Ben Başaran ULUSOY'un bu kongreyi kazanmak için Firuz Bağlıkaya ve etrafındaki bir takım kişilerin B Takımı olarak muhalefetin oylarını bölmek için sahaya sürüldüğünü, bunun bir algı operasyonu olduğunu iddia ediyorum, buna karşılık bana şu soruyu soruyorlar :
"Madem Firuz Bağlıkaya ve etrafındakileri Başaran örgütledi, o zaman neden Firuz Bey bu kadar Başaran'a yükleniyor ?"
"Öyle olsaydı, Firuz Bey bu kadar suçlarmıydı Başaran'ı" diyorlar...
Düz mantıkla baktığınızda evet, durum böyle gözüküyor, hatta "Firuz Bey Muhalefetten çok Başaran'ın oy aldığı kesimlerden oy alır" diyenler bile haklıymış gibi görünüyor...
Ama kazın ayağı pek öyle değil...
Geçenlerde Sayın Başkanımız Başaran Ulusoy bir toplantı yaptı ve o toplantıda kocaman bir kitap dağıttı.. (kafana düşse kafanı kıracak büyüklükte)
"Dediler ki, diyoruz ki..." diye...
Tamamen Firuz Bağlıkaya'nın iddialarını çürüten bir kitap..
Okuyan var mı bilemiyorum, ama şöyle üstünkörü göz gezdirenler (ki bir çok insan bu şekilde bakmıştır bu kitaba, üstün körü göz gezdirerek)
Başaran ULUSOY'un tüm sorulara, tüm iddialara cevap verdiğini düşünmektedir..
Sayın Başkanımıza çamur atıldığını, haksızlık yapıldığını filan düşünenler azınlıkta değildir...
Oysa kitabı incelediğinizde verilen doğru dürüst bir cevap bulunmadığını, demagojilerle, göz boyamalarla geçiştirildiğini, topun sürekli taca atıldığını fark edeceksiniz..
Ama hiç kimsenin bu kadar uzun uzadıya incelemeye ne vakti var, ne de isteği...
Sonuç olarak, B Takımı'nın A Takımına bu kadar yüklenmesi, tüm bu suçlamalar, tüm bu belgeli, ya da belgesiz ithamlar kime yaradı dersiniz ???
Tabii ki Sayın Başaran ULUSOY'a...
B Takımının görevi Sayın Başaran ULUSOY'la kavga etmek, Başaran ULUSOY'a saldırmak ve onu Kongre'de mağdur duruma sokup bu kongreyi kazanmasını sağlamak..
Ne A Takımının, ne de B Takımının doğru dürüst bir söylemi, bir iddiası, bir projesi ya da bir vizyonu var...
Bu nedenle tüm stratejileri, birbirlerine saldırıp, kavga ortamı yaratarak bu kavga ortamından nemalanmak...
İddia ediyorum;
Bu Kongre esnasında da ortamı gererek kavga çıkaracaklar...
Bu kavga ile ilgili senaryo çoktan hazırlandı..
Kimin ne yapacağı planlandı...
Kavga sonrası Sayın Başkanımız ortaya çıkıp yine barışçıl bir konuşma yaparak gönüllere hitap edecek ve oyları toplayacak...
Yıllardır yapılanı bu Kongre'de de yapacak..
Kongre öncesi bu kayıkçı kavgasında taraf olmayan Sayın Emin ÇAKMAK'ı da, sanki bu kavganın içerisindeymiş gibi göstererek;
"Bunlar Türsab'a düşman, bunlar size düşman, bunlar kavgacı..
Bana vurun, ama Türsab'a vurmayın, Türsab benim sevdam..."
filan gibi yıllardır tekrarladığı klişelerle bu tiyatro'nun son perdesini oynayacak...
Ya da en azından planlanan budur...
Bu planı bozmak ise sana düşüyor değerli dostum....
1999 yılından bu yana TÜRSAB'a hiç bir şey katmayan, mesleğimizi sürekli geri götüren,
hiç bir projesi olmadan, sadece kuru kalabalık laflarla peynir gemisi yürütmeye çalışıp, bir Meslek örgütünden bir holding yaratmaya çalışan bu yapıdan kurtulmak senin elinde dostum...
A Takım dediğimiz, Başaran ULUSOY ve etrafındaki "he deyici" bir sürü yalaka... (isimler son gece belli olur, ama nitelikleri bellidir)
B Takımı dediğimiz, yıllarca Başaran ULUSOY ile birlikte hareket etmiş, onun ekibinde görev almış, militanlığını yapmış çıkarcı grup (CEO'lar, Baronlar)
Yıllarca Genel Kurul'un Denetim görevi verdiği biri, şimdi çıkmış yapılan yanlışları anlatıyor, A Takımına göya çamur atıyor...
Kimse de sormuyor:
"Arkadaş bu yanlışlar, bu hatalar yapılırken SEN bunları denetlemekle görevliydin..
Genel Kurul sana DENETİM GÖREVİ vermişti..
o zamanlar çıkıp Yönetim kurulunun ne kadar başarılı olduğunu Denetim Kurulu Başkanı olarak anlatmıyor muydun ?
Madem Sayın ULUSOY ve A Takımı o dönemlerde hata yapıyordu, yanlış işler yapıyordu,
NEDEN DENETİM KURULU OLARAK ENGEL OLMADIN ?
Neden sana Genel Kurul'un verdiği görevi yapmadın ?
Şimdi utanmadan nasıl görev istiyorsun ?"
Bu kadar büyük bir yüzsüzlük olur mu ?
Türsab üyelerine bu kadar büyük bir hakaret olabilir mi ?
Ama olur...
olur olur...
Üyelerin aklıyla, zekasıyla bu derece dalga geçen eziklere gereken cevap verilmedikçe, bu utanmazlar her türlü rezilliği yapar, sonra da çıkıp oy isterler...
Üyelerin yüzüne gülüp, arkasından kuyusunu kazarlar...
İnsanların yıllarca emek verdikleri belgelerini iptal etmek için Türsab'a yazı yazanlar bunlardır...
Karşılaştığınızda sanki hiç bir şey olmamış gibi yüzünüze gülenler, ancak çok ufak menfaatler karşılığında mesleğini de, meslektaşını da satanlar bunlardır...
Her fırsatta kürsüye fırlayıp ahkam keserler, ama Başkan bunlara ufak bir havuç gösterdiğinde kişiliklerini belli ederler.. maskeler düşer !!!
Çakallardan daha tehlikelidir bu tavşanlar...
Bunlarla karşılaştıkça midem bulanıyor...
Mesleğimizin geleceği için lütfen bu Kongrede oyunuzu doğru kullanın...
Türsab sadece belirli bir çıkar çetesinin değil, TÜRSAB HEPİMİZİN bunu sakın unutmayın...
Sevgi ve Saygılarımla
