06 Aralık 2025
  • İstanbul14°C
  • Ankara8°C
  • Antalya13°C

2026'DA İŞ SEYAHATLERİ VE MICE NEREYE GİDİYOR?

Alman fvw.de dergisinin düzenrlediği panelde ele alınacak konular, sektör profesyonelleri için hayati önem taşıyor. Bu konuların derinlemesine tartışılacağı panel, fvw.de üzerinden ücretsiz olarak izlenebilir.

2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?

06 Aralık 2025 Cumartesi 09:00

BERLİN- Alman fvw.de dergisi “2026'da iş seyahatleri ve MICE nereye gidiyor?” başlıklı panel ile gelecek yıla ışık tutuyor. İş seyahati (Business Travel) ve MICE (Toplantı, Teşvik, Kongre ve Sergi) sektörünün geleceğine dair oldukça stratejik bir panelin düzenleniyor. Bu panelde ele alınacak konular, sektör profesyonelleri için hayati önem taşıyor. Bu konuların derinlemesine tartışılacağı panel, fvw.de üzerinden ücretsiz olarak izlenebilir.
Başlangıç Saati: 10:00
Nasıl Katılırım: fvw.de sağ üst köşesindeki "Bilgi Günü" (Info Day) kutusuna tıklayarak.
Panelin ana başlıkları olarak belirttiğiniz sorulara yönelik, sektördeki mevcut trendler ve gelecek öngörüleri ışığında hazırladığım kapsamlı bir içgörü özeti bulunmaktadır. Bu notlar, etkinliği takip edecekler veya sektör çalışanları için bir hazırlık rehberi niteliğindedir.

1. Pandemiden Sonra İş Seyahati Talebi Nasıl Gelişiyor?

Pandemi sonrası "intikam seyahati" dönemi sona erdi ve yerini "Amaçlı Seyahat" (Purposeful Travel) dönemine bıraktı.

Hacim vs. Değer: Şirketler artık sadece seyahat hacmine değil, seyahatin getirisini (ROI) odaklanıyor. "Bu toplantı için gerçekten oraya gitmemiz gerekiyor mu, yoksa Zoom yeterli mi?" sorusu daha sık soruluyor. Ancak yüz yüze iletişimin yerini hiçbir şeyin tutmadığı anlaşıldığı için stratejik toplantılar artışta.

Bleisure ve Workation: İş ve tatilin birleşimi (Bleisure) kalıcı bir trend haline geldi. Çalışanlar iş seyahatlerini hafta sonuna bağlayarak uzatıyor. Bu, otellerin konaklama sürelerini artırıyor.

Daha Az Ama Daha Uzun: Günübirlik sık seyahatler yerine, daha seyrek ama daha uzun süreli (2-3 günlük) konaklamalar tercih ediliyor.

2. Seyahat Acentelerinin Neleri Bilmesi Gerekiyor?

Acenteler artık sadece birer "rezervasyon noktası" değil, stratejik danışman olmak zorundalar.

Risk Yönetimi: Sınır kuralları, sağlık protokolleri ve jeopolitik riskler konusunda anlık bilgi sağlama yeteneği en büyük katma değerdir.

Sürdürülebilirlik Raporlaması: Acenteler, kurumsal müşterilerine karbon ayak izi raporları sunabilmeli ve "yeşil seyahat" seçenekleri (örneğin tren vs. uçak) önerebilmelidir.

Maliyet Kontrolü: En ucuz bileti bulmak değil, şirketin toplam seyahat politikasını optimize etmek (TCO - Total Cost of Ownership) önemlidir.

3. Yapay Zeka (AI) ve Dijitalleşmenin Rolü

Yapay zeka ve dijitalleşme, operasyonel yükü azaltıp deneyimi kişiselleştiriyor.

MICE Sektöründe: Hibrit etkinlikler standart hale geldi. AI, katılımcıların ilgi alanlarına göre networking eşleşmeleri yapıyor ve etkinlik sırasında kişiselleştirilmiş içerik öneriyor.

Operasyonel Verimlilik: Chatbot'lar ve sanal asistanlar 7/24 destek sağlarken, tahmine dayalı analitik (predictive analytics) sayesinde uçak bileti fiyatlarının ne zaman düşeceği veya yükseleceği öngörülebiliyor.

