APEX TUR'UN GEMİSİ İLE MUHTEŞEM 'VİZESİZ' DALMAÇYA TURUN 1

ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM - GEZİ 1
İZMİR- Ege ve Akdeniz"de vizesiz gemiyle turizm başladığından beri Türkiye"nin gözbebeği gemi turizmi oldu. Herkes ünlü şarkıcı Metin Ersoy"un “O gemide bende olsaydım” şarkısını doğrularcasına hayalindeki gemi turuna akın akın gidiyor.

Geçtiğimiz yıllarda Ankara gemisiyle Pronto Tur"un Ege Adaları gezisine katılmıştık. Bu kez yine bir Türk acentesi olan Apex Tur"un Cruise Holidays adlı şirketinin Ocean Majesty adlı gemiyle düzenlediği Dalmaçya turuna katıldık.



TÜRK ACENTELERİNİN GEMİ TURU BAŞARISI
Yunanistan, Hırvatistan, Karadağ"ın Dalmaçya kıyıları görülmesi, gidilmesi gereken ve dünyanın en özel bölgeleri olarak tam anlamıyla harika idi. Dalmaçya gezisi, turizm fotoğrafçısı Halil Tuncer, eşim Bahar Altıntaş ve benim için unutulmaz güzelliklerle dolu bir gemi turu olarak anılarımızda yer aldı. Yunanıstan, Hırvatistan ve Karadağ sahillerinin masmavi, cam gibi denizini gördükten sonra İzmir'e yanaşırken kapkara ve çamur gibi denizi görenler "Nerede o mavi denizler?" diye sormadan edemediler. Türkiye'ni her kıyısına mavi bayrak verirken Türkiye'ye ilk ayak basan gemi turistlerine çamur gibi deniz gösterdiğimizi görmek beni üzdü. Çünkü o ülkelerde limanda bile denize girmiş, 10 metrelik denizde dipteki taşları saymıştık. İnşallah denizlerimizi temizleriz ve çocukluğumdaki gibi kıyı şehirlerimizdeki tertemiz sahillerde, her yerden denize girebilirim.





Hele Mora yarımadasının ortasından bir Korint Kanalı geçişi var ki, yaşanması lazım… Bizler giderken ve gelirken daracık kanaldan kıl payı geçen gemide bu farklı heyecanı yaşama şansına eriştik. Atina"da Akropol"e tırmanıp tanrı Zeus"un evini ziyaret ettik.
Kotor"a yol alırken Rüya gibi bir körfezde yolculuk yaptık. Dubrovnik ve Split"te tarihin derinliklerine daldık. Savaş gören ülkelerin turizme nasıl dört elle sarıldıklarını ve başarılı olduklarını gördük.
Şehirlerin yanı başında cam gibi suyu olan plajların tadını çıkardık.
Gemi yolculuğunda ise ikramların ve eğlencenin keyfini yaşadık.
Bu yıl Apex Tur Ocean Majesty ile geçtiğimiz yıllarda Pronto Tur Ankara gemisiyle Türk acentelerinin gemi turların başarılı bir şekilde yaptıklarını gösterdi. Bu yılda Bamtur Ankara gemisi ile Ege Adaları turunu sürdürüyor. Üç yanı deniz olan Türkiye"de gemicilik şirketlerinin alacağı kruvaziyerlerle çok yakında kendi gemileri ile Akdeniz ve Ege turları yapacağını umuyorum.
Bu arada İstanbul gibi önemli bir kruvaziyer destinasyonunun hala Zeytinburnu"na neden 10 gemi yanaşacak tam donanımlı iskele yapmadığını ve Galata gibi bir numaralı turizm merkezi olmaya aday olan bölgede ısrar ettiğini hala anlayamıyorum.



