İSTANBUL- TÜRSAB Başkan adayı Aydın Yaylacıklılar, Cem Polatoğlu’nun TÜRSAB adayları hakkında yaptığı analizde, kendisi hakkındaki açıklamaları üzerine yazdığı cevapta “Benimle bu kadar yakın olduğunu ifade edip benimle ilgili bu kadar yanlış bilgilere sahip olman beni hem şaşırttı hem de biraz üzdü…” dedi.
Aydın Yaylacıklılar, Cem Polatoğlu’nen gönderdiği açıklamayı şöyle paylaşüı:

Sevgili Dostum Cem Polatoğlu’na gönderdiğim mesajimdir :

dostumun benim hakkimda yanliş ve eksik bildikleri üzerine

Sevgili Cem, öncelikle dostluğumuz konusunda yazdığın değerli sözlerin için gerçekten yürekten teşekkür ederim..

Ancak benimle bu kadar yakın olduğunu ifade edip benimle ilgili bu kadar yanlış bilgilere sahip olman beni hem şaşırttı hem de biraz üzdü… J

Doğru diye bildiğin yanlışları eksikleri düzeltmek isterim…

>>> “Memleketi Denizli’den…”

Buna e yuhh artık Cem dedim. )))

Ben Denizli’li değilim. İZMİR’liyim Cem… J

Köklü bir İzmir sülalesinin evladıyım… İzmir’de Soyadımı taşıyan bir mahallem, Camii, Dernek ve yine soyadını taşıyan bir okul ve sayısını bilmediğim gerçekten eski İzmir’li olanların bildiği 1918 yılında Atatürk’ün emri ile Selanik’ten Mübadele ile gelmiş ilk gemiden çıkan ve yine Atatürk’ün Hoşgeldiniz diye ziyaretlerine geldiği Yaylaciklilar’danım.

Sana Denizli’li olduğumu düşündüren konuyu da hatırlatmak isterim :

- Benden daha önce yani 30 yıldır turizmci olan, bu mesleğe girmeme sebep, bana mesleği ilk öğreten, yoluma ışık tutan, zekasına hayran olduğum, sevgilim ve biricik evladımın Anneciği, kendisine hayran olduğum eşim Yıldız, Denizli’lidir.

Ayrıca bunu yanlış bilmen çok önemli değilmiş gibi gözükse de : Sadece bir İzmir’li,: nereli olduğunun neden doğru bilinmesinin önemini çok iyi bilir.. :D

Bu arada yukarıda da dediğim gibi benim Ailem’de 1 değil 2 ayrı Seyahat Acentacı birden var Eşim Ayrı bir Seyahat Acentası ben Ayrı bir Seyahat Acentasıyım…

Gelelim diğer Yanlış ya da eksik bilinenlere J

>>> kendi kurup yaptığı, yaptırdığı on-line bilet satış sistemi

“Redde Caesari quae sunt Caesaris, et quae sunt Dei Deo...” Yani Sezarın hakkı Sezar’a…

Demek istiyorum ki beni metheden yazında çok büyük bir yanlış var ve gel seninle beraber yiğidi öldürelim ama hakkını yemeyelim…

Selma Yılmaz çok iyi bilir o zaman ona ilettiğim teklifi kabul etseydi ilk bu sistemi o kurabilirdi. Ama ellerimle hatta tırnaklarımla kazıyarak bir yere getirdiğim o sistemi ben kurmadım… Sistemi koda dönüştürüp yazan kodlayan kişi şu an sektörde olmayan madencilik yapan bir yazılım firması eski sahibi bir abimizdir.

Online Bilet sistemini’de ben yaptırmadım J Evet İlk Fikrin sahibiyim… Hatta sadece fikir sahibi olarak kalmayıp o zaman ilk kez bunu Galileo Türkiye ile paylaşan ve oradan gelen e-posta da da belirtildiği gibi ilk defa gündeme getiren kişiyim…