Otomatik Gider Yönetimi: Dijitalleşme sayesinde fiş tarama, harcırah hesaplama ve onay süreçleri tamamen otonom hale geliyor.

4. 2026'da Beklenen Zorluklar

Sektörü 2026'ya doğru bekleyen ana meydan okumalar şunlardır:

Fiyat Artışları: Enflasyon, yakıt maliyetleri ve personel maaşlarındaki artışlar nedeniyle uçak ve otel fiyatlarında yukarı yönlü baskı devam edecek.

Yetenek Açığı: Turizm ve ağırlama sektöründe kalifiye personel bulma sorunu, hizmet kalitesinde dalgalanmalara yol açabilir.

NDC (New Distribution Capability) Karmaşası: Havayollarının dağıtım kanallarını değiştirmesi, acentelerin içeriklere erişimini ve fiyat karşılaştırması yapmasını teknik olarak zorlaştırabilir.

Sürdürülebilirlik Regülasyonları: AB Yeşil Mutabakatı gibi düzenlemeler, şirketleri seyahat karbon emisyonlarını düşürmeye zorlayacak, bu da seyahat politikalarında kısıtlamalara neden olabilir.

5. Şirketlerin Esneklik ve Hizmet Beklentileri

Kurumsal müşterilerin "olmazsa olmaz" kriterleri değişti:

Ceza Ödemeden İptal/Değişim: Pandemi mirası olarak, şirketler son dakikada değişen planlara karşı tam esneklik talep ediyor. "Non-refundable" (iade edilemez) tarifeler, ucuz olsa bile riskli bulunduğu için tercih edilmeyebiliyor.

Duty of Care (Özen Yükümlülüğü): Şirketler, çalışanlarının dünyanın neresinde olduğunu anlık olarak bilmek ve acil bir durumda (doğal afet, grev vb.) onlara 7/24 ulaşabilmek istiyor.

İnsan Dokunuşu: Dijitalleşme isteniyor ancak kriz anında (örneğin bir uçuş iptalinde) karşısında bir "bot" değil, çözüm üreten gerçek bir insan (seyahat danışmanı) görmek istiyorlar.

Etkinlik Hatırlatması:

Bu konuların derinlemesine tartışılacağı panel, fvw.de üzerinden ücretsiz olarak izlenebilir.

Başlangıç Saati: 10:00

Nasıl Katılırım: fvw.de sağ üst köşesindeki "Bilgi Günü" (Info Day) kutusuna tıklayarak.

İş seyahati ve MICE (Toplantı, Teşvik, Kongre, Sergi) sektörlerinin geleceğine dair, özellikle 2025 sonu ve 2026 beklentilerini kapsayan detaylı araştırma notlarını aşağıda 5 ana başlık altında topladım. Bu analiz, sektör raporları, teknolojik gelişmeler ve değişen kurumsal davranış modelleri baz alınarak hazırlanmıştır.

1. "Amaçlı Seyahat" ve ROI'nin Yeniden Tanımlanması (ROX)

Pandemi sonrası şirketler seyahat bütçelerini kıstı ancak stratejik önemi olan seyahatleri artırdı. Artık sadece finansal getiri (ROI - Return on Investment) değil, Deneyim Getirisi (ROX - Return on Experience) ölçümleniyor.

Kültür İnşası İçin Seyahat: Uzaktan (remote) çalışma modelleri, şirket kültürünün erozyona uğramasına neden olabiliyor. Bu nedenle, sadece iş konuşmak için değil, sosyalleşmek ve takım ruhunu canlandırmak amacıyla yapılan "Off-site" toplantılarına talep %30-40 oranında artış gösteriyor.

Onay Süreçlerinde 'Neden' Sorusu: Seyahat yönetim sistemlerine (Travel Management Companies - TMC) entegre edilen yeni algoritmalar, çalışana rezervasyon sırasında "Bu toplantı sanal olarak yapılabilir mi?" sorusunu yöneltiyor ve karbon emisyon maliyetini bütçeye ekleyerek caydırıcılık veya farkındalık yaratıyor.