BUYAN KARDEŞLER TÜRK HALKINA GEMİYİ SEVDİRDİ
Apex Tur"un girişimci sahipleri olan üç kardeş Mehmet Buyan, Ali Rıza Buyan, Ahmet Şakir Buyan Türk halkına gemi turizmini sevdirebilmek için Ocean Majesty gemisiyle Ege ve Akdeniz"de gemi turlarını yapıyorlar. Yaklaşık 10 bin kişiyi gezdirmeyi hedefleyen Buyan kardeşler her turda artan sayı ile hedeflerine ulaşıyorlar.
Apex Tur"un Yurt dışı Turlar Operasyon Sorumlusu Hamza Şahin ve Onur Abacı yönetiminde Züleyha Demirok, Emre Yavuz, Şebnem Gönenli, Serhat Topal, Ayhan Kalyon, Armağan Yağcı, Seçkin Sökmen"den oluşan ekip yolcuları bir an bile yalnız bırakmıyorlar.
Dalmaçya gemi turuna Ali Rıza Buyan, işe Berrin Buyan, oğlu Atakan Buyan, Ahmet Şakir Buyaneşi Olga Legkaya ile katıldı.


Özkan Altıntaş, Ocean Majesty önünde

MUHTEŞEM DALMAÇYA TURU
Turizmde son yılın modası ve herkesin gitmek istediği bölge Dalmaçya… Yunanistan, Hırvatistan, Karadağ… Özellikle Dubrovnik. Ancak Hırvatistan"da Split, Karadağ"da Kotor"u görünce Dubrovnik"ten hiçte aşağı kalmadıkları anlaşılıyor. Bu arada Yunanistan"da Atina, Pire, Korint ve Korfu"yu bu sıralamaya katmıyorum. Onlar turizmi yıllardır yapıyorlar. Diğerleri ise 1991 savaşı sonrası yaralarını sarmak için tüm ümitlerini turizme bağlamışlar. Her biri birer kültür ve doğa harikası olan, tarihle yüklü kentler… Eskiden “Roma"yı gör ve öl” denilirdi. Ama artık bu kavram çok genişledi. Bence “Dalmaçya"yı gör ve öl” denilebilir. O muhteşem kıyılar, o muhteşem yeşillikler ve o muhteşem tarihi görüntüler ve pırıl pırıl kentler…
Dubrovnik, Split ve Kotor sokaklarını gezerken “Bizim belediyecilerin inceleme gezilerinde sokaklar, kaldırımlar nasıl olmalı diye bu kentleri örnek almalılar. Çağdaş ama tarihe saygılı kent nasıl yapılır görmeliler.


Apex Tur Genel Müdür Yardımcısı Orhan Üstündağ ile Ege Bölge Müdürü Figen Beloğlu ile Berrin Buyan


Orhan Üstündağ, geminin kaptanı ve yardımcısı

OTOBÜSLE İZMİR"E GİTTİK
Apex Tur"un Ocean Majesty gemisiyle Dalmaçya turuna katılmak üzere turizm fotoğrafçısı Halil Tuncer, eşim Bahar Altıntaş ile birlikte 7 Ağustos günü saat 13.00"te İzmir"de gemiye binmemiz gerekiyordu. Uçak bileti 134 lira otobüs bileti ise 35-40 lira arasındaydı. Tercihimizi otobüsten yana yaptık. Taksim"deki otobüs yazıhanelerini gezdik. Sadece Uludağ Otobüslerinde yer bulabildik. 6 Ağustos gecesi saat 00.30"da Halil Tuncer Taksim"den bizlerde 01.30"da Harem"den otobüse bindik. Yol boyunca önümdeki ekrandan film izledim oyun oynadım. Bir ara kafamı bir dayadım saat 10.00 sıralarında İzmir"e girerken uyandım.
İzmir otobüs garında Uludağ Turizm"in otobüsü bizi Basmane"de İzmir Fuarı"nın önüne kadar götürdü. Oradan bir taksiye binerek TCDD"nin işlettiği Alsancak Limanı"na vardık. Taksi ücreti 10 lira tutmuştu.
Ocean Majesty gemisi rıhtıma bağlı duruyordu.Terminale girdiğimizde Apex Tur"un yolcuları karşılamak üzere stand kurduğunu gördük. Herkes bizim gibi erken gelmişti.
Bizleri Apex Turu Genel Müdür Yardımcısı Orhan Üstündağ ile Apex Tur Ege Bölge Müdürü Figen Beloğlu güleryüzle karşıladı. Bagajlarımızı teslim ettikten sonra saat 13.30"a kadar vaktimiz olduğunu söyledi. Bizde denileni yaptık. Sonra hep birlikte İzmir"in en güzel semtlerinden Alsancak sahilinde dolaşmaya başladık. Sonra bir kafede oturup bir şeyler yedik ve içtik. Zaman yaklaşırken tekrar limana döndük.



