs 2024 Cuma 15:30KONAKLAMA
- Antalya'da Avrupa Günü kutlandıÖğrenciler, Akdeniz Üniversitesi kampüsünde Avrupa Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerle dolu dolu bir gün geçirdi.10 Mayıs 2024 Cuma 14:13MICE
- Turizme değerli hizmetlerde bulunan Yalçın Manav’I kaybettikTürk turizminin duayenlerinden, 16 yılı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü olmak uzere toplam 37 yıl Kültür ve Turizm Bakanlığında çeşitli kademelerde görev alan Yalçın Manav’I kaybettik10 Mayıs 2024 Cuma 11:23TURİZM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2005 Türkiye Turizm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.