O yazılım firması bana bir IATA Acenta lazım diye bir meslektaşımızın account’u üzerinden sistemi kuruyorlar ve bu meslektaşımda o sistem ile bilet satışına oline başlıyor ama henüz ülkemizde yeni olan Kredi kartı ile Ödeme konusundaki güvensizlik yüzünden kimse bilet kesmiyor ve güvenmediği içinde üye olmuyordu. Ben bu sisteme online satış başladıktan 2 -3 ay sonra dahil oldum ve o sistemin tüm anlaşmalarında yazan ve Meslektaşım olan firma ülke çapında bilinip tanınmadığı için sözleşmesini logosunu kaşesini ve ünvanını firma sahibini onayı ile kendi firmam ile değiştirip yüzlerce, binlerce Seyahat Acentası ile tek tek görüşerek tek tek sözleşme yaparak bugünlerinin temelini atan kişiyim. Ayrıca bu ve diğer sistemlerde bulunan bir çok yenliğinin de fikir babasıyımdır. (KK ile Parçalı ödeme sistemi, Komisyonlar ile bilet alınabilmesi vs vb daha onlarcası)… Yıllarca o firmanın sahibi ortağı gibi görüldüm bunun sebebi de halen o firmanın sahibi olan meslektaşımın EMITT fuarında standımızı ziyarete gelen Acentalara ve medyaya elini omuzuma koyup Aydın benim ortağımdır demesinden kaynaklanmıştır. Ben o firmaya ev sahibi olacaksın vaadi ile hatta maaştan çok aldığım komisyonlarımı silerek geldim ve sonunda o firmadan yine kiracı olarak kendi isteğim ile ayrıldım… Şimdi ise can verdiğim, emeklemesine yardım ettiğim büyümesini izlediğim o firmaya gururla ve onurla uzaktan bakıyorum… Yeri gelmişken kimseye kırgın ve dargın değilim ama vefa önemli arkadaş… J

>>> Peki Başkanlık işini becerebilir mi? Evet

Bana inandığın için teşekkür ederim zira bu yazdığının eksik olduğuna inanıyorum.. Ancak ben ya da mevcut adayların hiç birisi bu işi tek adam olarak beceremez… Buna inanır, bunu söylerim…

Ben tek başıma yapamam demiyorum dikkat et lütfen yapmam!

Ekibim ile Evvel Allah 21 senedir senin de şahit olduğun üzere sorunları bilmekten öte yaşayan ve çözüm yollarını bilirim. Ama uygulamada bu işe “Ben yaparım” ile olmaz. Dikkatini çekerim ben sadece bir ekip ile ekibim ile sorunları çözerim diyorum.

Başkan adayıyım ifadesi bile aslen ve hukuken yanlıştır bilirsin…

>>> dil bilmemesi,

Dil bilmemesi ifadesini de çok doğru bulmuyorum “yeterli seviyede değil hatta yetmez” desen sana katılırım, asla itiraz etmem hatta haklı bu benim ayıbım derim… Ama sevgili dostum ben öğreniyorum. Bu konuda yüz yüze eğitimler ile kendimi pekiştiriyorum. Kaldı ki ülke ülke gezerken tarzanca’da anlaşmıyorum…

O ülkelerde, o ülkenin vatandaşı bir çok Acenta sahibi dostlarım var… Yapma gözünü seveyim bana değil onlara ayıp edersin… Yüzlerce havayolu ile görüşürken hatta bazı anlarda zorlanmama rağmen ticaretimi sürdürüyorum hem iş yapıyorum hem de ticaret üstelik varolan İngilizcem ile… Yetiyor mu bana göre yeterli değil ama daha iyi, daha akıcı ve doğru telaffuz için öğrenmeye devam ediyorum.

Google çeviri ? Evet kullanıyorum ayıp mı? Hatta daha dün kullandık…Sebebini de söyleyeyim bir grubumuz için Meksika’da bulunan Aerobus havayolu ile whatsapp’tan (Havayolu whatsappta J ) görüşürken İngilizce yazmamıza rağmen bana İspanyol’ca cevap verdiler… Bulgar hava yolları da yapmıştı bunu.. )))
Hadi bakalım gel de Google Çeviri kullanma…

>>> Ulusoy ile irtibatlı işleri, ortaklıkları, hasbihal durumları, dostlukları sürekli “Başaranın yolunda” izlenimi vermektedir

Ben Başaran Ulusoy ile hiç ortak iş yapmadım. Ortaklık yapmadım. Ortak olduklarım da bildiğim kadarı ile ortak iş yapmadılar diye biliyor ama orasını zaten beni ilgilendirmez…

Ben dolaylı yoldan da işbirliği yapmadım ..

Ben Başaran Ulusoy yönetiminde de hiç görev almadım…

Hiçbir maaş, ödenek, uçak bileti, harcırah da almadım…

Başaran Ulusoy’un yönetimindekiler şimdi ya TÜRSAB’ı yönetiyor ya da ADAY…

Hatta yazının başında 2 aday var keşke onlara şunu sorabilseydin :

TÜRSABI YÖNETEN VE ADAY OLAN ARKADAŞLAR :

ŞU AN İŞLETTİĞİNİZ VE PARA KAZANDIĞINIZ İŞLERİ TÜRSAB İLE İLGİLİ İHALELERDEN ALDINIZ MI ALMADINIZ MI?

