• BIST 8990.9
  • Altın 2299.643
  • Dolar 32.3233
  • Euro 35.0607
  • İstanbul 21 °C
  • Ankara 18 °C
  • Antalya 19 °C

Kotor'a rüya gibi yolculuk -7

Kotor'a rüya gibi yolculuk -7
Karadağ'ın Kotor kentine gemiyle yolculukta sabahın erken saatlerinde seyreden gemide Kotor Körfezi'nin muhteşem manzarasına doyum olmuyor.
ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM-GEZİ 7

KOTOR/KARADAĞ- Eğer Karadağ'ın Kotor kentine giderseniz, gemiyle gidin. Hele gemi sabahın erken saatlerinde Kotor Körfezi'ne girerek yavaş yavaş giderse, göreceğiniz muhteşem manzaraya doyamayacaksınız. Fırsatı yakalarsanız, içinize sindire sindire bakın. Kotor Körfezi'nda yolculuk bir rüya gibi idi.


Fiyordların arasına girildiğinde karşınıza başka bir dünya çıkıyor

Dalmaçya"nın son yıllarda turizmde önem kazanan Hırvatistan"nın önemli şehirleri Dubrovnik ve Split"e hayran kalmıştık. Sırada Karadağ"ın Kotor şehri vardı. Ancak Apex Tur"un Ocean Majesty gemisinde dağıtılan CruiseJournal gazetesinde “Sabahın erken saatlerinde Kotor Limanı"na yanaşırken kaçırlmaması gereken muhteşem manzara olacaktır” şeklinde bir uyarı vardı. “Aynı manzarayı limandan ayrılırken de görebilirsiniz, ancak ışık farklı olacaktır” deniliyordu.


Kotor bölgenin turizm cenneti


Denize görüntüleri yahsıyan binalar


Böyle bir manzarayı kim seyretmek istemez

Gemimiz saat 07.00"de Kotor limanına varacak ve 12.00"de ayrılacaktı. Gemiye son biniş ise 11. 30"du Kotor"a ayrılan süre çok kısaydı.
Uyarıyı dikkate alarak gece eğlencesinden kaçarak saatimi 05.30"a ayarlayarak erkenden yattım. Sabah saatin sesiyle uyandım. Bir bardak su içerek fotoğraf makinemi kaptım. Uykulu gözlerle güverteye fırladım. Benim gibi erken kalkanlar vardı. Ellerinde fotoğraf makineleri ile bekliyorlardı.
Gemi bir iki yanı mor renklere bürünmüş dik yamaçlar bulunan bir körfeze giriyordu. Deniz çarşaf gibiydi. Gün ağarıyordu ve güneşin ışıkları ortalığı aydınlatıyordu. Mor renkli dağların silueti denize vurmuştu. Ortalıkta müthiş bir sakinlik vardı. Gemi yavaş bir şekilde süzülerek ilerlerken kendimi muhteşem manzaraya kaptırdım.


Kotor körfezinin her köşesi bir başka güzellikte


Karadağların denize yansıyan görüntüsü

Körfeze girdik ve gemi kıyılara yakın seyretmeye başladı. Bir çok yerleşim yeri vardı. Geminin binaların bulunduğu bölgelere yaklaşması üzerine Kotor"un hangisi olduğunu şaşırdım. Yanımda fotoğraf çekenlerde nerenin Kotor olduğunu bir türlü anlayamadılar. Gemi bir körfeze girdi ve sonra manevra yaparak çıktı, körfezin diğer tarafına yöneldi.


Mavi kubbeli kilisesiyle Kayaların Leydisi gemicilerin mistik adası

GEMİCİLERİN TILSIMLI ADALARI

Bu arada iki adanın önünden geçtik. Birisi ağaçsızdı. Üzerinde mavi kubbeli manastır ve kilise vardı. Diğerinde ise ağaçlar ve yapılar vardı duvarlarla çevriliydi. Mavi kubbeli kilise gemi geçerken çan çalmaya başladı. Geminin kaptanı da düdük öttürdü. O sessizlik ve sakinlik içinde her iki seste çınladı ve yankılanarak körfezde dağıldı.




Perast tarihi yapılarıyla ayrı bir köşe



Tarihi yapıları bulunan Perast adlı yerleşim yerinin karşısında bulunan adalardan biri 12.yüzyıldan kalma selvi ağaçları bulunan Svaeti Djorge Manastırı (St. George ) doğal bir adadır. Diğeri Gospa od Skrpjela ( Kayaların Laydisi) insan yapımı bir adacıktır. Denizciler adayı Meryem Ana ve çocuk İsa"yı simgeleyen bir kaya üzerine inşa etmişler.Kayalar taşınarak ada oluşturuldu ve 1630"da manastır ile mavi damlı bir kilise yapıldı.


