ANKARA- 61’inci AK Parti Hükümeti, yeni dönemde müteahhitlik ve turizme özel önem verdi. Hükümet 2015’te müteahhitlik sektörüne ve 2023’te de turizme 50 milyar dolarlık gelir hedefi koyarak müteahhitlik ve turizmde bölgesel liderliği hedefledi. Hükümet programında, ekonomi alanındaki hedeflerine ulaşmak için belirleyeceği politikalarında, mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyümede kararlılığını sürdürmeyi hedefledi. Hükümetin programında en dikkat çekici hedef ise müteahhitlik ve turizm sektöründe görüldü. Programda, Libya, Suriye gibi pazarlarda kan kaybına uğrayan müteahhitlik sektörünün bu kaybını, gelişmiş ve gelişmekte ülkelere yönelerek telafi edeceği görüldü. 61. Hükümet’in programında, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri tutarını 2015 yılında 50 milyar dolara çıkaracak. Turizmin 2023 perspektifinde ise gelir hedefi 50 milyar dolar olacak.
Cari açığa OVP darbe vuracak
Programda, cari açığın indirilmesinde önemli bir koz olarak görünen 2012-2014 dönemini kapsayacak orta vadeli programın da (OVP) önümüzdeki aylarda açıklanacağı ve programın, küresel ekonomik gelişmeler ışığında, krizin etkilerinin özellikle gelişmiş ekonomilerde bir süre daha devam edeceğini dikkate alan ihtiyatlı bir yaklaşımla hazırlanacağı kaydedildi. Güven ortamının korunması ve büyümenin istikrarlı bir şekilde devam etmesi için en küçük bir taviz verilmeyeceği, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da gereken tedbirlerin kararlılıkla hayata geçirileceği, bütçe dengelerinin kalıcı bir şekilde tesisi ve diğer tedbirler sonucunda cari işlemler açığının sürdürülebilir seviyelere çekileceği, bankaların ve özel sektörün güçlü bir sermaye yapısıyla çalışmasının sağlanacağı, özel sektörün ve hane halkının borçlanmalarında ise daha makul miktarları, daha uzun vadeyi ve para birimi olarak Türk Lirası’nı tercih etmesinin teşvik edileceği ifade edildi.
Enflasyonsuz büyüme sağlandı
Hükümetin açıkladığı programında, AK Parti iktidarının ekonomide gerçekleştirdiği yapısal dönüşüm ve bu kapsamda uygulamaya koyduğu reformların ekonominin dayanıklılığını artırdığı, küresel krizin bu açıdan bir test süreci olduğu ve Türkiye ekonomisinin bu sınavdan başarıyla çıktığı ve bunun sonucunda Türkiye’nin bölgesinde ve küresel ölçekte güvenli bir liman haline geldiğinin altı çizildi. Programda, AK Parti iktidarı döneminde mali disiplinin, güçlü büyüme performansının ve enflasyondaki düşüşün eş zamanlı olarak gerçekleştirilebileceğinin ortaya konulduğu ve böylece geçmişte Türkiye’de hakim olan ‘büyüme için enflasyonun gerekli olduğu’ kanaatinin kırıldığına işaret edildi. 8AA
İlk 10 ekonomiden birisi olacağız
DOKUZ yıllık kazanımlardan hareketle, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmenin hedeflendiği hatırlatılan programda ‘2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda önümüzdeki dört yıllık hükümet dönemimizde mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz” denildi. Kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam edileceği belirtilen programda, daha etkin bir vergi sisteminin oluşturulması için vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınmasına yönelik çalışmalar hız kesmeden devam edecek, bu kapsamda Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmaları önümüzdeki dönemde tamamlanacağı belirtildi.
ENERJİDE BAĞIMLILIK BİTECEK
Rüzgar ve güneş enerjisine teşvik
PROGRAMDA, su, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verileceği belirtildi. Programda cari işlemler açığıyla ilgili olarak ise şöyle denildi: “Cari açığın GSYH’ye oranı 2008 yılında yüzde 5.7 iken 2010 yılında yüzde 6.5 olarak gerçekleşmiştir. Enerji fiyat etkisinden arındırıldığında ise bu oranlar sırasıyla yüzde 1.8’e ve yüzde 4’e gerilemektedir. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının artırılmasına ve nükleer santrallerin kullanılmasına yönelik başlatılan çalışmalara kararlılıkla devam edilecektir.”
İşsizlik kalıcı şekilde 2023’te yüzde 5’lere inecek
AKTİF işgücü programlarından 2013 yılından itibaren her yıl 400 bin işsizin yararlandırılacağı, işsizliği kalıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan Ulusal İstihdam Stratejisini kararlılıkla uygulanacağı belirtildi. İşsizlik sorununun çözümü çerçevesinde yapılması düşünülenler ve hedefler şunlar:
Amaç işsizliği kalıcı şekilde azaltarak, 2023’te yüzde 5 seviyesine indirmek.
Meslek edinme, iş arama, bulma ve işte kalma konusunda kişiye özgü ve yakından takip edilen bir süreç hayata geçirilecek, bu amaçla İŞKUR, 2011’de 2 bin ve 2012’de 2 bin olmak üzere toplam 4 bin sözleşmeli ‘İş ve Meslek Danışmanı’ istihdam edecek.
Evrensel standartlara uygun kaliteli ve güvenceli bir çalışma hayatı tesis etmek için gerekli düzenlemeler yapılacak. Çalışanların örgütlenme ve toplu pazarlık haklarını düzenleyen 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunları ILO ve AB normları dikkate alınarak yeniden düzenlenecek.
Kamu görevlilerine verilen toplu sözleşme hakkını kullanılabilmesi için 4688 sayılı Kanun’da yasal düzenlemeler yapılacak.
Bu düzenlemeler sonucunda sendikal örgütlenme oranları ile toplu sözleşmeden yararlanma oranları 2023 yılında Avrupa Birliği ortalamasına çıkarılacak.
Yeni strateji çerçevesinde memur ve işçi ayrımı olmaksızın bütün çalışanların, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün işverenlerin ve işçi sayısını dikkate almaksızın bütün işyerlerini kapsayan bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarılacak.



































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.