06 Aralık 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara10°C
  • Antalya8°C

27 MAYIS 1960'DAN BU YANA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ

İsmail Emen

04 Eylül 2010 Cumartesi 07:25

Bazı televizyon kanallarında TSK aleyhinde  yapılan konuşmaları  dinler  ve gene bazı yazılı basında yazılanları okurken, bizim gibi 27 Mayıs 1960 ihtilalini, diğer  darbe ve darbe teşebbüslerini yaşayanlar birazcık  irkiliyor. Ne yapıyorsunuz aman dikkat edin veya “yahu napıyor bunlar” demek geliyor içimizden. Bir taraftan da TSK üst komutasının günümüzdeki sağduyulu davranışını görerek hah işte olması gereken bu diyor ve rahatlıyoruz.

 

Aklıma ister istemez darbeler sırasında yaşadıklarımız, özellikle 27 Mayıs 1960 ve sonrasında şahit olduklarımız gelince de” vay be ülke amma gelişti-demokrasi işte bu” diyorsunuz. Diyorsunuz da    birtakım çevrelerin de haddini biraz fazla aştığını ve bazı şeyleri zorladığını görerek üzülüyorsunuz.

 

Bütün bunları ölçüp biçerken hafızam beni gerilere götürüyor.

 

27 Mayıs 1960 ihtilali olmuş. Ülke ihtilali çoşku ile kutluyor. Yer İstanbul, Beyoğlu’nun meşhur Gaskonyalı meyhanesi. Masalar tıklım tıklım . Herkes havasında ve çakırkeyf. Bir tarafta üniversiteli olduğu belli bir grup genç oturmuş, sohbet koyulaşmış. Onlar hükümete karşı mücadele etmişler, kazanmışlar, şimdi bunun tadını çıkarıyorlar.Diğer tarafta da gene kalabalık bir masa. Onlarda çakırkeyf. Hatta meret şişede durduğu gibi durmuyor, bayağı yüksek perdeden ihtilali tartışıyorlar. Masadakilerden biri askerler  aleyhinde  veryansın ediyor, atıp tutuyor. Gençlerin masasındakiler bir müddet bekliyorlar ama yan masada ileri geri konuşan kişi bir türlü susmak bilmiyor.  Arkadaşlarıda sus falan demiyorlar. Malum içki masası bu. Sonunda gençlerin masasından biri kalkıp, biryerlere telefon edip geliyor. İstanbul’da örfi idare var. Çok geçmeden inzibatlar doluyor Gaskonyalı’ya ve askerler aleyhinde atıp tutan kişiyi yaka paça götürüyorlar. Nereye? Galiba Balmumcu Kışlasına.. Götürülen kim? İstanbul’un tanınmış ve çok saygın  ailelerinden birine mensup bir işadamı.

 

İki gün sonra gazetelerde o tanınmış aileye mensup kişinin tutulmakta olduğu Balmumcu’da intihar ettiğine dair kısacık bir haber. Akabinde gazetelerde ailenin Milli Birlik Komite’sinden özür dileyen gazete ilanı. Pardon yanlış anlamadınız hesap soran değil, özür dileyen ilanı. Korku dağları sarmış. Aile Sıkı Yönetim’den hesap soracağına özür diliyor. Bu olayda böylece kapanıp gidiyor.

 

Nereden nereye geldik. Bu ülke neler gördü. Bugün bazı yandaş TV kanallarında TSK aleyhinde atıp tutanları, ileri geri konuşanları görünce bizim generasyon ister istemez eskiyi hatırlıyor. Zaman hepimize bazı şeyleri hazmettirdi. Hazmederek bu günlere geldik. Gene karşılıklı hazmederek ama kimseyi kırmadan demokrasi çizgisinden sapmadan daha ilerilere gideceğiz. Darbelerde tarihin sahifelerinde birer hatıra olacak kalacak. Ben halkımın er veya geç doğru yolu bulacağına inanıyorum, güveniyorum. Kimse bu şirazeyi bozmasın.

 

Demokrasinin tadını çıkaralım.