İZMİR LİMANI İÇLER ACISIYDI
Aslında sahili gezme gerekçemiz terminalde oturacak yer olmayışı ve yeterli olmayışındandı. İzmir gibi bir kentin yanındaki böylesine güzel bir imkanın altyapısının hazırlanmayışı beni şaşırtmıştı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ile İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh sık sık kruvaziyer turizminin getirisinden bahsedik İzmir Limanı"nın önemini ortaya koyuyorlardı. Ancak özelleştirmede olan liman sahipsiz gibiydi.
Klimalar çalışmıyor ve yolcular ter içinde ayakta bekliyordu. Büfeler ilkel otobüs garlarındaki görüntüdeydi. Üst katta oturacak yer olduğu söylendi. Çıktığımızda iki tane kırık banktan başka bir şey göremedik. Orada çalışan bir görevliye böylesine bir imkana neden sahip çıkılmadığını sorduğumuzda “Özelleştirmede” dedi. Özelleşirken güzelleştirmeyi unuttuğumuz ve deniz turizminde önemi büyük olan bir İzmir Limanı…



GARİP YASAKLAR HİÇ BİTMİYOR
Bu arada yolcuların girişini çekmek isteyen polislerin nedeni belli olmayan bir şekilde “Yasak” diye engellemeleri. Acaba özelleştirmenin rezaletinin görünmesini mi istemiyorlardı? Ama fotoğrafı çekilenler turist kalabalığı idi. Gemiye akın akın giren insanların varlığıydı.
Bu kadar turistin geçtiği bir yerde, herkesin boynunda ve cep telefonlarında fotoğraf çekme kabiliyeti varken bu garip yasak bana eski demirperde ülkelerini hatırlattı. Bu gibi yasaklarla bir yere varılmayacağını ve turizme fayda yerine zarar getireceğini biliyorduk. Turizmde turist fotoğraf çekmenin ve tanıtımın ne kadar önemli olduğunu ne yazık ki polisimize bir anlatan yoktu.. Bir turist Türkiye"de çektiği fotoğrafı ülkesine gidip hatıra olarak gösterdiğinde o fotoğrafın en az iki turist getirebileceğini bilmiyordu. Hele internete girip herkesin odasının uydudan göründüğü dönemde bütün bunlar çok komikti.


Özkan Altıntaş ve eşi



GEMİYLE VİZESİZ SEYAHAT
Heyecan içinde üçüncü kattan gemiye girdik. Ateş gibi yanan İzmir"in sıcağından sonra klimalarla soğutulmuş gemide esen serin hava hepimizi rahatlattı. Beşinci kattaki salonda kuyruğa girerek pasaportlarımızı görevlilere teslim ederken fotoğrafımız çekildi ve limanlara vizesiz girebileceğimiz pasaport yerine geçen birer kart verildi. Gemiye giriş çıkışları hep bu kartla yapacaktık.
Kartımızı aldıktan sonra Uzakdoğulu çekik gözlü bir görevli önümüze düşerek bizi kamaramıza götürdü. E4 numaralı kamara kocamandı. İki yataklı, banyolu, dolaplı, televizyonlu, pencereli konforlu idi. Valizlerimiz gelmişti. Görevliye bahşişini verip gönderdikten sonra valizlerimi açıp eşyalarımızı dolaba yerleştirdik. Sonra banyoya girip yol yorgunluğunu attık ve gemiyi keşfe çıktık.