12.yüzyıldan kalma adada Svaeti Djorge Manastırı, selvi ağaçları bulunuyor
Aslında rivayete göre ada 200 yılda oluşturulmuştur. Hakkında iki rivayet daha vardır.
Birinci rivayete göre, denizciler suda bir fresk bulurlar ve doğal adadaki kiliseye götürürler. Ertesi gün fresk kaybolur ve yine suda aynı yerde bulunur. Bu durum defalarca tekrarlanınca, freskin suda bulunduğu noktaya bir kilise inşa etmeye karar verirler. Önce içi taş dolu dokuz gemi batırılarak adanın temeli oluşturulur. İki yüz yıl boyunca taşlar atılarak ada ortaya çıkarılır.
Diğer bir rivayete göre, adanın olduğu yerde bir kayalık vardır. İyi niyetli bir genç kız gemiler karanlık gecelerde bu kayalıklara çarpmasın diye elinde fenerle geceleri kayalıklarda bekler. Ama kimi kişiler kızın gemicilere işaret ettiğini düşünürler


Geminin güvertesi erken kalkanlarla doldu

KAPTAN GEMİYİ YAT GİBİ KULLANDI

Gemi yol alırken uzaktan gördüğüm birçok yerleşim birimi beni “Galiba Kotor burası” şeklinde düşündürdü. Körfezi çevreleyen her yerleşim birimi farklı güzellikleri barındırıyor ve insana bu huzur ortamında yaşama isteği uyandırıyordu. Çarşaf gibi denize yansıyan binaların, kiliselerin, görüntüsü ise olağanüstü güzeldi.


Karadağların tepelerine inen güneş ışıklarını kızıllığı ve denize yansıyan doyumsuz görüntü

Güneş ortaya çıkmaya başlamış mor dağların üst kenarları kızıla bürünmüştü.. Denize yansıyan güneşin ışıkları körfeze bir başka güzellik katıyordu.



Sonunda Kotor göründü. Kaptan koca gemiyi yat gibi kullanmış, her körfeze girerek 2 saat 15 dakika süren fiyord yolculuğunda bizlere bu güzellikleri doyasıya seyretme imkanı vermişti.
Sonunda sahilde eski şehri ve diğer yerleşim birimleriyle Kotor Limanı göründü. Gemi limana yanaşırken kahvaltıya indik. Elimizde tepsilerle güverteye yerleşerek doyamadığımız manzara eşliğinde karnımızı doyurduk.


Kotor limanında otobüsler bekliyordu


Kotor'un sokaklarını tatil cenneti afişleri süslüyor

KOTOR KARADAĞ'IN LİMAN ŞEHRİ
Karadağ"ın İngilizce adı Montenegro, yerel söylemde ise Republika Crna Gora deniliyor. Beşkenti Zagrep olan Karadağ"ı Türk halkı en çok Eurovision şarkı yarışmalarında Montenegro şeklinde sunulmasından tanır. Bir zamanlar Sırbistan'a bağlı olan Karadağ 2006"da bağımsızlığını ilan ettiğinde dünya tarafından hemen tanınmıştı.


Kotor'da hendekleri su dolu kale



Kotor, Karadağ"ın bir liman şehridir. Kotor"un önündeki körfeze ise Boka Kotorská Körfezi deniliyor. Kotor 7.yüzyılda Bizans İmparatorluğu için önemli bir bölgeydi. Ortaçağ"da 12. – 14. yüzyılda Sırbistan"ın özerk bir şehri oldu. Daha sonra Hırvatistan Bosna-Hersek krallarının hakimiyeti altına girdi. Kısa bir süre bağımsız kaldıktan sonra Venedik hakimiyetine girdi. 1797 yılında Avusturya'nın egemenliğine geçti. 1918 yılına kadar. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde ise imparatorluğun savaş üssü haline geldi. Daha sonra Yugoslavya'nın bir parçası oldu.


Pencerelerinde çamaşırlar asılı tarihi kent

2006 yılında bağımsızlığını ilan eden Karadağ"ın liman şehri oldu.
Kotor"da para birimi olarak euro kullanılıyor. Ancak üretim olmadığı için insanların kazançlarına göre pahalı geliyor. Güneydoğu Avrupa'da en iyi korunan ortaçağ şehirlerinden biridir. Şehrin surlarla yapılan tahkimatı nadir görülen özelliklere sahiptir.


3 bin basamak çıkınca akşam üzeri Kotor böyle görülüyor

Kentin en önemli tarihi eserlerin arasında St ve Romanesk Katedral"i bulunur. Kentin koruyucu azizi Tripuna"dir.
Gotik tarzı Drago Palata sarayı ve tarihi şehrin Güney Kapısı önemli özellikleridir. 1979 yılından bu yana, Kotor Unesco"nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer aldı.


Budva'nın sokakları Avrupa plakalı otomobillerle dolu

ÖNCE BUDVA'YA GİTTİK
Kotor Limanı"nda yerel rehber Stephan, Türk rehber Hamza Şahin eşliğinde otobüslerle Budva"ya doğru gideceğiz. Programda sahil boyundan ayrılıp Njegusi köyünün bağlı olduğu Çetinje"ye güzel manzaralar eşliğinde tırmanacağımız vardı. Karadağ"ın önemli lideri Petrojiç Njegos"un doğduğu yerleri görecektik. Njegos, Modern Karadağ devletinin oluşturması yanında Güney Slav şairlerinin önde gelenlerinden biriydi.


