• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C
  • Antalya 30 °C

Fazıl Say'ın eleştirisi konuşuluyor

Fazıl Say'ın eleştirisi konuşuluyor
Piyanist Fazıl Say, ''Türkiye'nin Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım'' dedi.

ANTALYA- Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, ''Türkiye'nin Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım'' dedi. Gündeme bomba gibi düşen Fazıl Say'ın bu açıklaması en konuşulan konular araısındoa yer aldı.

 

Sanatçı Antalya'da bulunan Kadir Dursun Prodüksiyon aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada ''Bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. 'Metin Altıok Ağıtı' adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı. Bu olayı, hiç unutamıyorum."dedi.

 

Piyanist Fazıl Say: Türkiye’nin ortaçağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çürkü ben çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir sanatçıyım

 

Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, ''Türkiye'nin Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım'' dedi.

 

Fazıl Say, bir Alman gazetesinde yer alan görüşleri ve ardından yayınlanan haberler dolayısıyla merkezi Antalya'da bulunan Kadir Dursun Prodüksiyon aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, besteci ve piyanist yönüyle Avrupa müzik kültürünü temsil etmesine rağmen, kökeni olan Anadolu halk kültüründen hiç kopmadığını; bunu, herkesin bildiğini ifade etti.

 

Bütün eserlerinin halk kültürüyle yoğrulduğunu kaydeden Fazıl Say, Avrupa Birliği'nin ''Kültürlerarası Diyalog Yılı''nda kendisini ''Elçi'' unvanıyla görevlendirmesinin temelinde, bu özelliğinin yattığına dikkati çekti.

 

Fazıl Say açıklamasında, şunları kaydetti:

''Bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. 'Metin Altıok Ağıtı' adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı. Bu olayı, hiç unutamıyorum.

 

Müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, Milli Eğitim Bakanlığının önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. Bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. Başka bir olumsuz örnek ise Türkiye'nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir. Bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı. 'Sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir' özdeyişini, 'Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir' anlamında da düşünebiliriz.''

 

''Orta Çağ karanlığının, bütün aydınlar gibi kendisini de kaygılandırdığını'' ifade eden Fazıl Say, açıklamasında, ''En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz'' görüşüne yer verdi.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.