GİRER GİRMEZ YEMEK İKRAMI YAPILDI
Merdiven başlarında bize “hoş geldiniz” diyen görevlilerin arasından geçerek 7"ci kata çıktık. Televizyon salonundan güverteye çıkarken herkesin açık büfeden yemek aldığını görerek kuyruğa girdik. O zamana kadar önümüzdeki kuyruklarda şikayet içerikli konuşmalar yapanlar yemeği görünce susmuşlardı. Zengin büfeden yemek alırken İzmirli aşçı Bahri Duran sempatik tavırlarla “çorbayı tadın” diyerek herkese kabak çorbası dağıttı. Büfe çok zengindi.
Ortasında küçük bir havuz ve jakuzi bulunan arka güvertede bir masaya oturarak yemeğimizi yedik ve gelenleri seyretmeye başladık. Yemek lezzetliydi. Biz yemeğimizi yerken gemi saat 16.00"da limandan demir aldı. İzmir Limanı yavaş yavaş kaybolurken yemeğimizi tamamladık. Daha sonra çaylarımızı yudumlarken gemi Ege"ye doğru açıldı. Türkiye"nin Ege sahilleri boyunca yol alırken telefonlarımız ve internet hep Türkiye"ye bağlı kaldı. Akşam üzerine doğru Türkiye"nin hatlarını alamaz olduk.
Ocean Majesty Yunan adalarının arasından süzülerek Yunanistan"ın Pire Limanı"na doğru ve Atina"ya yol alıyordu.


Halil Tuncer ve Özkan Altıntaş



ÖNCE CAN GÜVENLİĞİ TATBİKATI
Gemide 280 yolcu vardı. İzmir"den gelenler çoğunluktaydı. İstanbul"dan gelenler vardı. B:u arada Adana, İskenderun"dan gelenlerde vardı.
Anons şeklinde duyurular başladı. Önce olağanüstü durumlar için can yeleklerinin nasıl kullanılacağı tatbikatı yapıldı. Herkes odalarındaki can yeleklerini giyerek büyük salonda toplandı ve görevlilerin böyle bir durumda neler yapılması gerektiği konusundaki anlattıklarını dinledi.
Can yeleklerini giyip herkes salonda toplandığında portakal bahçesi gibi olmuştu.



Sonra ise başka bir salonda toplanarak Geminin Direktörü Cristina personel tanıtım toplantısı yaptı. Geminin kaptanı Nektarios Rigas"tı. Yönetimde Yunanlı personel vardı.
Apex Tur"dan Züleyha Demirok, Emre, Şebnem, Serhat, Ayhan, Armağan, Seçkin. Pronto Tur"dan Tolga Çetin, Hey Travel"den Ülkü"nün misafirlere rehberlik yapacaklarını bildirdi. Rehberlerin tişörtlerinde üzerinde “Criuse Holidays” ve “Her sefer ayrı keyif” sloganı okunuyordu.
Ocean Majesty gemisi 205 deniz mili uzaklığındaki Pire limanına ertesi sabah 08.00"de varacaktı.







Saat 21.30"da büyük salonda “Dünyanın her yerinden seçmeler” adlı gösteri yapıldı. Sihirbaz Emilliano izleyenleri şaşırttı. Şarkıcılar Trifon ve Ioanna, dansçılar Larissa, Marina, Evienia izleyenlere hoşça vakit geçirttiler.
Konuklar daha sonra yıllardan beri İstanbul Merter Green Park Hotel"de çalışan Bülent ve Sylvia"nın çaldığı popüler şarkılarla geç saatlere kadar dansettiler.
Gemide kimler vardı derseniz.. Avukatlar, doktorlar, eğitim görevlileri, işadamları, bankacılar gibi çeşitli mesleklerden katılanlar vardı.


Neslihan ve Kemal Özyiğit

Bilinen isimler arasında; ünlü piyanist şarkıcı Şevket Uğurluel, Skal İstanbul eski başkanı Kemal Özyiğit ve eşi The Marmara Hotels"e ait Esma Sultan Yalısı"nın yöneticisi Neslihan Özyiğit, Fenerbahçe"nin eski yöneticilerinden Abdullah Acar ile sosyeteden Dikran Masis"i sayabiliriz.

YARIN. PİRE, ATİNA VE EVZON ASKERLERİNE KOŞU