Ben Başaran Ulusoy ile esasen yönetimde olduğundan öte kendisi seçimlere girmedikten sonra yakınlaştım… Hastalandığında, üzüldüğünde, ona icra gönderdiklerinde yanında olması gerekenler, yani yönetimdeyken ihale alanlar, maaş alanlar, uçak bileti alanlar, altına araç tahsis edilenler ve hatta ona ağabeyimsin, babamsın diyenler olmadığı için yanında kalmaz zorunda hissettim kendimi..

Şükürler olsun ki Allah beni vicdansız ve ruhsuz yaratmamış.

Benim için Başaran Ulusoy sadece 20 sene seçilerek başkanlık yapan ve yaşça saygıyı hakeden ve Onursal başkanlığı hak eden bir büyüğümden başka hiçbir şeyim değildir.

Bunun yanı sıra şimdi Başaran beyin yanında olmayan ve hatta sanki ondan böcek görmüş gibi kaçanlardan asla olmadım…

Saymış sevmiş kimseye gitmemişken ofisime hayırlı olsuna gelmiş vay efendim Aydın nasıl olurda Başaran bey ile fotoğraf çekilirmiş… Yapmayın beyler gülerim ben bu tavırlara…

Ben yaşına hürmeten, hiç tanımadığıminsanlar içinde aynısını yapıyorum… Söyletmeyin beni…

Rahmetli Gazeteci Halil Tuncer abimiz… Tanırdım… Çektiği zorlukları bilirdim… Sanatında efsanedir bu konuda bile hakkını bu yönetim vermemiştir Halil ağabeye… Yokluklar içinde aramızda ayrıldı… Bu yönetim ona sahip çıkmadığı için aramızdan ayrıldı… Ben onun da yanındaydımCem…Hem de tam ihtiyacı olduğunda, o asla istemeden ve onunda yanında kimse yokken…. Erkek başıma evini sildim süpürdüm temizledim binlerce kitabının tozunu aldım, SGK icra yollamış meslektaşlarımın yardımı ile para toplayıp 1 saatte borcun kapatılmasına aracılık ettim ve hatta düşün Alt bezini bile taktım Rahmetli Halil abinin… Diyebilir misin ki Halil ağabey ile irtibatlı ortak işler yaptı vs… Üstelik Rahmetli Halil Ağabeyim ne benim bir haberimi yazdı ne de reklamımı yaptı… Bana getirdiği bir hediyesi vardı 20 defa aradı almadım… Ona yarasın diye ama kendi de kullanmadı biliyorum şimdi içimde derin bir acı alsaydım da anısı kalsaydı…

Yani her yan yana gelmenin bende bir bedeli yok bende Cem….

Sende de olmasın… Gözünü seveyim Elma ile Armutu karıştırma…

Bu irtibatı soracağın insanlar şimdi yanında…

Hatta birisi halen bu kurumun Bizzat başkanı…

Diğeri de adayı ?

Neden onlara aynısını sormuyorsun?

Ben onlar için bile “ Aydın ben ikna edemedim git başkanı şu konuda ikna et dedikleri adamım!”

Bana hiç birisi laf söyleyemezken sen deme…

Yapma… Güzel sözler arasında ne olur kafaları karıştıracak söylemlerde bulunma…

Ben Başaran Ulusoy ile hiç çalışmadım hiç görev almadım, hiç para, maaş vs vb almadım hiçbir yerde de İMZAM YOK!

Ve şimdi ne olur bu soruyu eğer dostumsan git onlara tek soru ile bu dediklerimi alanlara sor..

Benim hakkımı yeme…

Benim insanca duygularımı ve hislerimi seçim ile karıştırma…

Eğer amacın diğerlerine sormadığın soramayacağın soruları güzel ifadelerin içinde sorarak beni yermek, küçültmek ise bana söyle…

Çünkü ben sadece onur ve gurur için yaşayan biriyim. Hakkımı böyle vereceksen seçimi Türsab’ı geç söyle bana adaylıktan şimdi çekileyim…

Beni bu adaylar yıpratamaz Cem… Bak adaylar diyorum!!!

Adaylar orada, TÜRSAB’tan almışlar ihaleleri otoparklar işletiyorlar, müzeleri, müze cafelerini, büfelerini, restaurantlarını işletiyorlar sen bana beni bildiğini ve söylediğime inanırım dediğin halde neler ile itham edebiliyorsun beni anlamıyorum…

Yapma… Başkasına soramayacaklarını bana sorma… Benim cevaplarım var üstelik…

Başkasının cevaplamayacaklarını da sorma bana…
Başka sorun var ise önce kanka, dost arkadaşın isem bana sor…
Olmadı ara muhataplara sor… ara Başaran Bey’i destekliyor mu iş yapmış mıyız söylesin…