05 Aralık 2025
  • İstanbul10°C
  • Ankara-1°C
  • Antalya10°C

BAKANLIK HAYDARPAŞA VE SİRKECİ'DE NE YAPMAK İSTİYOR?

Turizm Bakanı Nuri Ersoy, Haydarpaşa ve Sirkeci için vizyonunu açıkladı ancak yürütülen çalışmaların kapsamı ve finansmanı belirsiz. Ayrıca hukuki boyutu da tartışmayı büyütüyor.

Bakanlık Haydarpaşa ve Sirkeci'de ne yapmak istiyor?

12 Ekim 2025 Pazar 15:00

İSTANBUL - Turizm Bakanı Nuri Ersoy, Haydarpaşa ve Sirkeci için vizyonunu açıkladı ancak yürütülen çalışmaların kapsamı ve finansmanı belirsiz. Ayrıca hukuki boyutu da tartışmayı büyütüyor.
İstanbul'un iki simge yapısı Haydarpaşa ve Sirkeci'de tablo belirsizliğini koruyor. Garların çeşitli birimleri fiilen boşaltılmış durumda; içeride inşaat çalışmaları sürerken kamuoyuna açıklanan çerçeve, "kültür ve sanatın kalbi" vurgusuyla sınırlı. DW'den Pelin Ünker yazdı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Haydarpaşa'daki tanıtımda "Haydarpaşa ve Sirkeci Garı bizlere Sultan II. Abdülhamid'in mirası ve emaneti" dedi; arkeopark, kültür merkezi, dijital kütüphane ve müzelerden söz etti. Buna karşın projenin kapsamı, metrekare/ölçek, bütçe, ihale–işletme modeli ve takvime ilişkin somut veri paylaşılmadı.

Protokole göre Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sirkeci ve Haydarpaşa alanlarını belirlenen tüzel kişiler ve ortaklıklara kira sözleşmeleriyle yeniden kiraya verebiliyor. Hukukçulara göre,Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "özel proje alanı" düzenlemesini iptal eden kararına rağmen, yürürlükten önce imzalanan protokoller dayanak gösterilerek uygulamaların sürmesi, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor.

bakanlik.-haydarpasa,-sirkeci.jpgHaydarpaşa ve Sirkeci'nin hukuki arka planı

Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 2023'te Haydarpaşa ve Sirkeci'yi kapsayan "özel proje alanı" düzenlemesini iptal etti. Karar 27 Şubat 2024'te Resmi Gazete'de yayımlandı ve Kasım 2024'te yürürlüğe girdi.

Buna karşın 15 Ağustos 2024'te Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında protokoller imzalandı; Haydarpaşa sahası 29 yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredildi, Sirkeci için de benzer bir düzenleme yapıldı. 23 Temmuz 2025'te lojmanların 1 Nisan 2026'ya kadar boşaltılması istendi.

Meslek örgütleri bu kurguyu "idari dolanma" olarak niteliyor, kamusal alanın kültür başlığı altında ticarileşme riskiyle karşı karşıya olduğunu savunuyor.

Sirkeci: Sessizleşen hatıra, vitrinde kültür

İstanbul Sirkeci'nin Orient Express mirası ve banliyö belleği, "kültür ve sanat odak noktası" söylemiyle yeniden tanımlanıyor. Kapanan birimler nedeniyle alan sessizleşirken, ulaşım işlevinin ikincilleştiği eleştirileri artıyor. Bakanlık, taşımacılık hizmetlerinin süreceğini belirtse de bunu destekleyecek takvim ve uygulama planı kamuoyuyla paylaşılmış değil.

DW Türkçe'ye konuşan mimar ve koruma uzmanı Doç. Dr. Gül Köksal, açıklamaların "teknik bir konuymuş gibi" sunulduğunu, kamusal tartışma ve katılım zemininin oluşmadığını vurguluyor; Kız Kulesi ve Galata Kulesi örneklerindeki kapalı süreçlere atıfla benzer bir yöntemin işletildiğini söylüyor. Planlamada kültürel miras yaklaşımının olmadığını, ulaşımın bir yan dal olarak kurgulandığını ekliyor.

Haydarpaşa: Ulaşım omurgasından "kültür adası"na

Haydarpaşa, yalnızca peronlardan ibaret değildi; vagon-lokomotif bakım atölyeleri, sinyalizasyon birimleri ve manevra sahalarıyla demiryolu işletmeciliğinin omurgasıydı. Marmaray sonrası daralan işlev, tahliye adımlarıyla daha da geriledi.

bakanlik.-haydarpasa,-sirkeci-001.jpgHaydarpaşa terminali 2013 yılından itibaren, restorasyon çalışmaları ve demiryolu ağının yenilenmesi nedeniyle tren trafiğine kapalıdır

DW Türkçe'ye konuşan Haydarpaşa Dayanışması'ndan emekli demiryolu işçisi Tugay Kartal, Bakan'ın sunumunda projeye dair yeni ve net bilgi verilmediğini, projenin büyüklüğü ve inşaatların ölçeğine ilişkin açıklama yapılmadığını belirtiyor.

Kartal, gar binasında zemin iyileştirmesine yönelik kapsamlı bir çalışma görmediklerini, yalnızca eski liman işletme binası olan 5 numaralı yapıda çelik kazık uygulaması yapıldığını aktarıyor. Geçmişte önerilen şeffaf dış asansör gibi "eklentilerin" itirazlarla iptal edildiğini anımsatıyor ve "Korumaksa amaç, o zaman böyle girişimlere hiç başvurulmamalıydı" diyor.