2. MICE Sektöründe Yapay Zeka (AI) Devrimi

MICE sektörü, lojistik planlamadan katılımcı deneyimine kadar AI'ı en agresif kullanan sektörlerden biri haline geliyor.

Akıllı Eşleştirme (Smart Matchmaking): Büyük kongrelerde katılımcıların LinkedIn profilleri ve ilgi alanlarını analiz eden AI algoritmaları, "Kiminle tanışmalısınız?" önerilerinde bulunarak networking verimini artırıyor.

Mekan Seçiminde Veri Analitiği: Organizatörler, geçmiş etkinlik verilerini ve katılımcıların demografik özelliklerini analiz ederek en uygun destinasyonu ve mekanı belirleyen tahmine dayalı (predictive) araçlar kullanıyor.

Gerçek Zamanlı Çeviri: Çok uluslu kongrelerde simültane tercüman maliyetlerini düşüren ve yüzlerce dile anlık, yüksek doğrulukla çeviri yapan AI tabanlı kulaklık sistemleri yaygınlaşıyor.

3. Dağıtım Kanallarında Kırılma: NDC (New Distribution Capability)

Seyahat acenteleri için 2026'ya giden yoldaki en büyük teknik zorluk ve fırsat IATA'nın NDC standardıdır.

GDS Tekelinin Kırılması: Havayolları, Global Dağıtım Sistemleri (GDS) yerine kendi API'ları üzerinden doğrudan satış yapmayı teşvik ediyor. Bu, acentelerin "en iyi fiyatı" ve "özel yan hizmetleri" (ekstra bagaj, Wi-Fi vb.) görebilmesi için teknolojik altyapılarını yenilemeleri gerektiği anlamına geliyor.

Kişiselleştirilmiş Fiyatlandırma: Eskiden herkese aynı uçuş sınıfı sunulurken, NDC sayesinde havayolları kurumsal müşterinin geçmiş harcama alışkanlıklarına göre "anlık ve kişiye özel" paket fiyatlar sunabiliyor.

4. Sürdürülebilirlik: Raporlamadan Aksiyona Geçiş

Sürdürülebilirlik artık bir pazarlama etiketi değil, yasal bir zorunluluktur.

Kapsam 3 Emisyonları: AB Yeşil Mutabakatı (Green Deal) ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) gereği, büyük şirketler sadece kendi binalarındaki değil, çalışanlarının iş seyahatlerindeki (uçak, otel) karbon ayak izini de raporlamak zorunda.

Yeşil Otellerin Yükselişi: Kurumsal şirketlerin RFP (Teklif İsteği) süreçlerinde, uluslararası sürdürülebilirlik sertifikasına sahip olmayan oteller "Tercih Edilen Tedarikçi" listesinden çıkarılıyor.

SAF (Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı): Şirketler, uçuşlarından kaynaklanan emisyonları dengelemek için havayollarına ekstra ödeme yaparak SAF kullanımını finanse etmeye başlıyor (Corporate SAF programs).

5. Konaklamada Yeni Trend: "Dinamik Kurumsal Fiyatlar"

Oteller, şirketlerle yaptıkları yıllık sabit fiyat anlaşmalarından (LRA - Last Room Availability) uzaklaşıyor.

Sabit Fiyatın Sonu: Enflasyonist ortamda oteller, tüm yıl geçerli sabit bir fiyat vermek yerine, "Günün En İyi Fiyatı (BAR) üzerinden %X indirim" şeklinde dinamik modelleri dayatıyor.

Uzun Konaklama (Extended Stay): İş seyahatlerinin ortalama süresi uzadığı için (Bleisure etkisi), oteller odalarını "ofis + ev" konseptine dönüştürüyor. Mutfaklı odalar ve ortak çalışma alanları (co-working spaces) olan oteller, iş seyahatlerinde daha çok tercih ediliyor.

Bu araştırma, sektörün teknoloji odaklı, veriye dayalı ve çevreye duyarlı bir dönüşüm içinde olduğunu gösteriyor. Karar vericiler için kritik nokta, bu araçları "insan dokunuşunu" kaybetmeden entegre edebilmektir.

Etiketler:
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA