• BIST 8872.85
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C
  • Antalya 16 °C

Midyat telkari ile dünyaya açılıyor

Midyat telkari ile dünyaya açılıyor
Mardin ve Midyat'taki Süryani ustaları tarafından sabırla işlenen ve telkari adı verilen gümüşçülük sanatı yeniden canlandı.

MARDİN -Mardin ve Midyat'taki Süryani ustaları tarafından sabırla işlenen ve telkari adı verilen gümüşçülük sanatı yeniden canlandı. Terör ile adeta ölü devrini yaşayan telkari gümüş ve altın sanatı Süryanilerin köylerine dönmesi ile eski günlerine kavuştu.

Mardin merkez ve Midyat ilçesinde 1985'li yıllara kadar tonlarca gümüş atölyelerde tel haline getirilerek, Süryani ustalar tarafından kanaviçe inceliğinde işlenip ziynet eşyalarına dönüştürülüyordu.

 



Terör yüzünden bazı ustaların İstanbul ya da Avrupa ülkelerine göç etmesiyle duraklama dönemine giren telkari sanatı, bölgeye gelen huzurun ve turistik hareketliliğin artmasının ardından yeniden canlandı.

 

45 yıllık telkari ustası Suphi Yerlihindi, 1996 yılına kadar Avrupa'da yaşadığını belirterek, bölgeye huzurun gelmesi ile memleketine döndüğünü ve küçük atöyesinde telkari ustası yetiştirmek için kolları sıvadığını söyledi.

 

3 bin yıllık tarihi bulunan telkari sanatının geçmişte terör olayları yüzünden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirten Yerlihindi, "Terör yüzünden birçok Süryani telkari ustası Avrupa'nın değişik ülkelerine göç etmek zorunda kaldı. Eskiden piyasaya gümüş yetiştiremiyorduk. Süryani aileler atölyelerde parça haline getirilen gümüşleri evlerde montaj yapardı. Her ailede günde 2-3 kilo gümüş, ziynet eşyasına dönüştürülürdü. Şimdi yeniden canlandı. Ben eşim, kızım ve komşularımla atölyemde çalışıyorum. Ben telkariyi işliyorum eşim de pazarlıyor. Gümüşü bayanlar daha zarif işliyor. Çünkü telkari sabır işidir. Kadınlar erkeklerden daha sabırlıdır. Güzellik ve estetik ölçülerine uygun, gözü gönlü okşayan, beğenilecek bir eseri meydana getirmek için kültüre, ince bir ruha, bedeni bir zevke sahip olmak şart." şeklinde konuştu.

 

Yerlihindi, "Yörede gelenekler var. Evlenen ve nişanlanan genç kızlara altın alınır. Şimdi altın el yakıyor, rağbet gümüşe yöneldi. Bugüne kadar 100'e yakın telkari ustası yetiştirdim. Mardin'in UNESCO gündemine gelmesi turist sayısını artırırdı. Göç eden Süryani ustaları geri dönerek yeniden gümüş atölyelerini kurdu. Telkari gümüş işleme sanatının yeniden canlandı diyebilirim. Eyfel kulesi Paris'te, Gondol Venedik'te ve özgürlük heykeli New York'ta ne kadar meşhursa telkari'de Mardin'de o kadar meşhurdur." dedi

 

Terör yüzünden Avrupa'ya göç eden ve 15 yıl Avrupa'da yaşayan Corc Tavşan ise kapatıp gittiği gümüş atölyesini yeniden açtı.

 

Corc Tavşan, "Eskiden Avrupa ülkelerine ve yurtiçine telkari gümüş bizden gidiyordu. Terörle birlikte göç başladı, telkari gümüş sanatı ölme noktasına geldi. Şimdi tekrar döndük atölyelerimizi faaliyete soktuk. Yeni ustalar yetiştirerek bu sanatı yaşatmayı amaçlıyoruz. Gümüşe olan ilginin artması bizleri umutlandırdı." şeklinde konuştu.

 

1980'li yıllarda Mardin ve Midyat ilçesinde 40 dolayında atölye bulunduğunu belirten Mardin Kuyumcular Derneği Başkanı Selim Gül ise geçmişte yaşanan bazı olaylar yüzünden bu sayının 3-5 atölyeye indiğini ama son yıllarda gelen huzurla bu rakamın yeniden arttığını söyledi.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.