Binanın ofis kullanımına göre projelendirildiğini, kütüphane gibi yüksek zemin yükü gerektiren işlevlerin statik açıdan ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, aksi halde güvenlik riski doğabileceğini vurguluyor. Yangın geçmişine atıfla TCDD personeli kullanımında sorun yaşanmazken bina dışı ve geçici kullanımlarda yangın çıktığını da hatırlatıyor.

"Toplumu ikna yöntemi"

Doç. Dr. Gül Köksal, Haydarpaşa ve Sirkeci'ye ilişkin sürecin kapalı kapılar ardında yürütüldüğünü, kamusal katılımın sağlanmadığını, "uzmanlarla çözüyoruz" vurgusunun ikna yöntemi olarak kullanıldığını dile getiriyor.

"Konu teknik olarak anlatıldığında, uzmanlarla çalışıyoruz denildiğinde mimarlık, mühendislik ya da koruma alanında uzman olmayan birisi zaten kullanılmıyordu, kapalıydı, hasarlıydı, uzmanlar da gelmiş yapıyor, ne güzel diyebilir."

Bu tarz büyük projelerde yatırımcıların önceden konuşulduğunu, bütçe ve finansman başlıklarının da kapalı ilerlediğini söylüyor. Köksal'a göre, kültür söylemi turizm odaklı bir dönüşümü görünmez kılıyor; mirasın onu var edenlerle birlikte korunması gerekirken, meslek odaları, dayanışma ve sendikal yapılar süreçten dışlanıyor.

"Kültürel varlık hepimize aittir; birkaç uzmanla karar verilemez" diyen Köksal, "Neden meslek odaları, benim gibi meslek insanları bu projelere erişemiyor, görüş bildiremiyor? Sendikalar niye bunun parçası olamıyor? Haydarpaşa dayanışması neden bunları sadece basına yansıdığı kadar öğrenebiliyor, bir taraf olamıyor" diye soruyor.

Şeffaflık ve kamu yararı tartışması

Resmi söylem, alanların "yaşayan bir mekana" dönüşeceğini vurgulasa da uzmanlar bütçe, işletme modeli, takvim ve bağımsız teknik raporların açıklanmamış olmasını eleştiriyor.

bakanlik.-haydarpasa,-sirkeci-002.jpgİstanbul Sirkeci Tren Garı'nın iç mekanı

Köksal, koruma kurullarının araçsallaştırıldığına, hukukun sahadaki fiili uygulamaların gerisinden geldiğine dikkat çekiyor; "atı alan Üsküdar'ı geçti" benzetmesiyle kazanılsa dahi geciken hukuki süreçlerin geri dönüşü olmayan müdahaleleri meşrulaştırabildiğini ifade ediyor.

Toplumsal hafıza ve direniş

Haydarpaşa Dayanışması'nın 2012 Şubat'ından bu yana her pazar süren nöbetleri, 716. haftayı geride bıraktı. Savunucular, meselenin bir bina ile sınırlı olmadığını; kentin belleği, kamusal alan ve ulaşım hakkının korunmasıyla ilgili olduğunu vurguluyor.

Bugün gelinen noktada, garların boşaltılması ve içeride ne yapıldığının kamuoyunca ayrıntılı bilinmemesi, yalnız mekana değil kolektif hafızaya da müdahale olarak görülüyor.

Bakanlık ne diyor?

Bakan Ersoy, "Tarihi ve kültürel varlıklarımız konusunda attığımız her adım, uzman görüşleri ile bilimsel test ve analizler ışığında atılıyor" diyerek projeyi savunuyor; arkeopark, kültür merkezi, dijital kütüphane ve müzelerle alanın "yaşayan bir mekana" dönüşeceğini söylüyor.

Buna karşın kapsam, metrekare/ölçek, bütçe, ihale-işletme modeli ve takvim gibi somut başlıklara girilmemesi şeffaflık eleştirilerini güçlendiriyor. AYM'nin iptal kararına rağmen, yürürlük öncesi protokoller dayanak gösterilerek devam eden uygulamalar ise hukuki tartışmanın merkezinde yer almaya devam ediyor.

Benzer projelerin sinyali

Ulaşım işlevinin hangi ölçekte ve hangi kalemlerle sürdürüleceği, kültür kullanımının erişilebilirlik koşulları, işletme modeli–bütçe-takvimin kamuoyuna açıklanma takvimi ile bağımsız statik ve yangın güvenliği raporlarının yayımlanması hala netleşmiş değil.

Bakan Ersoy'un bugünkü söylemi, benzer projelerde de aynı yaklaşımın sürdürüleceği mesajını veriyor. Doç. Dr. Gül Köksal, bu tekrar eden ve kapalı yürütülen modelin kamusal katılımı dışladığını, koruma ilkelerini zayıflattığını ve "yatırımcı odaklı" bir dilin kamusal yararı gölgelediğini belirtiyor. Şeffaf, denetlenebilir ve bağlayıcı bir çerçeve kurulmadıkça, Haydarpaşa ve Sirkeci'de olduğu gibi benzer projelerde de meşruiyet tartışması devam edecek.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA