Sadece Kaz Dağları mı, Altınoluk öldürülmüş!

Astakos Haber'den Ergun Demir,Kazdağları'ndan sonra Altınoluk'un da çarpık yerleşim kurbanı olduğunu yazdı.

Sadece Kaz Dağları mı, Altınoluk öldürülmüş!

Balıkesir Altınoluk uzun yıllardır yaz aylarında gittiğim yerlerden birisi 

Kaz Dağları’nın eteklerinde, Edremit Körfezi’ni kucaklayan bir belde.
Türkiye’de oksijeni en bol olan yerlerden birisi diye bilinir.
Denizi temizdir.
Suyu soğuktur.
Soğuk deniz sevenler için tercih nedenidir.
Şahin Deresi Kanyonu, Altınoluk Köyü, Antandros Antik Kenti vs…
Yakın çevresinde çok fazla gezilecek, görülecek yer vardır.
***

İşte bu beldenin yaklaşık 20 yıllık gelişimine şahit oldum.
Daha doğrusu yıpranışına…
Hızlı bir şekilde ticarileşti.
Nüfus kalabalıklaştı.
Zeytin bahçeleri talan edildi.
Beton, dağlara doğru kemirmeye başladı tüm yeşili.
Şu mevsimde aracınızı koyacak yer bile zor buluyorsunuz.
Türkiye’nin ilgi gören her yerinde göreceğiniz kötü manzaraları burada da görüyorsunuz.
***
Çok kısa Kaz Dağları’na dönmek istiyorum.
Oksijen oranının yüksekliğiyle bilinen bu dağlarda 32 tane endemik bitki olduğu söyleniyor.
Hepiniz duymuşsunuzdur; bu dağlar şimdilerde altın tüccarlarının hedef tahtası haline gelmiş durumda.
Dağları delik deşik etmek istiyorlar
Siyanürle altın aramak istiyorlar.
İşte bu katliama karşı çıkıyor insanlar.
Bunun mücadelesini veriyor…
***
İnsanlar bir yandan Kaz Dağları’nın ve bölgenin geleceğini savunurken, Altınolukta bir başka katliamın daha yapıldığını görüyoruz.
Göz göre göre yapılmış.
İnsanların gözünün içine baka baka yapılmış.
Sessiz sedasız bir “cinayet” işlenmiş.
Altınoluk Limanı’ndan başlayarak Şahin Deresi’nin denize kavuştuğu yere kadar olan bölge betonla doldurulmuş.
Milyonlarca yılda oluşmuş kumsal betona gömülmüş.
Yıllarca denize girdiğimiz sahil yok edilmiş.
Akşamları oturup sohbet ettiğimiz kıyı yağmalanmış.
Bir aklı evvel çıkmış, bir proje yapmış, Altınoluk’un ölüm fermanını imzalamış.

***

İçim yandı…
Kimse “Dur” demedi mi bu talana diye sordum kendi kendime.
Sorup soruşturdum, kimle konuştuysam herkes aynı duyguları paylaşıyor.
Herkes üzülüyor.
Dolguyu gören herkes isyan ediyor.
Oysaki limandan, Şahin Deresi’ne kadar yolun altında kalan yapılar kamulaştırılabilirdi.
Böylece sahil iyice genişler, insanlar çok daha rahat denize girebilirdi.
Belki de denizi doldurmaktan daha ucuza gelirdi bu işlem.
Ama bunu tercih etmemişlerdi.
15 senedir Antandros Antik Kenti’ni ortaya çıkarmak için bulunamayan para denizi doldurmak için bulunabilmişti.
***
Bu duygularla ayrıldım Altınoluk’tan.
Dedim ya içim yandı.
Şimdi bir önerim var bu katliamı yapanlar için.
Kim yaptıysa bu projeyi, kim önerdiyse, kim kıydıysa bu denize…
Kim sorumluysa bu katliamdan.
Hepsinin birer heykelini diksinler limanın oraya.
Boyunlarına da “İşte bu katliamı yapanlar bunlar” diye yazsınlar.
Ve bu beldeye gelenler görsün bu insanların kim olduğunu.
Sonra tüm duygularını, içlerinden ne geçiyorsa paylaşsınlar bu heykellerle…
Haykırsınlar…

Ergün DEMİR