Çarpık yerleşim örneği bir otel inşaatı


Avrupa'dan akın eden turistler plajları dolduruyor


Eline çantasını kapan plaja koşuyor


Budva'nın plajı ve sahili tertemiz

Ancak zamanımız dar olduğu için Karadağ"da yabancıların yatırım yapmasına ve mülk almasına izin verilen tek yer olan Budva"ya gitmekle yetinecektik. Budva bu izin sonucu çarpık yapılaşmaya yol açılmış, para kazanmak uğruna acele yapılan binalar satışa çıkarılmış ve bir çoğu otel olmuş.




Sophia Loren'in ünlü yaptığı yarımada otel

ST STEPHAN'DA DÜNYANIN EN PAHALI OTELİ

Budva"da korunaklı bir ada yerleşimi olan St.Stephan"a gittik. Pstroviç Klanı"ndan adamların burada birkaç Türk kadırgasını yendikleri bir savaş sonrası, 15.yüzyılda kurulduğu söylenir. Korunaklı kent ürünlerini Adriyatik kıyıları ve Venedik"e kadar sattığı için ekonomik öneme sahiptir. Buradaki tüm yerleşim alanı 1995 yılında lüks ve dünyan en pahalı otellerinden biri haline dönüştürüldü..



En eski yerleşim alanlarından Budva"nın tarihi MS 2.yüzyıla kadar uzanır ve efsaneleri ile tanınır. Hep birlikte otobüsten inerek şehrin sahilinde yer alan eski şehrin daracık sokaklarına daldık.


Budva'nın eski çarşısı Bodrum sokaklarına benziyor

Burası da diğer Dalmaçya şehirleri gibi mermer zeminlerle kaplı yollara sahipti. Daracık sokaklarıyla Bodrum"u ve Yunan adalarını hatırlatıyordu.




Budva'da bizim zurnamız rengarenk kimlikle geleneksel çalgı olmuş

Kale içindeki mağazalarda hediyelik eşyalar yanında dünya markaları satılıyordu. Birkaç kilisenin bulunduğu kale içinde yer alan bir amfi tiyatroda akşamları müzik gösterileri yapıldığı anlatıldı. Kafeteryalar, mağazalara girdik. Hediyelik eşya alanlar oldu.




Körfezde küçük feribotlar çalışıyor


Cenazeler böyle duyuruluyor



KOTOR BİR TARİH KENTİ

Otobüsümüze dönerek Kotor"a yollandık. Yol boyunca yarım kalmış binalarda satılık levhalarını okuduk. Enfes plajları seyrettik. Zamanımız olsa kendimizi denize atacaktık. Hevesimizi Korint"e sakladık.
Kotor"da gemi rıhtımda olduğu için serbest zamanımız vardı.
Kotor"da kaleçinde gezindik. Küçük dükkanlarda dünya markalarının satıldığını gördük.


Kotor'un kale içi eğlence ve kültür merkezi


Kale içindeki kafeteryalar, lokantalar dünya mutfağını sunuyorlar









Surlarla çevrili olan kalenin hendeklerinin hala su kaplı olması bizleri şaşırttı. Kafeteryalar, lokantaların çokluğu burada meydanlarda sık sık eğlenceler ve festivaller yapıldığını gösteriyordu.


Kotor kaleiçinde yer alan Turizm Fakültesi

Hatta bir binanın turizm okulu olması, Karadağ"ın turizme verdiği önemi gösteriyordu. Sohbet ettiğimiz bir lokantacı, genellikle Arnavut gençlerin gelerek çalıştıklarını söyledi. Son dönemlerde ise Kotorlu gençlerin turizme yöneldiğini otelcilik ve restoran işlerine girdiklerini anlattı.



KOTOR'U KUŞBAKIŞI GÖRMEKİ İÇİN 3 BİN BASAMAK

Kotor"u kurbakışı görmek isteyenler için 3 bin basamakla çıkılan kale vardı. Gezilerim boyunca Nahçıvan"da 3 bin basamak, Malezya"da 105 basamak çıkarak heri ikisinde de kutsal bir mağaraya girmiştim. Ama burada zirve çok uzaktı.



Kotor"u kuşbakışı görüntüleyebilmek ümidiyle gidenlerin anlattıklarına göre merdiveni herkes çıkamazdı. Çıkarken 10 kez dinlendiklerini, dönüşte ise yorgunluktan bacaklarının titrediğini söylediler.
Basamaklardan yukarıya doğru çıkarken birçok evin içinden ve balkonlarından geçiliyor. Fotoğraf çekmek için tırmananların verdiği fotoğraflar harikaydı





Gemiye dönerken yolumuzun uzun olduğunu hatırladım. Yarım gün gemide kalacak ertesi sabah Korint"e varacaktık. Gemiye girdiğimizde yemeğimizi yedikten sonra güvertedeki şezlonglara uzanıp güneşlendik. Havuza ve jakuziye girdik.

YARIN: KORİNT'TE DENİZE GİRMENİN KEYFİ VE İZMİR'E DÖNÜŞ

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.